`tv Filmleri ve Bilgisayarı Yanlış Kullanmak Topluma Büyük Zarar Verir`

Yozgat İl Milli Eğitim Müdürlüğü Araştırma ve Rehberlik Uzmanı Psikolojik Danışman Nevzat Özer, şiddet içeren TV filmleri ve diziler ile bilgisayarlardaki oyunların son dönemlerde artan şiddet ve saldırganlık olaylarına katkı sağladığını söyledi.

`tv Filmleri ve Bilgisayarı Yanlış Kullanmak Topluma Büyük Zarar Verir`


Danışman Özer, yaptığı açıklamada toplumun en küçük çekirdeği olan ailenin önemine değindi. Özer, "Türk aile yapımız, geleneklere ve göreneklere bağlı çok güçlü bir yapıya sahiptir. Fakat dünyada ve ülkemizde hızlı gelişim ve değişim sürecinden kaynaklanan etkileşimle maalesef bizim toplumumuzda ve aile yapımızda istenmeyen olaylara sebebiyet vermektedir. Dünyada ve Türkiye’de ateş bacayı sardı. İnsanoğlunun hem şeytani hem de rahmani bir yönü vardır. Bu uçlar üzerine yapılan faaliyetler insanı hem olumlu hem de olumsuz yönde nasıl etkileyeceği ortadadır." dedi.


Saldırganlık ruhunun insanın potansiyelinde var olduğunu, filmler ve bilgisayardaki programların buna zararlı yönde katkı sağladığına dikkat çeken Özer, şunları dile getirdi: "Saldırganlık ve cinsellik gibi iki yıkıcı güdümüz insan potansiyelinde zaten var. Buna film sektörü ve özellikle bilgisayar alemi maalesef bu iki yıkıcı gücü karşımıza her seferinde çıkıyor. Açın, bakın TV programlarına, bilgisayar oyunlarına… Bunları fazlasıyla burada göreceksiniz. Bunlar bizi kontrol altına almasından ziyade biz kontrolümüzü elden bırakmamalıyız. Yaklaşık iki yıldır Toplum Destekli Polis Büro Amirliği ile internet kafeleri denetliyoruz. Türkiye’nin değişik yerlerinde bu işi yapan psikolojik danışman arkadaşlarla bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Maalesef sonuç hep aynı. Çocukların oynadıkları oyunların yüzde doksanı şiddet, vahşet, kan, kavga, ölüm içerikli oyunlar. Sonuçta insandaki bu güzel hasletler, yetiler özellikle merhamet, acıma, vefalı olma, hoşgörü gibi değerlerin yerine hırs, duygusuzluk, sürekli kazanma, rekabet, hissizlik, saygısızlık ve egosantrizm gibi tabiatımıza ters düşen kavramları kazanıyorlar. Böyle olunca da ekranlardan bol bol kadına şiddet haberleri, yani şiddet şiddeti doğuruyor."

`İÇERDEKİ TEHLİKE DIŞARIDAKİNDEN DAHA ÖNEMLİ`
"Çocukların, dışarıdaki tehlikelerden dolayı sokağa, mahalleye çıkılmasına izin verilmeyip evde otursun, bilgisayarıyla oynasın, televizyonu izlesin gibi yaklaşım son derece zararlıdır." diyen Danışman Özer, sözlerini şöyle tamamladı: "Toza, dumana, kire bulanmayan, hayatı dokunmadan yaşayan, sokaklardaki sosyal içerikli oyunlardan mahrum kalan nesil, çareyi elektronik bakıcılar dediğim bilgisayarlar ve TV’lerde buluyor. Sanal alem adeta onlara prangalar vurmuş, ellerini kollarını bağlamış durumda. Oysa evdeki tehlike dışarıdakinden daha vahim. Bunu herkesin özellikle ebeveynlerin idrak etmesi gerekir."