Hugo Boss’tan Çıkarılan İşçiler 10 Gündür Eylemde
İzmir`deki Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren Hugo Boss firmasından çıkarılan işçiler, 10 gündür eylem yapıyor.
Sendikaya üye oldukları için çıkardıklarını iddia eden işçiler kendilerine haksız suçlamalar yapıldığını, bazılarına tazminat verilmediğini, karanlık oda sorgulamasına tâbi tutulduklarını, fabrikada ibadet yeri olmadığını öne sürüyor.
Alman tekstil firması Hugo Boss’un İzmir`deki fabrikasından çıkarılan Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayii İsçileri (TEKSİF) Sendikası’na bağlı işçi sayısı, son atılanlarla birlikte 74 oldu. Sendikasız 20 bin dolayında işçinin bulunduğu fabrika, 3 bin 500 çalışanıyla Hugo Boss’un en büyük fabrikalardan biri durumunda. TEKSİF yöneticileri, uluslararası piyasada "işçi ve insan haklarına saygılı" olmakla tanınan firmada, özellikle genç kadın işçilerin tamamında boyun ve bel fıtığına rastlandığını iddia ediyor. Çalışma şartlarını "cinayet" olarak tanımlayarak, bu yüzden sendikalaşmak için ilk önceliklerinin bu fabrika olduğunu söylüyorlar.
Son 10 gündü, İzmir Serbest Bölge önünde, Anayasa’nın 51. maddesi olan, “Çalışanlar, ekonomik, sosyal hak ve menfaatlerini korumak, geliştirmek için sendikaya üye olurlar” yazısının bulunduğu pankartla bekleyen sendikacılar, işçileri bilgilendirerek, ne gibi haklara sahip olduklarını anlatıyorlar. TEKSİF İzmir İl Temsilcisi Faruk Aksoy, bugüne kadar sendikalı olduğu için çıkarılan çok sayıda işçi olduğunu belirterek, “İşçilere, sendikalı oldukları için çıkarıldıkları söylenmiyor. Ya performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek çıkarılmışlar ya da doğumdan sonra işlerine son verilmiş. Bu sayede Hugo Boss işvereni, sendikaya karşı olmadığı izlenimi veriyor.” dedi. TEKSİF Örgütlenme Uzmanı Ömer Seyfettin Atılgan da, “Hugo Boss’un fabrikasında insanlar senelerce çalışıyor. Limon gibi sıkılıp enerjileri alınıyor. Her sene yeni işçi alınarak sirkülasyon sağlanıyor.” şeklinde konuştu.
Atılan işçilerden ütücü Recep Yıldırım, sendikalı olduğu için çıkarıldığını iddia ederek, “Ceketin omuzunu düzgün ütülemediğim gerekçe gösterilerek, performasımın düşük olduğu söylendi. Karanlık odaya çağrıldım. Bu odaya çağırılan herkes kesin işten atılıyor.” dedi. Mustafa Kılınç ise fabrikada 3,5 yıldır çalıştığını belirterek, "Beni azarlamak için yaptığım işte parça adedim 56`dan 103’e çıkarıldı. Sonra da performans düşüklüğüyle ihtar edildim.” diye konuştu. Bilal Akkoç da, "Son üç gün fazla mesaiye kaldım. Çocuğumun doğum günü olan 14 Ekim’de kalmak istememem bahane gösterildi, 18 Ekim`de işten çıkarıldım.” dedi. Murat Erduran, Eylem Çetin, Recep Aksoy, Şerife ve Ömer Karatekinoğlu da sendikaya üye olduktan sonra benzer olaylar yaşadıklarını anlattı.
Alman tekstil firması Hugo Boss’un İzmir`deki fabrikasından çıkarılan Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayii İsçileri (TEKSİF) Sendikası’na bağlı işçi sayısı, son atılanlarla birlikte 74 oldu. Sendikasız 20 bin dolayında işçinin bulunduğu fabrika, 3 bin 500 çalışanıyla Hugo Boss’un en büyük fabrikalardan biri durumunda. TEKSİF yöneticileri, uluslararası piyasada "işçi ve insan haklarına saygılı" olmakla tanınan firmada, özellikle genç kadın işçilerin tamamında boyun ve bel fıtığına rastlandığını iddia ediyor. Çalışma şartlarını "cinayet" olarak tanımlayarak, bu yüzden sendikalaşmak için ilk önceliklerinin bu fabrika olduğunu söylüyorlar.
Son 10 gündü, İzmir Serbest Bölge önünde, Anayasa’nın 51. maddesi olan, “Çalışanlar, ekonomik, sosyal hak ve menfaatlerini korumak, geliştirmek için sendikaya üye olurlar” yazısının bulunduğu pankartla bekleyen sendikacılar, işçileri bilgilendirerek, ne gibi haklara sahip olduklarını anlatıyorlar. TEKSİF İzmir İl Temsilcisi Faruk Aksoy, bugüne kadar sendikalı olduğu için çıkarılan çok sayıda işçi olduğunu belirterek, “İşçilere, sendikalı oldukları için çıkarıldıkları söylenmiyor. Ya performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek çıkarılmışlar ya da doğumdan sonra işlerine son verilmiş. Bu sayede Hugo Boss işvereni, sendikaya karşı olmadığı izlenimi veriyor.” dedi. TEKSİF Örgütlenme Uzmanı Ömer Seyfettin Atılgan da, “Hugo Boss’un fabrikasında insanlar senelerce çalışıyor. Limon gibi sıkılıp enerjileri alınıyor. Her sene yeni işçi alınarak sirkülasyon sağlanıyor.” şeklinde konuştu.
Atılan işçilerden ütücü Recep Yıldırım, sendikalı olduğu için çıkarıldığını iddia ederek, “Ceketin omuzunu düzgün ütülemediğim gerekçe gösterilerek, performasımın düşük olduğu söylendi. Karanlık odaya çağrıldım. Bu odaya çağırılan herkes kesin işten atılıyor.” dedi. Mustafa Kılınç ise fabrikada 3,5 yıldır çalıştığını belirterek, "Beni azarlamak için yaptığım işte parça adedim 56`dan 103’e çıkarıldı. Sonra da performans düşüklüğüyle ihtar edildim.” diye konuştu. Bilal Akkoç da, "Son üç gün fazla mesaiye kaldım. Çocuğumun doğum günü olan 14 Ekim’de kalmak istememem bahane gösterildi, 18 Ekim`de işten çıkarıldım.” dedi. Murat Erduran, Eylem Çetin, Recep Aksoy, Şerife ve Ömer Karatekinoğlu da sendikaya üye olduktan sonra benzer olaylar yaşadıklarını anlattı.