Japonya`dan Deprem Dersleri/izlenim
Hiçbir boşluğa yer bırakmayan afet yönetmeliği sayesinde hem yetkililer hem de afetzedeler sıkıntı yaşamadı -Hangi sığınağa hangi vatandaşın gideceği önceden belli -AA ve Kızılay ekibinin sığınak listelerinden Türkleri bulması, zaman kaybını ve olası can kaybını önlemişti -Nereye ne kadar yardım ulaştırılacağının bulunduğu sığınak listesi, yardım ekiplerine yol gösteriyor.
(fotoğraflı-görüntülü) SENDAİ - 06.11.2011 - Ali İhsan Çam - Japonya`da Mart ayında deprem ve tsunami afeti yaşayan Miyagi vilayetini yönetenler, deprem anından itibaren hiçbir boşluk bırakmayan acil durum planını uyguladı
Deprem öncesinde alınan önlemler, yetkililerin ve felaketten etkilenenlerin hayatını kolaylaştırdı
Japonların her işte olduğu gibi böyle bir felakette bile hiç telaşa veya paniğe kapılmaması, çok planlı ve programlı hareket etmesi binlerce kişinin hayatının kurtulmasını sağlamıştı
Depremden etkilenen bölgelerin dışındaki halk da o dönem enerjiyi idareli kullanmış, telefonlarını bile şehir merkezinde oluşturulan noktalarda sırayla şarj etmişti
Felaket sırasında ülke genelinde ciddi bir bilinç hakim olmuş, yardım ekiplerinin ve yetkililerinin iletişimini kolaylaştırmak ve şebekeleri kitlememek için, halk cep telefonlarını mümkün olduğu kadar kullanmamaya gayret etmişti
Genelde karasal hatların kullanıldığı dönemde bu hatlarla iletişimin ücretsiz olduğu ifade edilmişti
Deprem konusunda dünyadaki en tecrübeli toplum olan Japonlar felaketin ardından artçı sarsıntılar ve tsunami alarmlarında da paniğe kapılmamış, yoğun trafiğe ve sinyalizasyonun devre dışı kalmasına rağmen "birbirine yol vererek, acele etmeyerek" trafiğin yavaş da olsa akmasına yardımcı olmuştu
-Bir vilayette 1800 sığınak- Yıllardır yaşadığı deprem tecrübeleriyle tüm dünyaya örnek olabilecek Japonya`nın Miyagi vilayetinde 1800 sığınak bulunuyor ve belediyeler kanunen bu sığınakları yapmak zorunda
Japonya`da yaşanan herhangi bir afet durumunda, felaketin yaşandığı bölgede tüm okulların spor salonları da aynı zamanda sığınak olarak kullanılıyor
Halkın felaket durumunda nereye sığınacağı da belirlenmiş
-"Kimin nereye sığınacağı önceden belli"- İnsanlar bir felaket durumunda nereye gideceğini biliyor ve hızlı bir şekilde önceden kendileri için belirlenmiş sığınaklara gidiyor
Bu sayede yerel yönetimler insanlara toplu olarak nerede ve nasıl ulaşacağını biliyor. Bu sayede her sığınak belediye ve afet merkezleriyle irtibat halinde oluyor ve gerekli ihtiyacı bildirebiliyor
Yardımlar tek elden merkezlere nizami bir şekilde dağıtılıyor. Belediyeler önceden sığınakların ortalama hacmini ve kaç kişiyi kabul edeceklerini tahmin ettiği için yardımın doğrudan ulaşması için gereken tedbiri alıyor
Deprem sırasında AA ve Kızılay ekibi bölgeye ilk ulaşan yabancı ekiplerdendi. Bu sırada telefonla Kızılay`a ulaşan ve bölgede mahsur kalan bir Türk vatandaşı ile daha sonra telefonla bağlantı kurulamamış, fakat hangi sığınakta oldukları öğrenilerek, bir okulun içerisindeki sığınakta kendisine ulaşılarak su ve yiyecek temin edilmişti
-Kilometrelerce kuyruk bekledi, ihtiyacı kadar yardım aldı- Japonya`da uygulanan sığınak sistemini AA muhabirine anlatan Miyagi Acil Durum Müdahale Bölümü Başkan Yardımcısı Kiyohiro Tokairin, insanların yaşadığı her yerde, binalarda, afet durumunda gidilecek en yakın sığınağın nerede bulunduğunun asılı olduğunu belirtiyor
Su, gıda ve yakıt gibi ihtiyaçları için kilometrelerce kuyruk bekleyenler, sadece ihtiyacı olanı alarak tüm dünyaya insanlık dersi vermişti
