Uğur Yücel: Sahte Vekâletname İle Milyon Dolarlık Evimi Kaybettim
Sanatçı Uğur Yücel, icralık olan villasını geri almak için açtığı davanın duruşmasına sahte vekâletname ile girdiği iddia edilen avukat Münir Mustafa Tuna’nın yargılandığı davada ifade verdi.
Yücel, “Bu sahte vekâletname ile ben milyon dolarlık evimi kaybettim. Bu usulsüz işi kim yaptıysa şikayetçiyim.” dedi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada şikâyetçi Uğur Yücel ve sanık avukat Münir Mustafa Tuna hazır bulundu. Uğur Yücel ifadesinde, 2006 yılında İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde eski avukatı İbrahim Akıskalı aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtıklarını söyledi. Davalı Akıskalı’nın 2006 yılı ekim ayında yurtdışına kaçtığını ifade eden Yücel, “2008 yılında sanık avukat Mustafa Münir Tuna duruşmaya davalı avukatı olarak katıldı. 2007 yılında Akıskalı yurtdışında olmasına rağmen avukat Tuna kendisinden vekâlet almıştır. Dava aleyhime sonuçlandı. İbrahim Akıskalı’dan şüphelendik, vekâletnamedeki imzanın sahte olduğunu anladık. Bu sahte vekâletname ile ben milyon dolarlık evimi kaybettim. Bu usulsüz işi kim yaptıysa şikâyetçiyim.” diye konuştu.
Mahkeme Heyeti, aynı konu hakkında vekâletnameyi veren Beyoğlu 7. Noter Katibi Nevin Hamamcı hakkında daha önce Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını belirterek dosyanın şu an İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi olarak değişen bu mahkemenin dosyası ile birleştirilmesine karar verdi.
İddiaya göre Uğur Yücel, sahibi olduğu Cam Sanatsal Etkinlikler şirketini mali krizden kurtarmak için Levent`teki villasını eski avukatı İbrahim Akıskalı`nın üzerine devredip borçlarını kapatmak için bankadan 870 bin lira kredi aldı. Ancak bir süre sonra şirkette imza yetkisi olan Akıskalı, Yücel`e ait imzalı boş çek yapraklarını piyasaya dağıtıp ciro ettirdi. Şirket borçlarının kredi ile ödendiğini sanan Yücel şirketin mali durumunun eskiden kötü olduğunu öğrenince hesaplarını mali müşavire incelettirdi. Bu sırada Akıskalı Yücel`e ciro ettirdiği çekleri piyasadan toplayacağını ve Levent`teki villayı geri vereceğini belirtti. Ancak Akıskalı yurtdışına kaçtı. Yücel`in Levent`teki villası ise İcra Müdürlüğü tarafından satıldı. Yücel`in başvurusu üzerine Akıskalı hakkında da `güveni kötüye kullanmak` suçundan 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada şikâyetçi Uğur Yücel ve sanık avukat Münir Mustafa Tuna hazır bulundu. Uğur Yücel ifadesinde, 2006 yılında İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde eski avukatı İbrahim Akıskalı aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtıklarını söyledi. Davalı Akıskalı’nın 2006 yılı ekim ayında yurtdışına kaçtığını ifade eden Yücel, “2008 yılında sanık avukat Mustafa Münir Tuna duruşmaya davalı avukatı olarak katıldı. 2007 yılında Akıskalı yurtdışında olmasına rağmen avukat Tuna kendisinden vekâlet almıştır. Dava aleyhime sonuçlandı. İbrahim Akıskalı’dan şüphelendik, vekâletnamedeki imzanın sahte olduğunu anladık. Bu sahte vekâletname ile ben milyon dolarlık evimi kaybettim. Bu usulsüz işi kim yaptıysa şikâyetçiyim.” diye konuştu.
Mahkeme Heyeti, aynı konu hakkında vekâletnameyi veren Beyoğlu 7. Noter Katibi Nevin Hamamcı hakkında daha önce Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını belirterek dosyanın şu an İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi olarak değişen bu mahkemenin dosyası ile birleştirilmesine karar verdi.
İddiaya göre Uğur Yücel, sahibi olduğu Cam Sanatsal Etkinlikler şirketini mali krizden kurtarmak için Levent`teki villasını eski avukatı İbrahim Akıskalı`nın üzerine devredip borçlarını kapatmak için bankadan 870 bin lira kredi aldı. Ancak bir süre sonra şirkette imza yetkisi olan Akıskalı, Yücel`e ait imzalı boş çek yapraklarını piyasaya dağıtıp ciro ettirdi. Şirket borçlarının kredi ile ödendiğini sanan Yücel şirketin mali durumunun eskiden kötü olduğunu öğrenince hesaplarını mali müşavire incelettirdi. Bu sırada Akıskalı Yücel`e ciro ettirdiği çekleri piyasadan toplayacağını ve Levent`teki villayı geri vereceğini belirtti. Ancak Akıskalı yurtdışına kaçtı. Yücel`in Levent`teki villası ise İcra Müdürlüğü tarafından satıldı. Yücel`in başvurusu üzerine Akıskalı hakkında da `güveni kötüye kullanmak` suçundan 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.