Başbakan Erdoğan: ``terörle Mücadele Konusunda Türkiye Dünyadan Yeterli Desteği Alamadı``

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye`de ekonomik büyüme istikrarlı şekilde seyrederken, demokratikleşme noktasında ciddi adımlar atılırken, eş zamanlı olarak terörist saldırıların da yoğunlaştığını belirterek, "Terörle mücadele konusunda Türkiye dünyadan yeterli desteği alamadı.

Başbakan Erdoğan: ``terörle Mücadele Konusunda Türkiye Dünyadan Yeterli Desteği Alamadı``
Terörün gerçek yüzü noktasında diplomatik çabalarımızdan sonuç alsak da, bazı Avrupa ve bölge ülkelerinin bu hassasiyetleri paylaşmadıklarını görüyoruz" dedi

2011 Karadeniz Enerji ve Ekonomik Forumu, 17 Kasım`da Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan`ın açılış konuşmasıyla başladı. Toplantıya Başbakan Erdoğan`ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Başmüzakereci Egemen Bağış, yurtdışından temsilciler ve çok sayıda işadamı katıldı

Avrasya`nın Karadeniz, Hazar ve Orta Asya bölgelerine ilişkin vizyon ve stratejileri, bölgesel altyapı ihtiyaçları, finansman, yeni enerji ticaret ve transit olanakları, Fukushima`nın ardından nükleer enerji konusu ve Avrasya`da istikrar ve bayındırlık ihtiyacı gibi konu başlıklarının ele alındığı toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Atlantic Council Dinu Patriciu Eurasia Center ile Türk hükümetinin işbirliğinde ve çok sayıda bölgesel ve uluslararası kurum ve kuruluşun desteğinde gerçekleştirilenforumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Başbakan Erdoğan, kaliteli ve temiz enerjinin uygun fiyatlarla ve kesintisiz olarak temin edilmesi, enerji arz güvenliğinin bugün artık her ülke için hayati önem arz etmeye başladığını belirterek, "Diğer bir çok etkenin yanında enerji arz güvenliği, ülkeler ve bölgeler arasındaki işbirliğini de farklı bir boyuta taşıdı. Enerji arz güvenliğiyle ulusal güvenlik, ekonomik bağımsızlık, sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal huzurun karşılıklı bir etkileşim içindebulunduğunu teslim etmek durumundayız. İçinden geçmekte olduğumuz küresel ekonomik kriz, ülkelerin birbiriyle etkileşimini çok net şekilde ortaya koymuştur" dedi

Ekonomide olduğu gibi, enerjide de dünya üzerindeki hemen her ülkenin, birbiriyle iletişim ve etkileşim içine girmiş durumda olduğunu belirten Başbakan Erdoğan. Ortadoğu ve Kuzey Afrika`da son yaşanan gelişmelerin ışığında esasen küresel ekonomiyi ve enerji arz güvenliğini yeniden konuşmak ve yeniden müzakere etmenin artık kaçınılmaz hale geldiğine dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, "Karadeniz bölgesini de içeren Avrasya bölgesi, petrol, doğalgaz ve maden kaynakları bakımından dünya enerji piyasalarında sonderece önemli bir konuma sahip. Libya`da yaşanan acı hadiseler, bize önemli dersler verdi. Ülkelere ve halklara sadece yer altı kaynakları noktasından bakanlar, çok büyük hayal kırıklığı yaşayacakları gibi, tarifi mümkün olmayan acıların da yaşanmasına zemin hazırladılar. Kriz sürecinde birileri Libya`ya baktıklarında sadece petrol kuyularını gördüler. Maalesef Libya`da insan unsuru göz ardı edildi. Libya`da yaşanan acılar görmezden gelindi. Libya için demokrasi bir lüks olarak değerlendirildi" diyekonuştu. Dünyanın, 21. yüzyılda bu acımasız sistemin yürümeyeceğini artık anlamak durumunda olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, dünyanın; ülkeler, halklar dikkate alınmadan, insana değer verilmeden, küresel ekonominin refaha oluşamayacağını, küresel barışın tesis edilemeyeceğini görmek zorunda olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Son küresel ekonomik krizin dünyaya verdiği en büyük ders budur. Mısır, Tunus ve Libya acılı, sanıcılı bir dönemin ardından yeni ve farklı bir geleceğe doğru yol almayabaşladılar. Tunus`ta şu anda yeni bir demokratik dönem başladı. Bu ay sonu itibariyle Mısır`da seçimler yapılacak. Temenni ediyorum ki Mısır`da da halk iradesi artık iktidarda yerini bulacaktır. Libya, önümüzdeki hafta yeni hükümetini açıklayacaktır. Libya`da da yeni demokratik sürece geçişin adımları atılacaktır. Bugün benzer bir sancının, benzer acıların Suriye`de yaşandığına da şahit oluyoruz. Enerji kaynakları noktasında yeterince zengin bir ülke olmadığı için dünya kamuoyunda izlenmiyor olabilir.Yeterince petrole sahip olmadığı için Suriye Libya kadar yankı uyandırmıyor olabilir ama Libya`da ölenler ne kadar insansa, Suriye`de öldürülenler de o kadar insandır, o kadar candır" açıklamasında bulundu

