Foça Edebiyat Günleri Sona Erdi
Edebiyatçılar Derneği ve Foça Belediyesi`nin ortaklaşa düzenlediği Foça Edebiyat Günleri sona erdi.
Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi`nde başlayan "Yazar Çocuklar, Çocuk Yazarlarıyla Buluşuyor" adlı oturumun konuşmacıları Tarık Dursun K., Hidayet Karakuş, Zübeyde Seven Turan, Hüseyin Yurttaş, Ahmet Önel ile "İsmail Sivri Çocuk Öyküsü Ödülü" sahibi 15 yaşındaki çocuk yazar Rasim Yılmaz oldu.
Ülkemizde çocuk öykücülüğünün durumu, okuma ve yazmaya çocuk ve gençlerin bakışı, çocuk öyküleri yazımında dikkat edilmesi gereken öğeler, okumaya aile ve okulun katkısı, eğitim sisteminin kitap okuma alışkanlıklarına etkisi, masalların çocuk ve büyüklerin dünyasındaki yeri değerlendirildi. Çocuk yazar Rasim Yılmaz da okuma alışkanlığının yazma isteği doğuran en önemli etken olduğunu, bu alışkanlığını öğretmeninden edindiğini, elektronik sistemler, bilgisayar ve televizyonun kötü etkilerinin edebiyatıngeleceği konusunda gençleri ve kendisini olumsuz düşündürdüğünü söyledi.
Şadan Gökovalı ve Halim Yazıcı, "Sirenlerden Kavafis`e: İthake`ye Varmak" konusunun işlendiği ikinci oturumda konuştu. Foça`nın tarihinde mitolojik öyküler ve şiirlerle gezinen Şadan Gökovalı, şöyle konuştu: "Foça adının Fok`lardan geldiğinde neden ısrar edilir ki. Phokaia, Fokların ülkesi demek olabilir ama Sulak Yer`de olabilir. Fok balığının adı "monachus monachus". Bilge Omar "Türkiyede Tarihsel Adlar" ve "Aiolis" kitaplarında anlatır. "Phokaia" "Sulak Yer" anlamına da gelir. Fok`undan başkaHoroz`unun da ünlendirilmesi gerekirken, hem bunu Marsilyalılar, Fransızlar söylüyorken biz neden ilgilenmeyiz. Fransızlar simgelerinin Foça horozundan geldiğini söylüyor. Bunu Türk yazarlar yazmıyor. Yunan yazarları yazıyor. "Mashara"dır bunun adı. İsteyen gider inceler." "Gazeteci ve Edebiyatçı Örgütlerinin Sorumlulukları" konulu oturum Türkiye`de basının ve edebiyatın örgütlü kurumlarının yetkin ağızlarını bir araya getirdi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, Türkiye Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan, PEN Türkiye merkezi İkinci Başkanı Halil İbrahim Özcan, Gazeteci Yazar Nuray Kaya`nın konuşmacı olarak yer aldığı oturumu İzmirGazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Misket Dikmen yönetti. Geçmişten günümüze gazeteci ve edebiyatçıların sorunları, siyasetçinin ve iktidarların bakış açıları, basın ve yayın özgürlüğünü kısıtlayan baskılar, tutuklu gazeteci ve yazarlar, uluslar arası meslek örgütlerinin Türkiye`deki uygulamalar konusunda kendilerinin tanımadığı kişi ve kuruluşlar tarafından yanlış bilgilendirilmesinden kaynaklanan yanlış değerlendirmelerin AB raporlarında yer almasına karşı son dönemde yapılan çalışmalar ve bu meslekörgütlerinin etkin kurullarında yer alma çabaları anlatıldı. Konuk yazarlar oturum sonrası kitaplarını imzaladı
Günün ve Foça Edebiyat Günleri`nin son etkinliği Kokoloz Kafe`de düzenlendi. Yazar Ahmet Önel`in anlatı ve imza akşamına karikatürist Semih Poroy da katıldı. Konuşmaların ardından Ahmet Önel son kitabı Çağrışımlar`ı imzaladı.
EDEBİYAT GÜNLERİ AMACINA ULAŞTI Foça`ya üç gün boyunca ayrı bir renk ve güzellik katan etkinlikleri düzenleyen Edebiyatçılar Derneği`nin Genel Başkanı Gökhan Cengizhan ilk gün terör, son gün ise Van`da meydana gelen depremin olumsuz etkilerine karşın Foça Edebiyat Günleri`nin amacına ulaştığını söyledi
Gökhan Cengizhan, bu projeyi Foça Belediyesi`ne sunarken Tarık Dursun K.`nın burada yaşıyor olmasının önemli bir etken olduğunu anlattı. Hem Foça`yı hem usta bir yazarı değerlendirelim diye istediklerini anlatan Cengizhan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye`nin farklı bölgelerinde edebiyatı önceleyen etkinlikler düzenliyoruz. Bir hafta önce de Ölüdeniz`deydik Etkinliklerin arka planında has edebiyattan yana olmak, has edebiyatı savunmak gibi bir anlayış yatıyor. Etkinlik çerçevesini bu şekildekuruyoruz. Edebiyatı günümüz toplumunda gitgide geriye çekilen bir türü, daha canlı tutmak, bu türü üreten yazarlar arasında birliği dayanışmayı sağlamak, üreten kadınları bir araya getirmek, etkinliklerin yapıldığı yerdeki halkla bu değerlerin buluşmasını sağlamak. Bunları hedefliyoruz."Foça Belediyesi`nin yaklaşımının çok olumlu olduğunu anlatan Cengizhan, sözlerini şöyle tamamladı: "Programı biz düzenledik. Alt yapıyı onlar hazırladı. Çok verimli bir işbirliği olduğu kanısındayım. İlk olmasından kaynaklanan bazı dezavantajlarımız da oldu. Bizim Ankara`da olmamız, koordinasyon ve duyurum konusunda eksikliklere yol açtı. Gerekli deneyim kazanıldıkça daha sonraki yıllarda daha başarılı olunacaktır."
