Balyoz Sanığı Yarbay: Gölcük`te Çıkan Belge Gerçek ve Bana Ait
Balyoz davasının tutuklu sanıklarından Yarbay Yüksel Gürcan, Gölcük Donanma Komutanlığı`ndaki zemin döşemesinin altında ele geçirilen ve ıslak imzasını taşıyan evrakın gerçek ve kendisine ait olduğunu söyledi.
Bursa İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığı dönemde 55 belediye başkanı ve 5 kaymakamla ilgili bilgi notu tuttuğunu savunan Gürcan`ın, "Sadece bilgilendirme notuydu sözü üzerine mahkeme başkanı, "Siz çalışma ve usüle uygun diyorsunuz ama kişilerin siyasi görüşü, neden hoşlanıp hoşlanmadığı konuları özel hayata girmiyor mu?" tepkisini verdi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen Balyoz davasında tutuklu sanıklardan Yarbay Yüksel Gürcan, Gölcük Donanma Komutanlığı`nda döşeme altında ele geçirilen belgelerle ilgili savunma yaptı. Gürcan, 11 Nolu CD içinde `2002-2003jandarmaBursa Bölgeykamu görevlileri` isimli bir klasör bulunduğu ve içinde `Bursa ili ve ilçelerinde mülki amir ve belediye başkanları` isimli 5 sayfalık `gizli` ibareli word dosyasının bulunmasıyla ilgili açıklama yaptı. Gürcan, "Bursa İl Jandarmada İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptım. Dönemin komutanı Arif Çetin, fazla zamanının olmadığını belirterek benden kamu görevlileri hakkında bilgi notu hazırlamamı istemişti. Bu evrak daha sonra Gölcük’te çıktı." şeklinde konuştu.
`Bursa İli Ve İlçelerinde Mülki Amir Ve Belediye Başkanları` başlığı altında Bursa ilinde görev yapan 55 belediye başkanı ve 17 kaymakamın isimlerinin ve görev yerleri ile her bir şahsın isminin karşısına `Siyasi görüşleri` ve genel tutumlarının yazılı olduğu belge ile ilgili olarak sanık Gürcan, "Komutanımın talimatıyla hazırladım. Bunların darbeye teşebbüsle bir alakası da yoktur." dedi.
Savunmanı tamamlanmasının ardından Gürcan`ın çapraz sorgusuna geçildi. Üye hakim Ali Efendi Peksak, "Dönemin komutanı Arif Çetin’in hazırlattığını söylediniz. Bugüne kadar yapılan sorgularda sanıklar kendilerine böyle bir çalışma emrini vermediğini söyledi. Ancak siz Arif Çetin’in talimatıyla belgeyi hazırladığınızı söylüyorsunuz. Bilgim kadarıyla kişiler hakkında istihbarat çalışması, bir suç istinadı olduğunda yapılması gerekmez mi" diye sordu. Gürcan ise "İl jandarma komutanı göreve başladığı zaman çalışacağı kamu görevlilerini tanımak ister. Bu nedenle benden bilgilendirme notu istedi" cevabını verdi.
Hakim Peksak, "Sizin böyle bir görev tanımınız var mı? Altında imzanız olan belgenin askeri yazışma usül ve esaslarına uygun mudur?" sorusuna Gürcan, "Benden özel bir belge hazırlamamı istedi. Darbeyi çağrıştıran bir evrak değildir. Çalışmam askeri usullere uygundur." cevabını verdi. Bu cevabın üzerine Peksak, "Bu belgenin arşive ya da herhangi bir kartona işlenmesi gerekmiyor mu?" sorusunu yöneltti. Her belgenin kayda geçmesinin gerekmediğini belirten Gürcan, "Üst makama gönderilen resmi bir belge değil." demekle yetindi. Ancak Hakim Peksak, "Altında imzanız var. Bilgi notu olsaydı altında imzanızın olmaması gerekmez miydi? `Bilgi notu` yazışma usulünün 2008’den sonra TSK’ya girdiği bildirildi. 2002 yılında ve öncesinde böyle bir çalışma usulü var mıydı?" sorusuna Gürcan, "Sadece bilgilendirme notuydu." cevabını verdi. Bunun üzerine Peksak, "Siz çalışma ve usüle uygun diyorsunuz ama kişilerin siyasi görüşü, neden hoşlanıp hoşlanmadığı konuları özel hayata girmiyor mu?" tepkisini verdi.
Savcı Savaş Kırbaş ise, "Madem öyle bu bilgi notu, niçin Gölcük’te yapılan aramalara kadar saklanmıştır?" sorusuna Gürcan, "Belgeyi saklayana sormak lazım bunu." cevabını verdi. Ardından da davanın diğer tutuklu sanıkları, Gürcan`a kendisine ait olduğunu söylediği belge hakkında sorular yöneltti. Emekli Tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy, "2008’de bilgi notu formatıyla sizden istenen bilgi notunun formatı aynı mı?" diye sordu. Bu soruya da Gürcan, kendisinin bilgi notu hazırladığı şeklinde cevap verdi. Gürcan, "Bilgi notunu hiçbir kayıt tutmadan mı veriyorsunuz?" şeklindeki soruya da, "Kayıtlı değildir." cevabını verdi. Durusoy, verilen cevabın ardından, "Arkadaşın kafası karıştı galiba." tepkisini verdi.
