Aihm Yargıcı Karakaş, Türkiye`ye Karşı Açılan Davaları Aa`ya Değerlendirdi

Karakaş, son yıllardaki başvurularda, mahkeme ve tutukluluk süresinin uzunluğunun ön plana çıktığını söyledi STRASBOURG - 17.

11.2011 - Rahmi Gündüz - Türkiye`nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ndeki (AİHM) yargıcı Işın Karakaş, mahkeme ve tutukluluk süresinin uzunluğuyla ilgili gelen şikayetlerin, Türkiye`den Strasbourg mahkemesine son yıllarda gelen davalarda giderek ön plana çıktığını söyledi

Karakaş, 1990`lı yıllardan itibaren günümüze kadar Türkiye`den AİHM`ye gelen davaların niteliğiyle ilgili olarak A.A muhabirinin sorularını yanıtladı

1990`lı yıllarda özellikle gözaltında işkence ve kötü muamele davalarının AİHM`ye sıkça geldiğini hatırlatan Karakaş, yine kayıp kişilerle ilgili davaların da bu yıllarda yoğun bir şekilde Strasbourg mahkemesine ulaştığını ifade etti

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin kötü muamele ve işkencenin yasaklanmasıyla ilgili maddesiyle, yaşam hakkının ihlali ve etkili soruşturma hakkının ihlaliyle ilgili maddelerinden yapılan şikayetlerin 1990`lı yıllarda yoğunluk kazandığını kaydeden Karakaş, ``AİHM`nin, yine bu yıllarda oluşturduğu içtihatla, yaşam hakkının ihlaliyle ilgili davalarda, otopsilerdeki ve alan araştırması gibi konularda yetkililerin gerekli soruşturmayı yapmamalarını gerekçe göstererek, yaşam hakkıyla ilgili maddelerinden Türkiye aleyhine kararlar verdiğini`` anımsattı

Karakaş, 2000`li yıllara gelindiğinde demokratikleşme ve yasalardaki değişikliklerle bu maddelerden gelen başvuruların azaldığına dikkati çekti

Devlet Güvenlik Mahkemesi`nin (DGM) yapısıyla birlikte, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan başvuruların da Strasbourg mahkemesine geldiğini hatırlatan Karakaş, 2001`deki değişiklikle askeri yargıçların DGM`den ayrılması ve 2004`te DGM`lerin tamamen kaldırılmasıyla birlikte bu konudaki başvuruların da azaldığına işaret etti

Karakaş, Türkiye`den gelen başvurularda son yıllarda kamulaştırma davalarının oldukça fazla olduğunu ifade ederek, kamulaştırma bedelleri ve bu bedellerin geç ödenmesini gibi şikayetlerin de yine AİHM`ye sıkça geldiğini söyledi

Karakaş, mahkeme ve tutukluluk süresinin uzunluğuyla ilgili olarak, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan başvuruların son yıllarda önemli ölçüde arttığını belirtti

Türkiye`de yargıçların, genelde dava sürerken, klasik kriterleri göz önüne alarak sanıkların tutuklu yargılanmaları yolunda karar verdiğini kaydeden Karakaş, ``kişisel olarak bunu yanlış bulduğunu`` ifade etti

Karakaş, Türkiye`de yargılama süresinin uzunluğuna itiraz yapılamamasının da AİHM tarafından önemli bir eksiklik olarak görüldüğünü vurguladı

(RG-ŞP)
Kaynak: AA