Nuh’un Gemisinde Din Temsilcilerine Aşure Ziyafeti
Avustralya Kültürlerarası Diyalog Merkezi (AIS), çok farklı kesimlerin temsilcilerinden oluşan seçkin bir topluluğa, Hz.
Nuh’un gemisinin temsil edildiği bir teknede program gerçekleştirdi. Programa gelen davetliler arasında Hıristiyan, Budist, Yahudi ve Müslüman kurumların önde gelen temsilcilerinin yansıra, akademik çevreler ve devlet temsilcileri yer aldı.
Yaklaşık 3 saatlik program boyunca davetlilere Hz. Nuh’un İslam kaynaklarındaki yeri hakkında bilgi verildi. Akşamın açılış konuşmasını yapan AIS Başkanı Ergün Kırmacı, programın anlamına dikkati çekti. Kırmacı, “Siz konuklarımızı Hz. Nuh’un gemisini sembolize eden bu teknede ağırlıyoruz. Yine bu teknede Hz. Nuh’un gemidekilere ikram ettiği aşureyi sizlerle paylaşacağız. Aramızda her kesimden misafirimiz var. Hatta Hz. Nuh’un gemisinde yer almayan ateistlerin temsilcilerinden bile konuklarımız var.” dedi.
Programda yemek ikramının ardından aşure ikramı yapılarak, Hz. Nuh’n ilk aşureyi yapması anlatıldı. Konuklar arasında yer alan Victoria Eyaleti Emniyet Genel Müdür Vekili Kieran Walshe, “AIS organizasyonu ile Türkiye’ye benim açımdan çok aydınlatıcı olan bir gezi yaptım. Bu kadar farklı insanı aynı çatı altında toplamayı başaran AIS’i tebrik ediyorum. Avustralya’daki çok kültürlülüğe büyük bir katkınız oluyor. Ayrıca Avustralya ve Türkiye arasındaki kardeşliği ve işbirliğini de geliştiriyorsunuz. Sizlerle birlikte çalışmaktan çok memnunuz.” ifadelerini kullandı.
Victoria Eyaleti Budistleri Temsilcisi Annie Whitlocke da gecede şöyle konuştu: “Biz de bu geminin yolcusu olmaktan çok memnunuz. AIS olarak karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde var olmanın çok güzel örneklerini sergiliyorsunuz.”
Monash Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Yücel ise yaptığı konuşmada, İslami kaynaklara dayanarak, vatanın önemi üzerinde durdu. Prof. Dr. Yücel, İslami kaynaklara göre iki çeşit vatanın var olduğunu kaydederek, “Bunlardan birisi doğduğumuz memleket, diğeri ise yaşadığımız memleket; yani Avustralya’dır. Bu anlamda Avustralya bizim vatanımızdır. Çocuklarımız rahatlıkla biz Avustralyalıyız diyebilirler. Bizler bu açıdan da aynı geminin yolcularıyız.” dedi.
Yahudi toplumu adına konuşma yapan Walter Rapoport da, “Sadece şu anda içinde bulunduğumuz bu gemide birlikte yolculuk yapmıyoruz. Aynı zamanda dünya dediğimiz bu geminin de yolcularıyız. Ben de diğer konuşmacılar gibi AIS’in çalışmaları ve toplumumuza olan katkıları nedeniyle takdirlerimi ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Yaklaşık 3 saatlik program boyunca davetlilere Hz. Nuh’un İslam kaynaklarındaki yeri hakkında bilgi verildi. Akşamın açılış konuşmasını yapan AIS Başkanı Ergün Kırmacı, programın anlamına dikkati çekti. Kırmacı, “Siz konuklarımızı Hz. Nuh’un gemisini sembolize eden bu teknede ağırlıyoruz. Yine bu teknede Hz. Nuh’un gemidekilere ikram ettiği aşureyi sizlerle paylaşacağız. Aramızda her kesimden misafirimiz var. Hatta Hz. Nuh’un gemisinde yer almayan ateistlerin temsilcilerinden bile konuklarımız var.” dedi.
Programda yemek ikramının ardından aşure ikramı yapılarak, Hz. Nuh’n ilk aşureyi yapması anlatıldı. Konuklar arasında yer alan Victoria Eyaleti Emniyet Genel Müdür Vekili Kieran Walshe, “AIS organizasyonu ile Türkiye’ye benim açımdan çok aydınlatıcı olan bir gezi yaptım. Bu kadar farklı insanı aynı çatı altında toplamayı başaran AIS’i tebrik ediyorum. Avustralya’daki çok kültürlülüğe büyük bir katkınız oluyor. Ayrıca Avustralya ve Türkiye arasındaki kardeşliği ve işbirliğini de geliştiriyorsunuz. Sizlerle birlikte çalışmaktan çok memnunuz.” ifadelerini kullandı.
Victoria Eyaleti Budistleri Temsilcisi Annie Whitlocke da gecede şöyle konuştu: “Biz de bu geminin yolcusu olmaktan çok memnunuz. AIS olarak karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde var olmanın çok güzel örneklerini sergiliyorsunuz.”
Monash Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Yücel ise yaptığı konuşmada, İslami kaynaklara dayanarak, vatanın önemi üzerinde durdu. Prof. Dr. Yücel, İslami kaynaklara göre iki çeşit vatanın var olduğunu kaydederek, “Bunlardan birisi doğduğumuz memleket, diğeri ise yaşadığımız memleket; yani Avustralya’dır. Bu anlamda Avustralya bizim vatanımızdır. Çocuklarımız rahatlıkla biz Avustralyalıyız diyebilirler. Bizler bu açıdan da aynı geminin yolcularıyız.” dedi.
Yahudi toplumu adına konuşma yapan Walter Rapoport da, “Sadece şu anda içinde bulunduğumuz bu gemide birlikte yolculuk yapmıyoruz. Aynı zamanda dünya dediğimiz bu geminin de yolcularıyız. Ben de diğer konuşmacılar gibi AIS’in çalışmaları ve toplumumuza olan katkıları nedeniyle takdirlerimi ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.