Bir babanın DHKP/C haykırışı ‎

17 Yaşındaki oğlu B.E.'nin terör örgütü DHKP/C'nin gençlik kolu Dev-Genç tarafından kandırıldığını iddia eden baba İsmail E.'nin haykırışını haberleştiren gazete ve televizyonlara tepki gösterdi.

Bir babanın DHKP/C haykırışı ‎
İzmir'de Dev-Genç üyesi bir grup, 17 yaşındaki oğlu B.E.'nin terör örgütü DHKP/C'nin gençlik kolu Dev-Genç tarafından kandırıldığını iddia eden baba İsmail E.'nin haykırışını haberleştiren gazete ve televizyonlara tepki gösterdi.

Bir gazete önünde basın açıklaması yapan grup, feryat eden baba İsmail E.'yi yalancılık ve polisle işbirliği yapmakla suçladı. Basın açıklamasına katılan B.E., babası İsmail E.'ye hakaret edilen açıklamaları sakinlikle dinledi. B.E., babasının polis tarafından kandırıldığını savundu.

"OĞLU, BABASININ FERYATLARINI DUYMAMAZLIKTAN GELDİ"

Basın açıklaması sırasında oğlunu grubun elinden kurtarmek isteyen baba, yine ortaya çıktı. Basın açıklamasının bitmesini bir süre uzaktan izleyerek bekleyen baba, daha sonra oğlunun yanına giderek doğruları anlatmaya çalıştı. Ancak oğul B.E., feryad eden babasının çağrısını duymamazlıktan geldi.

Gazetecilerin, 'Babana yalancı diyen bir grup arasında bulunman seni rencide etmiyor mu?' sorusuna B.E., asıl babasının kandırıldığını söyleyerek cevap verdi. B.E., bombalı eylemden ceza alan birisinin kendisine mektup yazdığı yönündeki bir soruya, "Bomba suçundan kesinleşmiş bir ceza aldığı söylenen insan, eskiden İzmir Gençlik Derneği başkanıdır. Bu olay polisin komplosudur. Bomba olayı tamamen bir komplo. Yaz kampına katıldığımızı ona anlattım. Yaz kampımızın nasıl geçtiğini anlattım." diyerek cevap verdi.

Dev-Gençliler, baba İsmail E.'nin konuşmasını sloganlarla bastırmaya çalıştı. İnsanların gerçekleri duymaması için oğlunu kandıran grubun sesini bastırmaya çalıştığını söyleyen baba İsmail E., "İşte bunların zihneyeti budur. Bakın, burada 13-14 yaşındaki çocuklar var." dedi.

"OĞLUMUN DHKP/C KAMPLARINA GİTTİĞİNİ POLİSTEN ÖĞRENDİM"

Polisin kendisini kandırmadığını, aksine bir baba olarak polise minnettar olduğunu ifade eden baba İsmail E., "Oğlumun DHKP/C kamplarına gittiğini polisten öğrendim. Ben bu yönden polise minnettarım. Polis bana haber vermeseydi, oğlumun DHKP/C kamplarında olduğunu öğrenemeyecektim. Oğlum kendisi de söylemiştir; 'Dursun Karataş önderimizdir' diye. Gidin derneklerine bakın." şeklinde konuştu.

Oğlunun sık sık gittiği Ege Gençlik Derneği'ne ilk gittiğinde, buradaki kişilerin yasal bir dernek olduklarını söyleyerek kendisini de derneğe katılmaya davet ettiğini anlatan baba E., "Eğer ben polisle işbirlik içinde olsaydım, ben o gün onların içine girer, bunların içinde görünür polisle işbirliği yapardım. Ama bunlar her şeyi saptırıyorlar. Ben oğlumun DHKP/C kamplarına gittiğini polisten öğrendim. Ben bu yönden polise minnettarım." diye konuştu.

Gruptaki kişilerin, eşini 'Yasal derneğiz' diyerek kandırmaya çalıştığını da anlatan baba E., "Evet dernekleri yasal olabilir ama asıl faaliyetleri nedir. 'En büyük taş Dursun Karataş' oğlum bana bunu slogan olarak bağırıyor." diyerek tepkisini dile getirdi.

"DEV-GENÇ TEHDİT ETMİŞ"

Grup dağılırken, baba İsmail E. ile Dev Genç'liler aralarında tartışma yaşandı. İsmail E., gruptan bir kişinin kendisini, "Başına kötü şeyler gelebilir" diyerek tehdit ettiğini belirterek, bu kişiyle tartıştı. Baba ile bu kişinin tartışmasının büyümesini, araya giren oğlu ve polis önledi. Bazı kişilerin babaya saldırmak istediği de gözlendi. İsmail E., "Başıma ne gelecek? Ev tutup çocukları evinde barındırıyorsun. Ne gelecekmiş görelim? Bırakmayacağım peşinizi." diyerek tepki gösterdi.

İsmail E., "Dün annesi gitti onların içine, ağladı sızladı. Onlarla irtibat kurmaya çalıştı. Çocuğumu bırakın diyor, 'yok biz yasal derneğiz' diyorlar. Annesini kandırmaya çalışıyorlar. Evet dernekleri yasal olabilir, ama asıl faaliyetleri nedir? " dedi.

BABA: TÜRK BAYRAĞI YERİNE KIZIL BAYRAK TAŞIYORLAR

Kendisinin de füze kalkanına karşı olduğunu, ancak oğlunun içinde bulunduğu gruptaki kişilerin Türk bayrağı yerine kızıl bayrak taşıdığına dikkat çeken baba İsmail E. şöyle dedi: "Oğlumu bunların elinden kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Savcılığa da suç duyurusunda bulunacağım. Ben izin alabilirsem ölüm orucuna yatacağım çocuğumu kurtarana kadar. Çocuğumu bunlara yem ettirmeyeceğim, cesedimi çiğnemeden bunlar çocuğuma sahip olamazlar. Çocuğum kesinlikle kandırıldı. Benim yanıma geleceğine, onların yanına geliyor. Yanındaki arkadaşı beni tehdit ediyor, 'başına gelecekler var' diyor. Çocuğumun beynini yıkamışlar, çocuğum elden kaydı, ciğerim yanıyor."

Grubun dağıldığı sırada gazeteciler, oğul B.E.'ye 'Baban kalp hastası, bir şey olmasından kormuyor musun?' diye sordu. B.E., 'Olabilir' diyerek uzaklaşmayı tercih etti.