‘kursal Emanetler’ Bursalıları Duygulandırdı
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi Gönül Dostları Kadın Çalışma Grubu tarafından düzenlenen ‘Muharrem Ayı ve Kutsal Emanetler’ konferansına katılan Dursun Ali Erzincanlı ile tarihçi yazar Talha Uğurluel, Bursalıları ‘Asr-ı Saadet’ yolculuğuna çıkardı.
Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Osmangazi Salonu’nda düzenlenen konferansa Bursalılar yoğun ilgi gösterdi. Dursun Ali Erzincanlı ile Talha Uğurluel’in konuşmacı olduğu programa, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve eşi Hüsniye Altepe de katıldı.
Başkan Altepe, güzel bir kültüre, birikime, dine ve peygambere sahip olan Türk milletinin şanslı insanlar olduğunu söyleyerek, bu kültürü en iyi şekilde yaşamak ve yaşatmak gerektiğini belirtti. Muharrem ayının tüm güzellikleri ve önemli olayları içerisinde barındıran bir ay olduğunu kaydeden Başkan Altepe, bu ayla bütünleşen aşurenin de Türk kültüründe önemli bir yeri olduğunu anlattı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Bursa’nın tarihini yeniden ayağa kaldırdığını ifade eden Talha Uğurluel ise “14 yaşımdan 18’e kadar hemen her hafta sonu koltuğumun altında Bursa Evliyaları kitabıyla Emir Sultan’dan Birinci Murad’a kadar yaya olarak dolaşırdım. Tarihçi olmamı sağlayan en önemli etken Bursa’dır. Yıllarca gezmeme rağmen surlarını, kapılarını öğrenememiştim. Başkan Altepe sayesinde tarihi Bursa yeniden ortaya çıktı.” dedi.
Osmanlı Devleti’nin yüzyıllar boyunca yönetildiği Topkapı Sarayı ve Enderun bölümü hakkında bilgi veren Uğurluel, saraydaki günlük hayatı ve yapılan merasimleri anlattı.
Sultanların vefat ettikten sonra yıkandığı taşı, aşure günlerinde sarayda yapılanları slaytlarla sunan Uğurluel, katılımcılara sarayın Enderun bölümündeki özel mekanları fotoğraflar eşliğinde gezdirdi.
"HER DUVARINDA KABE`NİN ÖRTÜSÜNÜN ASILI OLDUĞU ODADA ENTRİKA OLUR MU?"
Tek tek resimlerini gösterdiği kutsal emanetler hakkında bilgi veren Uğurluel, güncel konulara da değindi.
Son dönemde saraydaki yaşamın tartışma konusu olduğuna dikkat çeken Uğurluel, şöyle devam etti: "Aslında tartışmaya bile gerek yok. Topkapı Sarayı olduğu gibi duruyor. Padişahın bulunduğu odanın kubbesinin kasnağında Fetih Suresi’nin ilk 10 ayeti yazıyor. Odanın 4 duvarına Kâbe’nin 4 örtüsü asılıdır. Odaya giren sanki Kâbe’nin içerisine girmiş gibi oluyor. Böyle bir odada entrikalar dönebilir mi? Odanın bir köşesinde padişahın tahtı var. Gece yatak seriliyor yatıyordu. Gündüz minderleri sıralıyorlar, padişah da bağdaş kurup oturuyordu. Osmanlı tahtları aslında böyleydi.”
Osmanlı Devleti’nde her Ramazan ayının 15. günü ve aşure döneminde özel program düzenlendiğini kaydeden Uğurluel, hayırsever insanların özel davetiyelerle bu programlara davet edildiğini söyledi.
Salâvatlar eşliğinde Hz. Peygamber (sav)`in hırkasının bulunduğu sandığın odanın ortasına getirildiğini belirten Uğurluel, şöyle devam etti: “Sandık salâvatlar eşliğinde açılarak hırka çıkarılacaktır. Sonra destimal denilen mendiller getirilir. Her mendil tek tek Peygamberimizin hırkasına sürülür ve misafirlere verilirdi. Mendili alanlar, öldüklerinde bunların yüzlerine örtülmesi için de vasiyet ederdi. Aşure günlerinde hırkanın yanına içerisinde zemzem suyu bulunan gümüş bir kazan getirilirdi. Peygamberimizin hırkasının ucu suya dokundurulur ve çekilirdi. Sonra su özel sürahilere doldurulup misafirlere hediye edilirdi. Su alanlar memleketlerine dönünce hazırladıkları aşureye, mukaddes sudan azıcık dökerlerdi. İnsanlara bu şekilde sunulurdu.”
Bursa’nın, Osmanlı Devleti’nin aile hayatında, misafir ağırlama geleneğinde önemli bir yeri olduğunu da belirten Uğurluel, kazandırılan gelenekler hakkında da bilgi verdi.
Doğanbey’in mezarının yeniden yapılmasına çok sevindiğini kaydeden Uğurel, Yavuz Sultan Selim’in sadık adamı Hasan Can’ın da Yeşil Türbe civarında yattığını hatırlatarak, Büyükşehir Belediyesi’nin bu mezarı da ayağa kaldırmasını istedi.
Programda ayrıca Dursun Ali Erzincanlı da Hz. Peygamber (sav)`in hayatından kesitler sunan naatlar okuyarak, dinleyenlere duygusal anlar yaşattı.