Kaynak: İHA
Ülkemizde çocuk öykücülüğünün durumu, okuma ve yazmaya çocuk ve gençlerin bakışı, çocuk öyküleri yazımında dikkat edilmesi gereken öğeler, okumaya aile ve okulun katkısı, eğitim sisteminin kitap okuma alışkanlıklarına etkisi, masalların çocuk ve büyüklerin dünyasındaki yeri değerlendirildi. Çocuk yazar Rasim Yılmaz da okuma alışkanlığının yazma isteği doğuran en önemli etken olduğunu, bu alışkanlığını öğretmeninden edindiğini, elektronik sistemler, bilgisayar ve televizyonun kötü etkilerinin edebiyatıngeleceği konusunda gençleri ve kendisini olumsuz düşündürdüğünü söyledi.
Şadan Gökovalı ve Halim Yazıcı, "Sirenlerden Kavafis`e: İthake`ye Varmak" konusunun işlendiği ikinci oturumda konuştu. Foça`nın tarihinde mitolojik öyküler ve şiirlerle gezinen Şadan Gökovalı, şöyle konuştu: "Foça adının Fok`lardan geldiğinde neden ısrar edilir ki. Phokaia, Fokların ülkesi demek olabilir ama Sulak Yer`de olabilir. Fok balığının adı "monachus monachus". Bilge Omar "Türkiyede Tarihsel Adlar" ve "Aiolis" kitaplarında anlatır. "Phokaia" "Sulak Yer" anlamına da gelir. Fok`undan başkaHoroz`unun da ünlendirilmesi gerekirken, hem bunu Marsilyalılar, Fransızlar söylüyorken biz neden ilgilenmeyiz. Fransızlar simgelerinin Foça horozundan geldiğini söylüyor. Bunu Türk yazarlar yazmıyor. Yunan yazarları yazıyor. "Mashara"dır bunun adı. İsteyen gider inceler." "Gazeteci ve Edebiyatçı Örgütlerinin Sorumlulukları" konulu oturum Türkiye`de basının ve edebiyatın örgütlü kurumlarının yetkin ağızlarını bir araya getirdi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, Türkiye Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan, PEN Türkiye merkezi İkinci Başkanı Halil İbrahim Özcan, Gazeteci Yazar Nuray Kaya`nın konuşmacı olarak yer aldığı oturumu İzmirGazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Misket Dikmen yönetti. Geçmişten günümüze gazeteci ve edebiyatçıların sorunları, siyasetçinin ve iktidarların bakış açıları, basın ve yayın özgürlüğünü kısıtlayan baskılar, tutuklu gazeteci ve yazarlar, uluslar arası meslek örgütlerinin Türkiye`deki uygulamalar konusunda kendilerinin tanımadığı kişi ve kuruluşlar tarafından yanlış bilgilendirilmesinden kaynaklanan yanlış değerlendirmelerin AB raporlarında yer almasına karşı son dönemde yapılan çalışmalar ve bu meslekörgütlerinin etkin kurullarında yer alma çabaları anlatıldı. Konuk yazarlar oturum sonrası kitaplarını imzaladı
Günün ve Foça Edebiyat Günleri`nin son etkinliği Kokoloz Kafe`de düzenlendi. Yazar Ahmet Önel`in anlatı ve imza akşamına karikatürist Semih Poroy da katıldı. Konuşmaların ardından Ahmet Önel son kitabı Çağrışımlar`ı imzaladı.
EDEBİYAT GÜNLERİ AMACINA ULAŞTI Foça`ya üç gün boyunca ayrı bir renk ve güzellik katan etkinlikleri düzenleyen Edebiyatçılar Derneği`nin Genel Başkanı Gökhan Cengizhan ilk gün terör, son gün ise Van`da meydana gelen depremin olumsuz etkilerine karşın Foça Edebiyat Günleri`nin amacına ulaştığını söyledi
Gökhan Cengizhan, bu projeyi Foça Belediyesi`ne sunarken Tarık Dursun K.`nın burada yaşıyor olmasının önemli bir etken olduğunu anlattı. Hem Foça`yı hem usta bir yazarı değerlendirelim diye istediklerini anlatan Cengizhan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye`nin farklı bölgelerinde edebiyatı önceleyen etkinlikler düzenliyoruz. Bir hafta önce de Ölüdeniz`deydik Etkinliklerin arka planında has edebiyattan yana olmak, has edebiyatı savunmak gibi bir anlayış yatıyor. Etkinlik çerçevesini bu şekildekuruyoruz. Edebiyatı günümüz toplumunda gitgide geriye çekilen bir türü, daha canlı tutmak, bu türü üreten yazarlar arasında birliği dayanışmayı sağlamak, üreten kadınları bir araya getirmek, etkinliklerin yapıldığı yerdeki halkla bu değerlerin buluşmasını sağlamak. Bunları hedefliyoruz."Foça Belediyesi`nin yaklaşımının çok olumlu olduğunu anlatan Cengizhan, sözlerini şöyle tamamladı: "Programı biz düzenledik. Alt yapıyı onlar hazırladı. Çok verimli bir işbirliği olduğu kanısındayım. İlk olmasından kaynaklanan bazı dezavantajlarımız da oldu. Bizim Ankara`da olmamız, koordinasyon ve duyurum konusunda eksikliklere yol açtı. Gerekli deneyim kazanıldıkça daha sonraki yıllarda daha başarılı olunacaktır."