Libya için iştahlarını kabartanların, Suriye`deki katliamlar için sessiz ve tepkisiz kalmasının insanlık vicdanında tamiri zor yaralar açtığını belirten Başbakan Erdoğan, "Gerek Suriye`deki, gerek Ortadoğu`daki sorunlar, lokal bölgesel sorunlar değildir, küresel sorunlardır. Küresel refah, huzur, dayanışma adına, bölgede yaşanan trajediyi görmek, çığlıkları işitmek ve akan kanın durması için acilen tedbirler almak zorundayız. Suriye konusunda insani boyut dışında hiçbir kaygı taşımıyoruz" dedi

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Bizim 910 kilometre sınırımız var. Akrabalık ilişkilerimiz var. İleri derecede dostluklar, arkadaşlıklar geliştirmiş bir Başbakanım ama insan söz konusu olduğu anda bir her şeyi bir kenara koyarız ve koyduk. Yaklaşımlarımız karşılığını bulmadı. Suriye`nin refah ve huzurunu kendi refah ve huzurumuzla eşdeğer görüyoruz. Esad yönetimine son 9 yıllık süreçte bir an önce reformları gerçekleştirmesi için yoğun öneri ve tavsiyelerde bulunduk. Onlara Türkiye`deki demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti yapısınısaatlerce oturduk anlattık. Reformların sağlıklı ve hızlı şekilde yapılması için, geçmişte Suriye yönetimiyle samimi işbirliğimiz maalesef karşılık bulmadı. Reformlar geciktirildiği gibi verilen sözler de tutulmadı. Toplumdan yükselen tepkiler dikkate alınmadı. Şu anda da sadece Türkiye`nin değil, bir çok ülkenin uyarılarına rağmen Suriye`de maalesef kan akmaya devam ediyor. Biz Türkiye olarak barışçprol, doğalgaz ve maden kaynakları bakımından dünya enerji piyı ve çözüm üretici uyarılarımıza devamediyoruz. Suriye`nin istikrarını bölgenin istikrarıyla eşdeğer olarak görüyor, bölge ülkelerine de konuya hassasiyet göstermeleri noktasında çağrımızı yapıyoruz. Suriye halkıyla ayrı düşmemiz söz konusu değil." Irak`tan Türkiye`ye yönelen terörist saldırılara da dikkat çeken Başbakan Erdoğan, Türkiye`de ekonomik büyüme istikrarlı şekilde seyrederken, demokratikleşme noktasında ciddi adımlar atılırken, eş zamanlı olarak terörist saldırıların da yoğunlaştığını söyledi. Erdoğan, terörle mücadele konusunda Türkiye`nin dünyadan yeterli desteği alamadığını belirterek, "Terörün gerçek yüzü noktasında diplomatik çabalarımızdan sonuç alsak da, bazı Avrupa ve bölge ülkelerinin bu hassasiyetleri paylaşmadıklarınıgörüyoruz. Türkiye`ye yönelik terörist saldırıların insani boyutla birlikte bölgesel ekonomi ve enerji arz güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil ettiğini hatırlatmak isterim" dedi

Türkiye`nin yalnızca transit olarak değil, aynı zamanda önemli bir tüketici olarak da küresel enerji ilişkilerinde ön plana çıkmaya başladığını belirten Başbakan Erdoğan, nükleer enerji konusunda da açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Nükleer enerjinin iklim üzerinde artık yeni teknolojilerde herhangi bir olumsuz etkisinin bulunmaması, bu kaynağa yönelmemizin önemli nedenlerinden biri. Nükleer enerji politikalarını yürütürken, en ileri nükleer güvenlik standartlarını uygulayacak ve şu ana kadar olduğu gibibundan sonra da bu alanda ilgili kurumlarla işbirliğini sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu

Türk boğazlarında giderek artan tanker trafiğinin, İstanbul halkı, kültürel varlıklar için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ettiğine de dikkat çeken Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "İklim noktasında hassasiyet gösteren dünya, özellikle çevre tehdidi noktasında böyle bir tehdidin altında olan güzel İstanbul`umuzun konumunu da herhalde masaya yatıracaklardır. İstanbul Boğazı`na paralel bir kanal, yani Kanalistanbul projesini planlamış olsak da, projenin belli bir zaman alacağı yadsınamaz bir gerçek. Tanker trafiğinin oluşturduğu tehlikenin bertaraf edilmesi amacıyla bypass boru hatlarına ağırlık vermek zorundayız. Bir kaza riskine karşı, İstanbul halkını kentin kültürel varlıklarınıkorumak, Türkiye`nin en tabii hakkıdır. Türk boğazları üzerindeki trafiği arttıracak terminaller yerine, bypass nitelikli doğalgaz boru hatlarının yapılmasını destekliyoruz. Enerji bir rekabet unsurundan çok, bir işbirliği konusu haline gelmiştir. Enerji meselelerinin artık bir tehdit unsuru olarak görülmemesi gerekir. Enerjiyi dünya barışına katkıda bulunacak en önemli unsur olarak sunmak, bizim dünya barışına sağlayacağımız en büyük katkı olacaktır."
Kaynak: İHA