Şehit Oğlunun Adını Yaşatmak İçin Müze Kurdu, Maaşıyla Burs Veriyor
Sakarya`da bir şehit babası, oğlunun anısını yaşatmak için evinin bahçesine kütüphane ve müze kurdu.
Şehit babası ayrıca, şehit oğlunun maaşıyla şehit çeşmesi yaptırıyor, fakir ve başarılı öğrencilere burs veriyor.
Emekli öğretmen ve aynı zamanda Türkiye Harp Malulü Gaziler ve Şehit Dul ve Yetim Aileleri Derneği Sakarya Şubesi onursal başkanı olan Salim Yarar’ın oğlu Fatih Kemal Yarar, 1994 yılında Şırnak`ta şehit oldu.
Şehit babası, eski Ankara Yolu Vatan Caddesi üzerindeki evinin bahçesinde şehit oğlu adına bir müze ve kütüphane kurdu. Müzede; şehit oğlunun kasaturası ve şehit olduğunda üzerine örtülen Kur`an-ı Kerim`e sarılmış Türk bayrağı da yer alıyor. Ayrıca, devlet övünç madalyası, beratlar, şehit erin askerden önce ve askerdeyken çekildiği fotoğraflar, düzenlenen askerî törenden fotoğraflar, şehit ve gazilerle ilgili güzel sözler, valiler tarafından yaptırılan şehit albümleri, çeşitli kurum ve kuruluşlardan verilen plaketler bulunuyor. Kütüphanede çok sayıda ansiklopedi ve 5 bine yakın kitap yer alıyor. Ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı`nca yayınlanan kitapların bulunduğu kütüphane her gün öğrencilere hizmet veriyor.
Salim Yarar, oğlunun 1972 doğumlu ve İstanbul Üniversitesi’nde eğitim gördüğü sırada tecilini kaldırıp gönüllü olarak askere gittiğini belirterek, “Oğlum, bizden habersiz askere gitmek için dilekçe vermiş. Biz bunu şehit olduktan sonra öğrendik. ‘Kalp hastası babamla ilgilenmek ve üniversiteyi kazanan kardeşime ekonomik destekte bulunmak için üniversitedeki kaydımın dondurularak askere alınmamı arz ederim’ diye ASAL Daire Başkanlığı’na dilekçe vermiş. Bizim 3 ay sonra haberimiz oldu.” dedi.
MİRAÇ KANDİLİ GECESİ İLK DENİZ ŞEHİTLERİ
Yarar, oğlunun PKK terörü ile mücadelede ilk deniz şehidi olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi: “Oğlum 3’e 2 İzmir’e tertip edildi. İzmir’den Usta Birliği Foça’ya gitti. Foça’dan da 23 Aralık 1993 yılında 830 deniz askeri, geçici görevle Güneydoğu’ya, PKK terör örgütü ile mücadele için gönderildi. Dönemin Savunma Bakanı Mehmet Gölhan zamanında, `herkes Doğu’ya ve Güneydoğu’ya gitmesin diye çocuğunu denizci yapmak istediği` gerekçesiyle böyle bir karar alınmıştı. 8 Ocak 1994 mübarek Mirac Kandili olduğu akşam 830 deniz askeri önce birliklerinde mevlit ve Kur’an-ı Kerim okuttular, bitiminde yemek yedikten sonra gece saat 23.00`de operasyona çıktılar. 23.30’da oğlumun da içinde bulunduğu 9 deniz askeri vurularak şehit oldu.“
4 NUMARA GÖZLÜK KULLANIYORDU
Oğlunun kendi iğsiyle askere gittiğini ve 4 numara gözlük kullandığını ifade eden şehit babası Salim Yarar, “Bir tek üzüntü kaynağımız bir tek gün silahlı eğitim görmeden 4 numara gözlük kullanmasına rağmen terörle mücadeleye gitmesinde biraz tezat yaşıyoruz, tenakuza düşüyoruz. Ama bu vatan bizim. Bu ordu, bu millet bizim.” diye konuştu.
Müze oluşturmak fikrinin ise oğlunun anısını en iyi şekilde yaşatmaktan kaynaklandığını vurgulayan Yarar, 2006 yılında başladığı müze kurma çalışmasını halen sürdürüyor. Yarar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben emekli bir öğretmenim. Bir eğitimciyim. Oğlum bir şehit torunu biz de bir şehit babası olunca bunların anılarını burada nasıl yaşatırım diye düşündüm. Birer anıt koysam, yetmez bana diye düşündüm. Burada hepsi var. Gelecek nesillere güzel bir mesaj oluyor. Vatan uğruna canını veren bir şehidin anısı bu şekilde yaşatılır, bunu gösteriyorum. Şehitliği anlatıyorum. Ayrıca, oğlumun şehitlik maaşını kişisel bir ihyacım için harcamıyorum. Oğlumun maaşıyla okullara Atatürk büstü, şehit çeşmesi, kütüphane, çalışkan ve yoksul öğrencilere burs veriyorum.”
Son terör olaylarına da değinen Yarar, “Doğu’daki batıdaki, kuzeydeki güneydeki, Kürdü, Lazı, Çingenesi, Abazası, herkes Kocatepe’de, Dumlupınar’da, Çanakkale’de omuz omuza can verdiler. Bu vatanı, bu toprakları vatan yapmak için verdiler. Şimdi dış güçler, emperyalist güçler, silah tacirleri tavşana kaç, tazıya tut yapıyorlar. İki komşu ülkeyi İran ile Irak’ı 8 yıl savaştırdılar. Şimdi biz silaha daha fazla para ayıralım diye, onlar silah satabilmesi için içimize hainleri, ajanları koymuşlardır. Onlar bize, biz onlara silah atıyoruz. Onların silah fabrikaları çalışıyor. “
Emekli öğretmen ve aynı zamanda Türkiye Harp Malulü Gaziler ve Şehit Dul ve Yetim Aileleri Derneği Sakarya Şubesi onursal başkanı olan Salim Yarar’ın oğlu Fatih Kemal Yarar, 1994 yılında Şırnak`ta şehit oldu.
