Prof. Dr. Aktay'dan Başkan Külcü'ye Ziyaret

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.

Dr. Yasin Aktay, Çorum Belediyesi`nin şehir ve medeniyet sempozyumları ile Türkiye`ye örnek olacağını söyledi. Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü`yü ziyaret etti. 25-27 2001 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen "Şehir ve Medeniyet Sempozyumu" düzenleme kurulunda yer alan Prof. Dr. Yasin Aktay, sempozyum nedeniyle Başkan Külcü`ye teşekkür etti. Şehir planlamalarının her dönem önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Aktay, şehir planları yapılırken stratejik düşünüp 30-40 yıl sonrasının şehrine göre planlamaların yapılmasıgerektiğini belirtti

Osmanlı şehirlerine bakıldığında ileriyi görme, stratejik plan ve müthiş bir zevkin bulunduğunu kaydeden Aktay, Osmanlı şehirlerine gidildiğinde bölgelere has özelliklerin şehirlere yansıdığının görüldüğünü ifade etti. Her şehrin insan gibi ayrı bir karaktere sahip olduğunu anlatan Aktay, "Sempozyumda her katılımcı değişik şehirleri ele aldı. Kimi Mardin`i, kimi Bursa`yı, kimi Mekke`yi ele aldı. Osmanlı`yı şehirler üzerinden takip etmemiz mümkündür. Geçen sene Yeni Şafak gazetesinde şehirlerin kendiüzerine düşünmesi konulu bir yazı yazmıştım. Şehirlerin kendi üzerinde düşünmeleri bir stratejik planlama aklıdır. Bu Cumhuriyet döneminde eksik kalmıştır" dedi

Son zamanlarda yeni yeni kıpırdanmaların söz konusu olduğunu anlatan Prof. Dr. Yasin Aktay, şehirler üzerinde stratejik düşünmeyi tetikleyen etkenlerin başında o şehirlerdeki üniversiteler ve yerel yönetimlerin geldiğini belirtti. Aktay, "O şehrin üniversiteleri, bilimsel çalışmalar yaparak o şehre yol gösteriyorlar. Belediyeler ise son zamanlarda şehirlerde yerel yönetim olarak bir pratik ortaya koymuyor, bu pratiği bilinçle belli bir farkındalıkla takviye etmeye çalışıyor. Günü kurtarmak yerine ilerine dönük çalışmalar yapıyorlar. Üniversitelerin ve belediyelerin yeni bilinç hareketi ile yerel ayaklanma ile kendini keşfetmesi geleceğe bir miras bırakması olacaktır. Çorum Belediyesi`nin sempozyum vesilesiyle tarih boyu şehiroluşumlarının ve şehircilik fikrinin oluşumuna yönelik çalışmaları takdire şayandır" dedi. Aktay, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü`nün çok güçlü bir şekilde siyasi ve maddi-manevi destekleriyle sempozyum tertip komitesinin güç bulduğunu ifade etti. Sempozyumun her aşamasının özenle düşünüldüğünü anlatan Aktay, konuşmasında şunları söyledi: "Türkiye`de şehirciliğimizin Cumhuriyet döneminde ciddi bir kriz içerisinde olduğu, çok ciddi şehir paradigmamızın olmadığı bunun sonucunda bu dört aşamalı program çıktı. Birinci aşamada şehir ve medeniyet arasındaki ilişki ele alındı. Şehir ve medeniyet arasındaki konu her zaman önemsenmesi gereken bir konudur. Güçlü bir şehir yoksa medeniyette yok demektir. Medeniyet kendini şehirler üzerinden tezahür ettirir. Köylerde ortaya çıkmış medeniyetler yoktur. Bütün medeniyetler şehirler üzerinden izbırakarak yürürler. Şehir ve medeniyet arasından ilişki kaçınılmaz olarak var olan bir ilişki. Fakat biz medeniyet inşa etme iddiasında mıyız Cumhuriyet döneminde böyle bir iddiamız var mıydı. İddiamız çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak mıydı?. Bunun için bu çağdaş uygarlık neydi kimdi, kimler temsil ediyordu, hangi anlayışla temsil ediyordu. Belki modern şehircilik anlayışıyla konseptiyle Cumhuriyet döneminde modern şehircilik anlayışımız gelişti mi?. Ona baktığımızda da çok olumlu şeyler düşündüğümüz söylenemez. Cumhuriyet dönemindeki şehircilik anlayışı hepsi bir birini takip eden, ortada saat kulesi onun yanında hükümet konağı onun etrafından bir şehir çarşısı çok daha fazla ileriye gitmeyen garip bir şehir anlayışı, hepsi bir birine benzeyen şehirler. Hiçbir felsefesi olmayan bir birini kopyalayan şehirler

Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Emirkanpınarın söylediği çok ilginç bir şey; Bugün artık şehirleri gezmek için bütün Anadolu şehirlerini gezmeye gerek yok Eskişehir`e gidin diğer şehirlere gitmenize gerek yok. Aynı zaman da Çorum`u gezmiş oluyorsunuz. Aynı zamanda Sivas`ı gezmiş oluyorsunuz. Bu sözü söylemesi anlamlı idi. Modernize olmak demek betonarme binalar yapmak diye anladık. Yerin iklimini yapısını incelemen hepsi bir anda yapıldı. Şehirlerimiz 30-40 sene önce yapılmış o beton arma binaların sonderece zevksiz çirkin yapılarının mezarlıkları haline gelmiş durum da. En ufak sallantıda depreme de dayanıksız olduğu için en ufak bir sallantıda şehri izbe harabe görüntüsüne kavuşturabilmektedir."
Kaynak: İHA