Çince İçin Bütçe Ayıran Bavyera, Türkçe Eğitimi Zorlaştırıyor

Bavyera`da Türkçe ders sözleşmesinin 2009 yılında sona ermesiyle birlikte, Türkçe anadil derslerinin uygulanmasında birçok sorunla karşılaşılıyor.

Herkesin anadilini öğrenmesinin hak olduğunu belirten Büyükelçi Mehmet Selim Kartal “Bavyera`da Çinceye bütçe ayırılırken Türkçeye zorluk çıkartılması düşündürücü. Bunu muhataplara aktaracağız.” dedi.


Bavyera Eyaleti ile Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı arasında 1986`da imzalanan ve eyaletteki Türkçe derslerini düzenleyen sözleşmenin 2009 yılında sona ermesi Türkçe ders uygulamasını zora sokuyor. Bavyera`nın Türkiye`den gelen öğretmenlerin maaşlarını ödememesi, Türkçe anadil derslerinin tamamen Başkonsolosluklar tarafından karşılanması yanında Türkçe dersinde kullanılan sınıf için kira ödenmesi gibi zorluklar nedeniyle Bavyera`da Türk çocukların anadillerini öğrenmeleri için yeni arayışlar sürüyor. Münih Belediyesi`nin ders sırasında kalorifer, elektrik, temizlik gideri için ders başına 2 Euro istemesinin yanı sıra Türkçe dersi sırasında öğrencilerin okulda kazaya karşı sigortalı olmaması da anadil derslerinin önündeki diğer engellerden bazıları.


Türkçe dersinin ders programına konulması önceden okul yönetimi tarafından yapılırken bu görev artık ataşelikte, bazı okullar ise sınıf ayarlama, ders planı gibi sorunla uğraşmamak için isteksiz davranabiliyor. Yurtdışında yaşayan vatandaşlardan sorumlu genel müdür yardımcısı Büyükelçi Mehmet Selim Kartal yaşanan sorunları bizzat sivil toplum derneklerinden dinlemek üzere Münih Başkonsolosluğu`nca tertiplenen toplantıya iştirak etti.

Toplantıda söz alan Alman-Türk Veliler İnisiyatifi Başkanı ve Yabancılar Meclisi Başkanı Nükhet Kıvran Türkçenin okullarda öğretilmesi için binlerce imza toplayıp uygulamanın yanlış olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı`na bildirdiklerini ve bir avukat vasıtasıyla yapılacak bir araştırmadan sonra mahkemeye gideceklerini belirtti.


Bavyera Eğitim Bakanlığı`nda yapacağı toplantıda bu konuyu dile getireceğini söyleyen Büyükelçi Kartal “Eğitim konusunun ne kadar önemli olduğunu burada bir kez daha gördük. Çocuklarımızın istikbali çok önemli. Türk insanı toplum düzenini bozmadan yaşamaktadır. Türkiye`deki kanunlarla Almanya`daki kanunlar aynı. Hiçbir çatışma yok. İki kültürü de öğrenemediğimiz için bazı problemler yaşıyoruz. Her kültürde olumlu ya da olumsuz yönler olabilir. İki kültür birbirinin alternatifi değildir. Burada Türkler tüm imkânlarını kullanarak çocuklarını okutmalıdır. Bavyera Hükümeti Çince için dahi bütçe ayırıyor. Buradaki herkes gibi Türklerde vergi veriyor, karşılığını almak için çaba göstermek gerekir. Birlikte hareket etmek başarı şansını arttırır. Anadilini öğrenmek herkesin hakkıdır bu engellenemez gerekirse mahkeme yoluna gidilmeli.” dedi.