Şehit babası, eski Ankara Yolu Vatan Caddesi üzerindeki evinin bahçesinde şehit oğlu adına bir müze ve kütüphane kurdu. Müzede; şehit oğlunun kasaturası ve şehit olduğunda üzerine örtülen Kur`an-ı Kerim`e sarılmış Türk bayrağı da yer alıyor. Ayrıca, devlet övünç madalyası, beratlar, şehit erin askerden önce ve askerdeyken çekildiği fotoğraflar, düzenlenen askerî törenden fotoğraflar, şehit ve gazilerle ilgili güzel sözler, valiler tarafından yaptırılan şehit albümleri, çeşitli kurum ve kuruluşlardan verilen plaketler bulunuyor. Kütüphanede çok sayıda ansiklopedi ve 5 bine yakın kitap yer alıyor. Ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı`nca yayınlanan kitapların bulunduğu kütüphane her gün öğrencilere hizmet veriyor.
Salim Yarar, oğlunun 1972 doğumlu ve İstanbul Üniversitesi’nde eğitim gördüğü sırada tecilini kaldırıp gönüllü olarak askere gittiğini belirterek, “Oğlum, bizden habersiz askere gitmek için dilekçe vermiş. Biz bunu şehit olduktan sonra öğrendik. ‘Kalp hastası babamla ilgilenmek ve üniversiteyi kazanan kardeşime ekonomik destekte bulunmak için üniversitedeki kaydımın dondurularak askere alınmamı arz ederim’ diye ASAL Daire Başkanlığı’na dilekçe vermiş. Bizim 3 ay sonra haberimiz oldu.” dedi.
MİRAÇ KANDİLİ GECESİ İLK DENİZ ŞEHİTLERİ
Yarar, oğlunun PKK terörü ile mücadelede ilk deniz şehidi olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi: “Oğlum 3’e 2 İzmir’e tertip edildi. İzmir’den Usta Birliği Foça’ya gitti. Foça’dan da 23 Aralık 1993 yılında 830 deniz askeri, geçici görevle Güneydoğu’ya, PKK terör örgütü ile mücadele için gönderildi. Dönemin Savunma Bakanı Mehmet Gölhan zamanında, `herkes Doğu’ya ve Güneydoğu’ya gitmesin diye çocuğunu denizci yapmak istediği` gerekçesiyle böyle bir karar alınmıştı. 8 Ocak 1994 mübarek Mirac Kandili olduğu akşam 830 deniz askeri önce birliklerinde mevlit ve Kur’an-ı Kerim okuttular, bitiminde yemek yedikten sonra gece saat 23.00`de operasyona çıktılar. 23.30’da oğlumun da içinde bulunduğu 9 deniz askeri vurularak şehit oldu.“
4 NUMARA GÖZLÜK KULLANIYORDU
Oğlunun kendi iğsiyle askere gittiğini ve 4 numara gözlük kullandığını ifade eden şehit babası Salim Yarar, “Bir tek üzüntü kaynağımız bir tek gün silahlı eğitim görmeden 4 numara gözlük kullanmasına rağmen terörle mücadeleye gitmesinde biraz tezat yaşıyoruz, tenakuza düşüyoruz. Ama bu vatan bizim. Bu ordu, bu millet bizim.” diye konuştu.
Müze oluşturmak fikrinin ise oğlunun anısını en iyi şekilde yaşatmaktan kaynaklandığını vurgulayan Yarar, 2006 yılında başladığı müze kurma çalışmasını halen sürdürüyor. Yarar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben emekli bir öğretmenim. Bir eğitimciyim. Oğlum bir şehit torunu biz de bir şehit babası olunca bunların anılarını burada nasıl yaşatırım diye düşündüm. Birer anıt koysam, yetmez bana diye düşündüm. Burada hepsi var. Gelecek nesillere güzel bir mesaj oluyor. Vatan uğruna canını veren bir şehidin anısı bu şekilde yaşatılır, bunu gösteriyorum. Şehitliği anlatıyorum. Ayrıca, oğlumun şehitlik maaşını kişisel bir ihyacım için harcamıyorum. Oğlumun maaşıyla okullara Atatürk büstü, şehit çeşmesi, kütüphane, çalışkan ve yoksul öğrencilere burs veriyorum.”
Son terör olaylarına da değinen Yarar, “Doğu’daki batıdaki, kuzeydeki güneydeki, Kürdü, Lazı, Çingenesi, Abazası, herkes Kocatepe’de, Dumlupınar’da, Çanakkale’de omuz omuza can verdiler. Bu vatanı, bu toprakları vatan yapmak için verdiler. Şimdi dış güçler, emperyalist güçler, silah tacirleri tavşana kaç, tazıya tut yapıyorlar. İki komşu ülkeyi İran ile Irak’ı 8 yıl savaştırdılar. Şimdi biz silaha daha fazla para ayıralım diye, onlar silah satabilmesi için içimize hainleri, ajanları koymuşlardır. Onlar bize, biz onlara silah atıyoruz. Onların silah fabrikaları çalışıyor. “