Organ ve Doku Bağışı Haftası

Kilis İl Sağlık Müdürü Dr.

Organ ve Doku Bağışı Haftası
Turgay Happani, tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıkların, tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye`de de en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyledi

Dr. Turgay Happani, yaptığı açıklamada, tedavileri sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastaların sayılarının giderek arttığını belirterek, "Bu hastaların bir kısmı uygun organ ve doku bulamadığı için yaşamlarını kaybetmekte bir kısmı ise tedavi olmak amacıyla yurt dışına giderek organ ve doku nakli olmaya çalışmaktadır. Yurt dışı tedavileri, ülkemize milyonlarca liralık maliyet getirmektedir. Yurt dışına tedaviye giden bazı hastalar ise uygun olmayan koşullarda yapılan nakiller sonucu hayatlarınıkaybetmektedirler" dedi. Dr. Turgay Happani, ülkemizde organ nakli konusunda uluslararası düzeyde bilgi ve beceriye sahip değerli bilim adamlarımız ve gelişmiş teknolojiye sahip nakil merkezlerimiz bulunmasına rağmen organ nakli hizmetlerinde henüz istenilen düzeye ulaşılamadığını söyledi. Milyon nüfus başına düşen kadavra verici sayısı İspanya`da 34.4, Fransa`da 24.1, İtalya`da 21.3 iken ülkemizde 3.5 olduğunu dile getiren Happani, "Ülkemizde organ ve doku nakli hizmetleri bugüne kadar yapılan çalışmalararağmen halen istenilen düzeye ulaşmamış olmasının en önemli sebeplerinden birisi, halkımızda ve sağlık personelinde organ bağışı konusunda bilgi ve bilinç düzeyinin yeterince gelişmemiş olmasıdır. Organ ve doku bağışının artırılması için kamuoyunda bu konudaki bilgi eksikliğinin giderilmesi, organ bağışı bilincinin geliştirilmesi ve halkın organ ve doku bağışı konusunda teşvik edilmesi gerekmektedir" diye konuştu. Türkiye`de 3-9 Kasım tarihleri arasının `Organ ve Doku Bağışı Haftası` olarak belirlendiğinikaydeden Happani, "Bu haftanın ülke genelinde etkin, verimli ve halka ulaşılabilen faaliyetlerle değerlendirilmesi planlanmaktadır. Etkinliklerdeki amaç, tüm sağlık, eğitim diğer ilgili kurumlar ve gönüllü kuruluşların işbirliği ile sağlık personeli ve halka yönelik eğitim programları, panel, seminer, konferans ile halkın ve sağlık personelinin organ bağışı ve doku nakli konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesidir" şeklinde konuştu. Organ bağışının kişi hayatta iken serbest iradesi ile tıbbenyaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi olduğunu vurgulayan Happani, "Organ bağışında bulunan kişinin organlarının hangi durumda ve nasıl alınacağı 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli hakkındaki Kanunda açıkça belirtilmektedir. Bu yasaya göre 18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir. Türkiye`de nakli yapılan organlar; böbrek, karaciğer,kalp, akciğer,pankreas ve ince bağırsaktır. Nakli yapılan dokular ise; kalp kapağı, kornea, kemik iliği ve deridir" dedi. Organ bağışının dini yönden de sakıncası olmadığını belirten Happani, "Büyük dinlerin çoğu organ bağışını onaylamakta ve desteklemektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 3 Mart 1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Bu kararda; zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir organını kurtarmak için bundan başka çareninolmadığının mesleki ehliyet edilmesi, hastalığın bu yolla tedavi edileceğine ilişkin doktor kararının olması, doku ve organı alınacak kişinin bu işlemin yapılmış olduğu sırada ölmüş olması, organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla yakınlarının rızasının sağlanması, alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması, tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak olan bu nakle razı olması gerektiğibelirtilmektedir " 18 veya üstünde bir yaşta olup akli dengesi yerinde olan herkesin Sağlık Müdürlüğü veya hastaneye başvurarak organlarını bağışlayabileceğini söyleyen Happani,"Organ ve dokularını bağışlayan kişilere Organ ve Doku Bağış Belgesi verilmektedir. Organ bağışında bulunabilmek için; organ bağışı kartını iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterli. Organ bağışı yapanların, bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek açısından yararlı olacaktır.Sağlığında organ bağışında bulunmuş bir kişinin ölümü esnasında cebinden organ bağış kartı çıksa bile, yakınlarının o acılı anda böyle bir şeye karşı çıkması durumunda organları alınamayacaktır. Organ bağışında bulunan kişilerin organ bağış kartını daima yanında taşıması organ bağışı işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlayacaktır. Kişi organ bağışından vazgeçtiği anda organ bağış kartını taşımaktan vazgeçmeli ve bu kararını ailesine bildirmeli. Unutmayalım ki`bağışlanan her organ filizlenen bir candır` Tüm vatandaşlarımızı organ bağışı yapmaya ve bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz" diye konuştu

Kaynak: İHA