İngiliz Oyuncu Jane Birkin`den Övgü Dolu Sözler
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 48.
Uluslararası Altın Portakal Film Festivali`nin önemli konuklarından İngiliz oyuncu-şarkıcı Jane Birkin düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. Fransız sinemasının önemli isimlerinden Jane Birkin ise sözlerine başta Başkan Mustafa Akaydın olmak üzere AKSAV`a ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederek başladı
"BÖYLE ADAMIN ELİ ÖPÜLÜR" Festivalin açılış töreninde Tuncel Kurtiz`e Yaşam Boyu Onur Ödülü`nü vermesiyle ilgili gelen sorular üzerine Birkin, "Politik bakış açısı sebebiyle Kurtiz`e ödül vermekten onur duydum. Kendisiyle ilgili Fatih Akın`dan bilgi aldım, Türkiye`den 15 sene uzaklaştırıldığını öğrendim. Çok cesur biri olduğunu düşünüyorum. Böyle adamın eli öpülür" dedi. Fatih Akın`la yakın arkadaş olduğunu belirten usta oyuncu "Filmlerini 10 defa seyrettim; bütün sahneleri yaşıyormuşçasına izledim" dedi. Fatih Akın için,"Türklüğün ve Almanlığın en iyi noktalarını almış" yorumunu yapan Birkin, kendisi için ise "Fransa`da İngilizliğimle, İngiltere`de Fransızlığımla övünüyorum. Ben, bizim gibilere `kokteyl çocuklar` diyorum" diye konuştu. Toprak rengi fularıyla dikkatleri üzerine çeken Jane Birkin, bu rengi tercih etme nedenini Güney Afrika`da Dalai Lama`nın ülkeye girişine izin verilmemesini protesto etmek olarak açıkladı. Birkin, bu rengin Burma`yı temsil ettiğini söyledi
49. ALTIN PORTAKAL`IN ONUR KONUĞU: KAZAKİSTAN Daha sonra söz alan Başkan Akaydın, sürpriz bir anonsla Kazakistan`ı gelecek yıl yapılacak Altın Portakal Film Festivali`ne onur konuğu olarak davet etti. Akaydın, Altın Portakal ile Euroimage arasında bir birlikteliğin sağlanmasının mümkün olup olmadığına dair soru üzerine şunları söyledi: "Çok büyük bütçeler gerekiyor. Daha çok bütçe olsa daha büyük hayallerimiz var. Türkiye`nin bu büyük bütçelerin altından kalkamayacağına inanmıyorum. Belediye olarak benim bile biraz daha güçlü bütçem olsa düşündüğüm bir başlangıç noktası vardı. Sadece Avrasya sineması için değil, genel bütün dünya sinemasına uygun, her türlü imkana sahip, fakat çalıştırılamayan AntalyaÇandır Film Stüdyoları var. Akdeniz Üniversitesi`nde rektör yardımcısı olduğum dönemde bu stüdyoları desteklemek adına çok kapsamlı programa sahip bir meslek yüksekokulu açtık. Fakat maalesef Gora filmi dışında bu stüdyolar çalıştırılamadı. Havaalanına yakın oluşu, Antalya`nın doğa olarak sinema sektörü için uygunluğu gibi pek çok avantaja sahip. Şu an hazır bir vaziyette sinemacıları bekliyor."
Kaynak: İHA
"BÖYLE ADAMIN ELİ ÖPÜLÜR" Festivalin açılış töreninde Tuncel Kurtiz`e Yaşam Boyu Onur Ödülü`nü vermesiyle ilgili gelen sorular üzerine Birkin, "Politik bakış açısı sebebiyle Kurtiz`e ödül vermekten onur duydum. Kendisiyle ilgili Fatih Akın`dan bilgi aldım, Türkiye`den 15 sene uzaklaştırıldığını öğrendim. Çok cesur biri olduğunu düşünüyorum. Böyle adamın eli öpülür" dedi. Fatih Akın`la yakın arkadaş olduğunu belirten usta oyuncu "Filmlerini 10 defa seyrettim; bütün sahneleri yaşıyormuşçasına izledim" dedi. Fatih Akın için,"Türklüğün ve Almanlığın en iyi noktalarını almış" yorumunu yapan Birkin, kendisi için ise "Fransa`da İngilizliğimle, İngiltere`de Fransızlığımla övünüyorum. Ben, bizim gibilere `kokteyl çocuklar` diyorum" diye konuştu. Toprak rengi fularıyla dikkatleri üzerine çeken Jane Birkin, bu rengi tercih etme nedenini Güney Afrika`da Dalai Lama`nın ülkeye girişine izin verilmemesini protesto etmek olarak açıkladı. Birkin, bu rengin Burma`yı temsil ettiğini söyledi
49. ALTIN PORTAKAL`IN ONUR KONUĞU: KAZAKİSTAN Daha sonra söz alan Başkan Akaydın, sürpriz bir anonsla Kazakistan`ı gelecek yıl yapılacak Altın Portakal Film Festivali`ne onur konuğu olarak davet etti. Akaydın, Altın Portakal ile Euroimage arasında bir birlikteliğin sağlanmasının mümkün olup olmadığına dair soru üzerine şunları söyledi: "Çok büyük bütçeler gerekiyor. Daha çok bütçe olsa daha büyük hayallerimiz var. Türkiye`nin bu büyük bütçelerin altından kalkamayacağına inanmıyorum. Belediye olarak benim bile biraz daha güçlü bütçem olsa düşündüğüm bir başlangıç noktası vardı. Sadece Avrasya sineması için değil, genel bütün dünya sinemasına uygun, her türlü imkana sahip, fakat çalıştırılamayan AntalyaÇandır Film Stüdyoları var. Akdeniz Üniversitesi`nde rektör yardımcısı olduğum dönemde bu stüdyoları desteklemek adına çok kapsamlı programa sahip bir meslek yüksekokulu açtık. Fakat maalesef Gora filmi dışında bu stüdyolar çalıştırılamadı. Havaalanına yakın oluşu, Antalya`nın doğa olarak sinema sektörü için uygunluğu gibi pek çok avantaja sahip. Şu an hazır bir vaziyette sinemacıları bekliyor."