Brezilya, Darbe Dönemiyle Hesaplaşmaya Hazırlanıyor
Latin Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya, 1964-1985 yılları arasında hüküm süren askeri diktatörlük döneminde insan haklarına yönelik işlenen suçlarla yüzleşmeye hazırlanıyor.
Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, yaşanan ihlalleri araştıracak bağımsız bir komisyon kurulmasını öngören yasa tasarısını geçtiğimiz günlerde onayladı.
Kurulacak komisyon, iki yıl boyunca araştırma yaparak darbe dönemini raporlaştıracak. Başkan Dilma, üye sayısı yedi olan komisyonda kimlerin yer alacağını bizzat kendisi belirleyecek.
Bağımsız bir statüye sahip olan komisyon, istediği her belgeyi hükümetten talep edebilecek. Aynı zamanda gerekli gördüğü kişilere yemin ettirip şahit olarak dinleyebilecek. Ancak kurulun ulaştığı bilgi ve belgeler, 1979 yılında hazırlanan af kanununun halen yürürlükte olması nedeniyle herhangi bir yargılamaya sebep olmayacak.
“ÇOK GİZLİ” BELGELER ARŞİVLERDEN ÇIKIYOR
Brezilya vatandaşlarına bilgi edinme hakkı tanıyan bir başka kanun tasarısı da eşzamanlı olarak yürürlüğe girdi. Bu kanun çerçevesinde vatandaşlar hükümetten veya hükümetin birimlerinden istedikleri bilgi ve belgeyi talep edebilecekler. “Çok gizli” ibaresi taşıyan belgelerin talebi konusunda ise hükümet, istenen belgenin en az 50 yıl öncesine ait olması şartı getirildi.
İmza töreninde konuşan Rousseff, “Bu iki yeni yasa bizlere şeffaflık ve doğruluk getirecektir” açıklamasında bulundu. Askeri vesayet döneminde gerilla olarak yakalanan ve hapishanede işkence gören Rousseff, bu yasalarla birlikte, Brezilya demokrasisini güçlendirme adına kararlı bir adım atıldığı değerlendirmesinde bulundu.
ORDU DESTEK VERDİ
Brezilya hükümetinin daha önce yaptığı bir araştırmaya göre askeri iktidar döneminde 475 kişinin öldürüldüğü veya kaybolduğu tespit edilmişti. Buna rağmen, gelişmeleri yakından takip eden Brezilya ordusu, darbe döneminde isyancılar tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini de araştıracak komisyonun kurulmasına destek verdi.
Darbe döneminde üç yıla yakın hapis yatan ve işkence gören Başkan Dilma, gelecek nesillerin, askeri vesayet döneminde tutuklanan, işkence gören ya da öldürülen binlerce kişinin akıbetini doğru bir şekilde öğrenmeye hakkı olduğunu ifade etti. Konuşmasında o döneme ait hislerini açığa vuran Rousseff, aynı dönemin bir daha yaşanmaması için geçmişin doğru okunması gerektiğini vurguladı.
İKİ FARKLI ÜLKENİN AYNI DARBE MAĞDURLARI
Türkiye’de yaşanan darbe dönemleriyle birebir örtüşen dramların yaşandığı bu ülkede de, öne çıkan birçok Brezilyalı hapsedildi, işkence gördü ya da sürgüne gönderildi. Bunlardan biri olan Eski Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva da askeri iktidar döneminde hükümete karşı geldiği için hapse atılmıştı. Selefi Fernando Henrique Cardoso ise sonradan Kültür Bakanı olan ünlü şarkıcı Gilberto Gil gibi ülkesinden sürülmüştü.
Bir dönem askeri vesayetin hüküm sürdüğü Arjantin, Şili ve Uruguay’ın aksine Brezilya, bugüne kadar askeri personelini insan haklarına yönelik işlenen suçlardan dolayı hiç cezalandırmadı.
Kurulacak komisyon, iki yıl boyunca araştırma yaparak darbe dönemini raporlaştıracak. Başkan Dilma, üye sayısı yedi olan komisyonda kimlerin yer alacağını bizzat kendisi belirleyecek.
Bağımsız bir statüye sahip olan komisyon, istediği her belgeyi hükümetten talep edebilecek. Aynı zamanda gerekli gördüğü kişilere yemin ettirip şahit olarak dinleyebilecek. Ancak kurulun ulaştığı bilgi ve belgeler, 1979 yılında hazırlanan af kanununun halen yürürlükte olması nedeniyle herhangi bir yargılamaya sebep olmayacak.
“ÇOK GİZLİ” BELGELER ARŞİVLERDEN ÇIKIYOR
Brezilya vatandaşlarına bilgi edinme hakkı tanıyan bir başka kanun tasarısı da eşzamanlı olarak yürürlüğe girdi. Bu kanun çerçevesinde vatandaşlar hükümetten veya hükümetin birimlerinden istedikleri bilgi ve belgeyi talep edebilecekler. “Çok gizli” ibaresi taşıyan belgelerin talebi konusunda ise hükümet, istenen belgenin en az 50 yıl öncesine ait olması şartı getirildi.
İmza töreninde konuşan Rousseff, “Bu iki yeni yasa bizlere şeffaflık ve doğruluk getirecektir” açıklamasında bulundu. Askeri vesayet döneminde gerilla olarak yakalanan ve hapishanede işkence gören Rousseff, bu yasalarla birlikte, Brezilya demokrasisini güçlendirme adına kararlı bir adım atıldığı değerlendirmesinde bulundu.
ORDU DESTEK VERDİ
Brezilya hükümetinin daha önce yaptığı bir araştırmaya göre askeri iktidar döneminde 475 kişinin öldürüldüğü veya kaybolduğu tespit edilmişti. Buna rağmen, gelişmeleri yakından takip eden Brezilya ordusu, darbe döneminde isyancılar tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini de araştıracak komisyonun kurulmasına destek verdi.
Darbe döneminde üç yıla yakın hapis yatan ve işkence gören Başkan Dilma, gelecek nesillerin, askeri vesayet döneminde tutuklanan, işkence gören ya da öldürülen binlerce kişinin akıbetini doğru bir şekilde öğrenmeye hakkı olduğunu ifade etti. Konuşmasında o döneme ait hislerini açığa vuran Rousseff, aynı dönemin bir daha yaşanmaması için geçmişin doğru okunması gerektiğini vurguladı.
İKİ FARKLI ÜLKENİN AYNI DARBE MAĞDURLARI
Türkiye’de yaşanan darbe dönemleriyle birebir örtüşen dramların yaşandığı bu ülkede de, öne çıkan birçok Brezilyalı hapsedildi, işkence gördü ya da sürgüne gönderildi. Bunlardan biri olan Eski Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva da askeri iktidar döneminde hükümete karşı geldiği için hapse atılmıştı. Selefi Fernando Henrique Cardoso ise sonradan Kültür Bakanı olan ünlü şarkıcı Gilberto Gil gibi ülkesinden sürülmüştü.
Bir dönem askeri vesayetin hüküm sürdüğü Arjantin, Şili ve Uruguay’ın aksine Brezilya, bugüne kadar askeri personelini insan haklarına yönelik işlenen suçlardan dolayı hiç cezalandırmadı.