Halkın bu boyuttaki bir felakette bile hiç paniklemeyerek, soğukkanlılıkla nereye gideceğini, nereden ihtiyaçlarını tedarik edeceğini bilmesi, keşmekeşi engellemişti
Bölgede depremin ardından halk sükunetle sığınaklara giderek devletin yardımlarını beklemeye başlamıştı
-Afet seferberliği için özel sektörle işbirliği- Tokairin, afet öncesi tedbirlerin ne kadar önemli olduğunu, bu son deprem ve tsunami felaketinde daha iyi anladıklarını kaydediyor
Yardımların gelmesi kadar yardımların zamanında ve doğru yerlere hızlı bir şekilde iletilmesinin önemini anlatan Tokairin, Miyagi vilayetine bağlı 7 bölgede, ulaşan yardımlar nedeniyle depolardaki kapasitelerin ve taşıma kapasitelerinin dolduğunu kaydetti
Tokairin, Miyagi`nin önceden yaptığı anlaşmalar ve tedbirler sayesinde yardımların ulaşmasının çok daha hızlı ve kolay olduğunu vurguladı
Bu anlaşmaların ne olduğunun sorulması üzerine Tokairin, depremden önce Miyagi eyaletinin 100`den fazla sektörle anlaşma yaptığını söyledi
Tokairin, başta depo şirketleri, ulaştırma şirketleri ve cemiyetleri, iş makinesi dernekleri, süpermarketler, kargo şirketleriyle ücretleri mukabili anlaşmalar yaptıklarını ve afet durumunda kendilerine öncelik vermelerini sağladıklarını anlattı
Önceden yapılan bu sözleşmeler sayesinde, özel sektörün mevcut yaygın ağlarını, güçlerini, stok imkanlarını felaket durumunda kullandıklarını söyleyen Tokairin, bu anlaşmaların önemini sık sık vurguluyor
Zira devletin kendi imkanlarıyla bu boyuttaki bir felakete yetişmesinin mümkün olmadığını ifade eden Tokairin, bu tür durumlarda özel şirketlerin kullanılmasının ve yapılan anlaşmaların çok önemli olduğunu söyledi
Bunun yanında kentler arasında da anlaşmalar olduğunu anlatan Tokairin, birbirine yakın olmayan şehirler arasında altyapıyla ilgili anlaşmalar yapıldığını kaydetti
Tokairin, mesafe olarak birbirine yakın olmayan şehirlerin afet ya da herhangi bir felaket durumunda kime altyapı imkanı ve iş gücü sağlayacağının şimdiden belli olduğunu söyledi
(AİÇ-ŞP)
Kaynak: AA
Deprem öncesinde alınan önlemler, yetkililerin ve felaketten etkilenenlerin hayatını kolaylaştırdı
Japonların her işte olduğu gibi böyle bir felakette bile hiç telaşa veya paniğe kapılmaması, çok planlı ve programlı hareket etmesi binlerce kişinin hayatının kurtulmasını sağlamıştı
Depremden etkilenen bölgelerin dışındaki halk da o dönem enerjiyi idareli kullanmış, telefonlarını bile şehir merkezinde oluşturulan noktalarda sırayla şarj etmişti
Felaket sırasında ülke genelinde ciddi bir bilinç hakim olmuş, yardım ekiplerinin ve yetkililerinin iletişimini kolaylaştırmak ve şebekeleri kitlememek için, halk cep telefonlarını mümkün olduğu kadar kullanmamaya gayret etmişti
Genelde karasal hatların kullanıldığı dönemde bu hatlarla iletişimin ücretsiz olduğu ifade edilmişti
Deprem konusunda dünyadaki en tecrübeli toplum olan Japonlar felaketin ardından artçı sarsıntılar ve tsunami alarmlarında da paniğe kapılmamış, yoğun trafiğe ve sinyalizasyonun devre dışı kalmasına rağmen "birbirine yol vererek, acele etmeyerek" trafiğin yavaş da olsa akmasına yardımcı olmuştu
-Bir vilayette 1800 sığınak- Yıllardır yaşadığı deprem tecrübeleriyle tüm dünyaya örnek olabilecek Japonya`nın Miyagi vilayetinde 1800 sığınak bulunuyor ve belediyeler kanunen bu sığınakları yapmak zorunda
Japonya`da yaşanan herhangi bir afet durumunda, felaketin yaşandığı bölgede tüm okulların spor salonları da aynı zamanda sığınak olarak kullanılıyor