Dursun Çiçek ise "Şifaen hazırlanan bu belgeye imza atmanıza gerek var mıydı?" diye sordu. "Yoktu" cevabının ardından Çiçek "Yani hata yaptığınızı kabul ediyorsunuz?" tepkisini verdi. Sanık Gürcan, bu tepki karşısında sessiz kaldı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen Balyoz davasında tutuklu sanıklardan Yarbay Yüksel Gürcan, Gölcük Donanma Komutanlığı`nda döşeme altında ele geçirilen belgelerle ilgili savunma yaptı. Gürcan, 11 Nolu CD içinde `2002-2003jandarmaBursa Bölgeykamu görevlileri` isimli bir klasör bulunduğu ve içinde `Bursa ili ve ilçelerinde mülki amir ve belediye başkanları` isimli 5 sayfalık `gizli` ibareli word dosyasının bulunmasıyla ilgili açıklama yaptı. Gürcan, "Bursa İl Jandarmada İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptım. Dönemin komutanı Arif Çetin, fazla zamanının olmadığını belirterek benden kamu görevlileri hakkında bilgi notu hazırlamamı istemişti. Bu evrak daha sonra Gölcük’te çıktı." şeklinde konuştu.
`Bursa İli Ve İlçelerinde Mülki Amir Ve Belediye Başkanları` başlığı altında Bursa ilinde görev yapan 55 belediye başkanı ve 17 kaymakamın isimlerinin ve görev yerleri ile her bir şahsın isminin karşısına `Siyasi görüşleri` ve genel tutumlarının yazılı olduğu belge ile ilgili olarak sanık Gürcan, "Komutanımın talimatıyla hazırladım. Bunların darbeye teşebbüsle bir alakası da yoktur." dedi.
Savunmanı tamamlanmasının ardından Gürcan`ın çapraz sorgusuna geçildi. Üye hakim Ali Efendi Peksak, "Dönemin komutanı Arif Çetin’in hazırlattığını söylediniz. Bugüne kadar yapılan sorgularda sanıklar kendilerine böyle bir çalışma emrini vermediğini söyledi. Ancak siz Arif Çetin’in talimatıyla belgeyi hazırladığınızı söylüyorsunuz. Bilgim kadarıyla kişiler hakkında istihbarat çalışması, bir suç istinadı olduğunda yapılması gerekmez mi" diye sordu. Gürcan ise "İl jandarma komutanı göreve başladığı zaman çalışacağı kamu görevlilerini tanımak ister. Bu nedenle benden bilgilendirme notu istedi" cevabını verdi.
Hakim Peksak, "Sizin böyle bir görev tanımınız var mı? Altında imzanız olan belgenin askeri yazışma usül ve esaslarına uygun mudur?" sorusuna Gürcan, "Benden özel bir belge hazırlamamı istedi. Darbeyi çağrıştıran bir evrak değildir. Çalışmam askeri usullere uygundur." cevabını verdi. Bu cevabın üzerine Peksak, "Bu belgenin arşive ya da herhangi bir kartona işlenmesi gerekmiyor mu?" sorusunu yöneltti. Her belgenin kayda geçmesinin gerekmediğini belirten Gürcan, "Üst makama gönderilen resmi bir belge değil." demekle yetindi. Ancak Hakim Peksak, "Altında imzanız var. Bilgi notu olsaydı altında imzanızın olmaması gerekmez miydi? `Bilgi notu` yazışma usulünün 2008’den sonra TSK’ya girdiği bildirildi. 2002 yılında ve öncesinde böyle bir çalışma usulü var mıydı?" sorusuna Gürcan, "Sadece bilgilendirme notuydu." cevabını verdi. Bunun üzerine Peksak, "Siz çalışma ve usüle uygun diyorsunuz ama kişilerin siyasi görüşü, neden hoşlanıp hoşlanmadığı konuları özel hayata girmiyor mu?" tepkisini verdi.
Savcı Savaş Kırbaş ise, "Madem öyle bu bilgi notu, niçin Gölcük’te yapılan aramalara kadar saklanmıştır?" sorusuna Gürcan, "Belgeyi saklayana sormak lazım bunu." cevabını verdi. Ardından da davanın diğer tutuklu sanıkları, Gürcan`a kendisine ait olduğunu söylediği belge hakkında sorular yöneltti. Emekli Tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy, "2008’de bilgi notu formatıyla sizden istenen bilgi notunun formatı aynı mı?" diye sordu. Bu soruya da Gürcan, kendisinin bilgi notu hazırladığı şeklinde cevap verdi. Gürcan, "Bilgi notunu hiçbir kayıt tutmadan mı veriyorsunuz?" şeklindeki soruya da, "Kayıtlı değildir." cevabını verdi. Durusoy, verilen cevabın ardından, "Arkadaşın kafası karıştı galiba." tepkisini verdi.
Dursun Çiçek ise "Şifaen hazırlanan bu belgeye imza atmanıza gerek var mıydı?" diye sordu. "Yoktu" cevabının ardından Çiçek "Yani hata yaptığınızı kabul ediyorsunuz?" tepkisini verdi. Sanık Gürcan, bu tepki karşısında sessiz kaldı.