70 günlük bebeğe karaciğer nakli yapıldı
Türkiye'de ilk kez 70 günlük, 3.5 kiloluk bebeğe karaciğer nakli yapıldı.
ANKARA'dan hava ambulansıyla İzmir'e sevk edilen, doğalı henüz 2 ay 9 gün olan, 3.5 kiloluk Kadir Kaan bebeğe, annesi Hatice Gündoğmuş'tan (25) alınan karaciğer parçası, yeni bir teknikle, küçültülerek nakledildi. Türkiye'de ilk kez bu kadar küçük ve düşük kilolu bebeğe karaciğer nakli yaptıklarını belirten Doç. Dr. Murat Kılıç, "Bebeklerde karaciğer nakli zaten zor. Bu bebeğin küçüklüğü riski daha da arttırıyordu ama yapmasak bir iki günde kaybedebilirdik. Artık bu bebeklerin de ikinci yaşam şansları olacak" dedi.Ankara'nın Çubuk İlçesi'nde oturan, Kübra (7) ve Merve (3) adlı iki kız sahibi evhanımı Hatice Gündoğmuş ile bir gıda toptancısında çalışan İsmail Gündoğmuş ailesine 26 Ağustos 2011 tarihinde oğulları Kadir Kaan katıldı. Ancak, 2 bin 600 gram doğan minik Kaan, dünyaya geldikten birkaç saat sonra ana kucağı yerine Dış Kapı Hastanesi'ne sevkedildi. Talihsiz Kaan 11 gün yattığı hastaneden taburcu olduktan üç gün sonra artan sarılık, karında şişlik şikayetleriyle yeniden hastaneye yatırıldı. Normal süresinde doğmasına karşın düşük kilolu olan Kaan bebek, bir daha hastaneden çıkamadı. Durumu kötüleşen minik Kaan'ın yaşam şansının organ nakline bağlı olduğu belirtilirken, karaciğer yetmezliği son safhaya gelen bebek ile annesi 2 Kasım'da helikopter ambulansla İzmir'deki Özel Kent Hastanesi'ne sevkedildi. Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığında, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Doç. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Zafer Önen ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz'dan oluşan ekip, hızla hazırlıklara başladı. Gelişini heyecanla beklediği oğlunu dünyaya getirdiğine sevinemeden kaybetme korkusuyla kahrolan anne Gündoğmuş, verici adayı oldu. Tetkikler sonucunda anne uygun çıkarken, nakil ekibi için de zorlu süreç başladı. Cerrahlar bir ilki gerçekleştirmek için operasyona girdi.
LİTERATÜRE GİRECEK
İlk kez bu kadar küçük bir bebeğe nakil yaptıklarını belirtip zorluklarını anlatan Doç. Dr. Kılıç şöyle konuştu:"Daha önce 3 aylık bir bebeğe nakil yapmıştık, ancak o 5 kiloydu. Ama Kaan bebek daha 70 günlüktü ve doğduğu günden beri problemleri olup, karaciğer yetmezliğinde son döneme girmiş bir bebekti. Nakil olmazsa bir iki gün içinde kaybedeceğimiz bebekti. Bizi asıl zorlayan kilosu oldu. 2 kilo 600 gram doğan bebeği ameliyata aldığımızda kilosu 3.5 kiloydu. Bu yeni doğmuş normal bir bebeğin kilosu. küçük ve düşük kilolu bebeklerde karaciğer nakli zaten çok zor. Teknik olarak çok problemler getiriyor. Bu bebeğin küçüklüğü bu riski daha da arttırıyordu ama bekleyecek zamanımız yoktu. Anne de uygun verici çıktı. Yeni bir yöntemle, anneden alınan karaciğer parçası bebeğe uygun boyutlarda küçültülüp, nakledildi. Literatürde bizim bebeğimizden yaşça daha küçük, 1 aylık bir bebeğe nakil yapıldığı yer alıyor. Ancak o bebeğin kilosu da Kaan bebek gibi 3.5. Bu tür küçük bebeklerde dünyada da nakil çok az. Kaan bebek de yayın olacak, literatüre girecek. Artık bu kadar küçük bebeklerimizin de yaşam şansı olacak. Onların bu şansını artıran sadece ekip değil, nakillerin Sosyal Güvenlik Kurumu'nca karşılanması, Sağlık Bakanlığı'nın helikopter ya da uçak ambulanslarda bu hastaların Türkiye'nin dört bir yanından İzmir Kent Hastanesi'ne nakillerinin sağlanması böyle hasta bebeklerimize ikinci hayat kapılarını açıyor."