Halkın felaket durumunda nereye sığınacağı da belirlenmiş
-"Kimin nereye sığınacağı önceden belli"- İnsanlar bir felaket durumunda nereye gideceğini biliyor ve hızlı bir şekilde önceden kendileri için belirlenmiş sığınaklara gidiyor
Bu sayede yerel yönetimler insanlara toplu olarak nerede ve nasıl ulaşacağını biliyor. Bu sayede her sığınak belediye ve afet merkezleriyle irtibat halinde oluyor ve gerekli ihtiyacı bildirebiliyor
Yardımlar tek elden merkezlere nizami bir şekilde dağıtılıyor. Belediyeler önceden sığınakların ortalama hacmini ve kaç kişiyi kabul edeceklerini tahmin ettiği için yardımın doğrudan ulaşması için gereken tedbiri alıyor
Deprem sırasında AA ve Kızılay ekibi bölgeye ilk ulaşan yabancı ekiplerdendi. Bu sırada telefonla Kızılay`a ulaşan ve bölgede mahsur kalan bir Türk vatandaşı ile daha sonra telefonla bağlantı kurulamamış, fakat hangi sığınakta oldukları öğrenilerek, bir okulun içerisindeki sığınakta kendisine ulaşılarak su ve yiyecek temin edilmişti
-Kilometrelerce kuyruk bekledi, ihtiyacı kadar yardım aldı- Japonya`da uygulanan sığınak sistemini AA muhabirine anlatan Miyagi Acil Durum Müdahale Bölümü Başkan Yardımcısı Kiyohiro Tokairin, insanların yaşadığı her yerde, binalarda, afet durumunda gidilecek en yakın sığınağın nerede bulunduğunun asılı olduğunu belirtiyor
Su, gıda ve yakıt gibi ihtiyaçları için kilometrelerce kuyruk bekleyenler, sadece ihtiyacı olanı alarak tüm dünyaya insanlık dersi vermişti
Halkın bu boyuttaki bir felakette bile hiç paniklemeyerek, soğukkanlılıkla nereye gideceğini, nereden ihtiyaçlarını tedarik edeceğini bilmesi, keşmekeşi engellemişti
Bölgede depremin ardından halk sükunetle sığınaklara giderek devletin yardımlarını beklemeye başlamıştı
-Afet seferberliği için özel sektörle işbirliği- Tokairin, afet öncesi tedbirlerin ne kadar önemli olduğunu, bu son deprem ve tsunami felaketinde daha iyi anladıklarını kaydediyor
Yardımların gelmesi kadar yardımların zamanında ve doğru yerlere hızlı bir şekilde iletilmesinin önemini anlatan Tokairin, Miyagi vilayetine bağlı 7 bölgede, ulaşan yardımlar nedeniyle depolardaki kapasitelerin ve taşıma kapasitelerinin dolduğunu kaydetti
Tokairin, Miyagi`nin önceden yaptığı anlaşmalar ve tedbirler sayesinde yardımların ulaşmasının çok daha hızlı ve kolay olduğunu vurguladı
Bu anlaşmaların ne olduğunun sorulması üzerine Tokairin, depremden önce Miyagi eyaletinin 100`den fazla sektörle anlaşma yaptığını söyledi
Tokairin, başta depo şirketleri, ulaştırma şirketleri ve cemiyetleri, iş makinesi dernekleri, süpermarketler, kargo şirketleriyle ücretleri mukabili anlaşmalar yaptıklarını ve afet durumunda kendilerine öncelik vermelerini sağladıklarını anlattı
Önceden yapılan bu sözleşmeler sayesinde, özel sektörün mevcut yaygın ağlarını, güçlerini, stok imkanlarını felaket durumunda kullandıklarını söyleyen Tokairin, bu anlaşmaların önemini sık sık vurguluyor
Zira devletin kendi imkanlarıyla bu boyuttaki bir felakete yetişmesinin mümkün olmadığını ifade eden Tokairin, bu tür durumlarda özel şirketlerin kullanılmasının ve yapılan anlaşmaların çok önemli olduğunu söyledi
Bunun yanında kentler arasında da anlaşmalar olduğunu anlatan Tokairin, birbirine yakın olmayan şehirler arasında altyapıyla ilgili anlaşmalar yapıldığını kaydetti
Tokairin, mesafe olarak birbirine yakın olmayan şehirlerin afet ya da herhangi bir felaket durumunda kime altyapı imkanı ve iş gücü sağlayacağının şimdiden belli olduğunu söyledi
(AİÇ-ŞP)