Anne Karnında Bebeğin Kalbini Yoran 5 Hastalık

Kalp rahatsızlığının anne karnındayken görülebildiğine dikkat çeken uzmanlar, minik kalplerdeki hastalıkların başarıyla tedavi edilebilmesi için erken teşhisin önemine işaret etti.

Anne Karnında Bebeğin Kalbini Yoran 5 Hastalık
Çocuk Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sarıoğolu, gözlerini hayata açmadan bebekleri yakalayan kalp rahatsızlıkları ile ilgili bilgiler verdi. Sarıoğlu, bu rahatsızlığın daha çok mongol ya da down sendromlu çocuklarda görüldüğünü ifade etti. Henüz anne karnındayken "kromozom analizi" adı verilen testin yapılmasının gerektiğine dikkat çeken Sarıoğlu, "Rahatsızlık fark edildiğinde anne karnında tedavi yapılamıyor. Bu rahatsızlığı taşıyan bebekler doğuma kadar problemsiz gelişiyor. Müdahaleleri doğumdan sonra yapılabiliyor. Ancak test sonucunda down sendromu tespit edildiyse, hamileliğin sonlandırılması yoluna gidilebiliyor. Bebeğin kalpten çıkan akciğer atardamar kapağının kapalı olması, akciğer atardamarının kısmen veya tamamen olmamasına pulmoner atrezi deniyor. Pulmoner atrezi tek başına olabileceği gibi, diğer kalp problemleri ile birlikte olabiliyor. Doğumla birlikte morarma ile ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. Acilen ilaç tedavisi ve ameliyat gerektiğinden doğumun çocuk kardiyolojisi ve kalp cerrahisinin bulunduğu bir merkezde planlanması gerekiyor" dedi.Diğer 3. hastalığın ise hipoplastik sol kalp sendromu olduğunu söyleyen Sarıoğlu, "Kalbin sol karıncığının gelişmeyip çok küçük kalmasına sol kalp sendromu deniyor. Rahatsızlık, kalpten çıkan temiz kanı bütün vücuda taşıyan aort damarının kapalı olması ya da bu damarın ince olması durumunda da oluşabiliyor. Bu rahatsızlığı taşıdığı tespit edilen bebeklerin doğumdan sonra bir dizi operasyondan geçmesi gerekebiliyor. Hastalığın anne karnındayken teşhis edilmesi önem taşıyor" diye konuştu.Dördüncü hastalığın ise büyük arterlerin transpozisyonu olduğunu söyleyen Sarıoğlu, "Vücutta, sağ karıncıktan akciğerlere giden akciğer atardamarı, sol karıncıktan da bütün vücuda temiz kanı götüren aort damarı çıkıyor. Büyük arterlerin transpozisyonunda, bunun tam tersi bir damar yapılanması görülüyor. Yani sol karıncıktan akciğer atardamarı, sağ karıncıktan da aort damarı çıkıyor ve bunun sonucunda vücutta kanın taşınması işlemi tersine dönmüş oluyor. Bu bebeklerde doğuma kadar bir problem yaşanmıyor ancak bebek doğar doğmaz morarıyor ve hemen müdahale edilmesi gerekiyor. Bazen anne karnında da sorun olabiliyor ve erken doğum gerekebiliyor, hamilelik boyunca kalp açısından yakın takibi gerekiyor. Bu bebeklere yapılan müdahaleyle damarların yerleri değiştirilerek tamamen normal bir dolaşım sistemi ve dolayısıyla normal bir yaşam sağlanmış oluyor. Bebek doğar doğmaz müdahale gerektiği için doğumun (bebek nerede doğacak, müdahale nerede yapılacak gibi) önceden planlanması hayati önem taşıyor" diye konuştu.Beşinci hastalığın fallot tetralojiisi olduğunu belirten Sarıoğlu, "Bu rahatsızlıkta, kalple ilgili dört bozukluk bir arada görülüyor. Bebeğin kalbinde karıncıklar arasında çok geniş bir delik bulunuyor, kalpten çıkıp akciğere giden atardamar kapağında veya kapağın altında darlık oluyor ya da akciğer atardamarı kısmen veya tamamen olmayabiliyor. Bazı durumlarda ise küçük ya da ince olabiliyor. Ayrıca aort atardamarı hem sağ karıncıktan hem sol karıncıktan kan alır şekilde sağa kaymış oluyor. Bunlarla birlikte, sağ karıncık duvarında kalınlaşma ortaya çıkıyor. Fallot tetralojisi olan bebekler doğuma kadar sorunsuz yaşayabiliyor. Ama bebek doğduktan sonra dolaşımın normale dönmesiyle birlikte `duktus` adı verilen damar kapanıyor. Bu yüzden bebekte ağır morarma ortaya çıkıyor ve acil müdahale gerekebiliyor" dedi.ANNE KARNINDA TEŞHİS ÖNEMLİSon birkaç yıldır, anne karnındaki bebeğin kalp problemleri çok erken dönemlerde tespit edilebildiğini ifade eden Sarıoğlu, kalp hastalıklarının tamamına yakınının doğru tespit edilebildiği fetal ekokardiyografi yönteminin kullanıldığını söyledi. Sarıoğlu, "Bebeğe ya da anneye herhangi bir zararı olmuyor. Anneye ait problem oluşturabilecek durumlar, bebeğe ait rahatsızlıklar ve aileye ait, bebeği etkileyebilecek durumlar ayrı ayrı değerlendiriliyor. Böylece doğacak bebeğin tedavisi önceden planlanabiliyor" diye konuştu.
Kaynak: İHA