PARMAK ÇOCUK GİBİ
Anneden alınan karaciğer parçasını Japonların bulduğu, ancak onlar tarafından da yeni yeni kullanılmaya başlayan tekniği uygulayarak, Kaan bebeğe uygun hacme getiren Doç. Dr. Murat Zeytunlu ise şunları söyledi:"Tüm dünyada en ciddi problem bu bebeklere yeni karaciğer bulmak. Çünkü bütün karaciğerler ya da böldüğünüz karaciğerler hep daha büyük gramajlı olduğu için ihtiyaca fazla geliyor bu da ciddi problem yaratabiliyor. Ondan dolayı bu kadar küçük bebeklere tedavi şansımız çok fazla olmuyordu. Japonların bir tekniği var. Onlar çok fazla uygulamıyorlar. Ama biz bu tekniği geliştirip uygulayarak gramajı daha da küçültebiliyoruz. Karaciğeri bir pasta gibi direkt kesemiyorsunuz, içinde damarları, yapıları mevcut. Bunları korumanız gerek, canlı bir doku olarak kalması lazım. Yeni teknik sayesinde gramajı küçülterek nakledebilmek mümkün. Örneğin bu bebeğimize 100 gram civarında bir karaciğer parçası nakletmeyi başarabildik. Normal, anneden aldığımız orjinal karaciğer 200 gramdı. Bu teknikle parmak çocuk diyebileceğimiz bu bebeğimize bu şansı verebildik. Bu tekniğin devamıyla küçük bebeklerimize yeni bir yaşam şansı verme umudumuz ve heyecanımız çok fazla, inşallah iyi gidecek her şey."
"ELİMİ KOYACAK YER BULAMADIM"
Plastik Cerrahi Profesörü Mehmet Alper de ilk kez en küçük nakil vakasında yaşadıklarını, duygularını şu sözlerle anlattı:"Ben bu ekibin mikrocerrahisini yapıyorum. Yani parça alınan karaciğerde küçülmüş olan atardamarını dikiyorum ve bunu mikroskop altında yapıyorum. Ama yenidoğanda damar çapları vücuduna oranladığımızda çok küçük. Yarım milim bir milim arasında diyebiliriz. Kullandığımız iplikler kıldan ince yani mikroskobun altında zor görüyoruz, çıplak gözle göremiyoruz. Bunun bir zorluğu var, ancak bu bebeğin naklinde damarları birleştirmek için en çok elimi nereye koyacağımı bilemedim. İki elimi yanyana getirdiğimde bir elim bacağında bir elim başındaydı bebeğin. Böyle operasyonlarda insanin vücudunda adrenalin kalmıyor, ama çıktığında mutlu oluyor. Biz de çok mutlu olduk."Öte yandan minik Kaan'ın tedavisi yoğun bakımda, annesi Hatice Gündoğmuş'un tedavisi ise servisteki odasında sürüyor. Doç. Dr. Kılıç, hem annenin hem de bebeğinin toparlanma döneminde olduğunu, sağlıklarının iyi olduğunu belirtirken, Gündoğmuş çifti çok sevinçli olduklarını söyledi. Anne Gündoğmuş, "Oğlum doğdu doğalı hastanelerde. Doktorlar sayesinde hayatta, çok mutluyum" dedi. Baba İsmail Gündoğmuş, "Eşim, nakil denilince oğlumuz için tereddüt etmeden ameliyat masasına yattı. Onu ikinci defa dünyaya getirdi. Doktorlarımıza da çok teşekkür ediyoruz" dedi.
LİTERATÜRE GİRECEK
İlk kez bu kadar küçük bir bebeğe nakil yaptıklarını belirtip zorluklarını anlatan Doç. Dr. Kılıç şöyle konuştu:"Daha önce 3 aylık bir bebeğe nakil yapmıştık, ancak o 5 kiloydu. Ama Kaan bebek daha 70 günlüktü ve doğduğu günden beri problemleri olup, karaciğer yetmezliğinde son döneme girmiş bir bebekti. Nakil olmazsa bir iki gün içinde kaybedeceğimiz bebekti. Bizi asıl zorlayan kilosu oldu. 2 kilo 600 gram doğan bebeği ameliyata aldığımızda kilosu 3.5 kiloydu. Bu yeni doğmuş normal bir bebeğin kilosu. küçük ve düşük kilolu bebeklerde karaciğer nakli zaten çok zor. Teknik olarak çok problemler getiriyor. Bu bebeğin küçüklüğü bu riski daha da arttırıyordu ama bekleyecek zamanımız yoktu. Anne de uygun verici çıktı. Yeni bir yöntemle, anneden alınan karaciğer parçası bebeğe uygun boyutlarda küçültülüp, nakledildi. Literatürde bizim bebeğimizden yaşça daha küçük, 1 aylık bir bebeğe nakil yapıldığı yer alıyor. Ancak o bebeğin kilosu da Kaan bebek gibi 3.5. Bu tür küçük bebeklerde dünyada da nakil çok az. Kaan bebek de yayın olacak, literatüre girecek. Artık bu kadar küçük bebeklerimizin de yaşam şansı olacak. Onların bu şansını artıran sadece ekip değil, nakillerin Sosyal Güvenlik Kurumu'nca karşılanması, Sağlık Bakanlığı'nın helikopter ya da uçak ambulanslarda bu hastaların Türkiye'nin dört bir yanından İzmir Kent Hastanesi'ne nakillerinin sağlanması böyle hasta bebeklerimize ikinci hayat kapılarını açıyor."
PARMAK ÇOCUK GİBİ
Anneden alınan karaciğer parçasını Japonların bulduğu, ancak onlar tarafından da yeni yeni kullanılmaya başlayan tekniği uygulayarak, Kaan bebeğe uygun hacme getiren Doç. Dr. Murat Zeytunlu ise şunları söyledi:"Tüm dünyada en ciddi problem bu bebeklere yeni karaciğer bulmak. Çünkü bütün karaciğerler ya da böldüğünüz karaciğerler hep daha büyük gramajlı olduğu için ihtiyaca fazla geliyor bu da ciddi problem yaratabiliyor. Ondan dolayı bu kadar küçük bebeklere tedavi şansımız çok fazla olmuyordu. Japonların bir tekniği var. Onlar çok fazla uygulamıyorlar. Ama biz bu tekniği geliştirip uygulayarak gramajı daha da küçültebiliyoruz. Karaciğeri bir pasta gibi direkt kesemiyorsunuz, içinde damarları, yapıları mevcut. Bunları korumanız gerek, canlı bir doku olarak kalması lazım. Yeni teknik sayesinde gramajı küçülterek nakledebilmek mümkün. Örneğin bu bebeğimize 100 gram civarında bir karaciğer parçası nakletmeyi başarabildik. Normal, anneden aldığımız orjinal karaciğer 200 gramdı. Bu teknikle parmak çocuk diyebileceğimiz bu bebeğimize bu şansı verebildik. Bu tekniğin devamıyla küçük bebeklerimize yeni bir yaşam şansı verme umudumuz ve heyecanımız çok fazla, inşallah iyi gidecek her şey."
"ELİMİ KOYACAK YER BULAMADIM"
Plastik Cerrahi Profesörü Mehmet Alper de ilk kez en küçük nakil vakasında yaşadıklarını, duygularını şu sözlerle anlattı:"Ben bu ekibin mikrocerrahisini yapıyorum. Yani parça alınan karaciğerde küçülmüş olan atardamarını dikiyorum ve bunu mikroskop altında yapıyorum. Ama yenidoğanda damar çapları vücuduna oranladığımızda çok küçük. Yarım milim bir milim arasında diyebiliriz. Kullandığımız iplikler kıldan ince yani mikroskobun altında zor görüyoruz, çıplak gözle göremiyoruz. Bunun bir zorluğu var, ancak bu bebeğin naklinde damarları birleştirmek için en çok elimi nereye koyacağımı bilemedim. İki elimi yanyana getirdiğimde bir elim bacağında bir elim başındaydı bebeğin. Böyle operasyonlarda insanin vücudunda adrenalin kalmıyor, ama çıktığında mutlu oluyor. Biz de çok mutlu olduk."Öte yandan minik Kaan'ın tedavisi yoğun bakımda, annesi Hatice Gündoğmuş'un tedavisi ise servisteki odasında sürüyor. Doç. Dr. Kılıç, hem annenin hem de bebeğinin toparlanma döneminde olduğunu, sağlıklarının iyi olduğunu belirtirken, Gündoğmuş çifti çok sevinçli olduklarını söyledi. Anne Gündoğmuş, "Oğlum doğdu doğalı hastanelerde. Doktorlar sayesinde hayatta, çok mutluyum" dedi. Baba İsmail Gündoğmuş, "Eşim, nakil denilince oğlumuz için tereddüt etmeden ameliyat masasına yattı. Onu ikinci defa dünyaya getirdi. Doktorlarımıza da çok teşekkür ediyoruz" dedi.