Deniz Baykal: "sözen`e Her Zaman Güvenimiz Tam"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, `Kasırga Operasyonu` kapsamında 16 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalan Antalya`nın Manavgat ilçe Belediye Başkanı Şükrü Sözen`e destek verdi.
Antalya Miletvekili Deniz Baykal, İl Başkanı Özer Ülgen, Milletvekili Osman Kaptan ve Yıldıray Sapan`la birlikte CHP Manavgat İlçe Teşkilatı`nda Şükrü Sözen`i ziyaret etti ve kendisine geçmiş olsun dileğinde bulundu. Ziyarette Manavgat Belediye Başkanvekili Sema Ecevitoğlu, CHP İlçe Başkanı Abbas Tarakçı ve ilçe yönetimi hazır bulundu. Parti binasında Şükrü Sözen ve diğer milletvekilleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Baykal, Sözen`e ilk başından bu yana güvenlerinin tam olduğunu söyledi. İçişleri Bakanlığının milli iradeye saygı göstererek bir an önce Sözen`in görevinin başına dönmesine izin vermesi gerektiğini savunan Deniz Baykal, şunları söyledi: "Belediye Başkanımız Şükrü Sözen uzun bir süreden beri yargı sürecinde çile çekiyordu. Şimdi geldiğimiz noktada artık durum aydınlanmaya başladı. Şükrü Sözen`in ve bir çok arkadaşımızın artık tutuklu olarak yargılanmasına gerek kalmadığını, hukuki süreç kendi iç tarafıyla ortaya koydu. Savcının mütalası o doğrultuda, bilirkişi raporu o doğrultuda. Ortadaki iddialar, deliller gösteriyor ki, belediyemizin her hangi bir yolsuzluk olayının içerisinde bulunması hiçbir şekilde söz konusu değildir. Konuaydınlığa kavuşmaya başlamıştır. İnşallah en kısa zamanda da bu yargı kararıyla kesinlik kazanacaktır. Bu konuda hiçbir zaman hiç birimizin tereddüdü yoktu. Olay çok açık. Kendisini insan olarak kişi olarak, ailesini, Manavgatımızı, Manavgat`taki arkadaşlarımızı çok iyi biliyoruz. Türkiye böyle sıkıntılı bir dönem yaşıyor. İnsanlar acı çekiyor, çile çekiyorlar. Bu konu inşallah artık Şükrü Sözen açısından, Manavgat açısından en kısa zamanda noktalanacaktır. Manavgat halkının oyları ile seçilmişManavgat Belediyesi Başkanı Şükrü Sözen`in belediye başkanlığı önünde hiçbir hukuki engel yoktur. Hukuki durum netleşmiş, hemen hemen tüm kişiler tahliye edilmiş, bilirkişi raporu Şükrü Sözen`in suçlanmasına yönelik hiçbir dayanak olmadığını çok açık bir şekilde ortaya koymuştur." SÖZEN: "NE İLE SUÇLANDIĞIMIZI 8.5 AY SONRA ÖĞRENDİK" Sözen ise, ne ile suçlandıklarını iddianamenin ortaya çıkmasından 8.5 ay sonra öğrendiklerini belirterek, "11. ayda ilk mahkemeye çıkma şansımız oldu. Ve özgürce kendimi 50 dakika ifade etme şansı yakaladım. Mahkeme ekibi, başkanına bana isnat edilen süreci anlattım. 14 aylık görev sürecimde tutuklandım" dedi. 14 ayda Sayıştay denetçileri, İçişleri Bakanı kontrölerleri tarafından ihalelerin, belediyenin bütün işleyişinin denetlendiğini, 14 aylık süreçte hiçbir sıkıntı yaşanmadığını söyleyen Sözen,sözlerine şöyle devam etti: "Hiçbir sorun görülmedi. Ve neticede 14 aydan sonra böyle bir temizlik ihalesi ile ilgili Türkiye genelinde bir şirket etrafında bir çok belediyeye operasyon yapıldı, biz de bunların içerisindeyiz. Temizlikle ilgili 4 tane ihale yapmışız. Bizden önceki belediye döneminde, 2 yıl önce, belediyedeki işleyişi hepiniz bilirsiniz, sizler de izlediniz. Hiçbir süreçle ilgili yorum yapma hakkını kendimde bulmam, bunun karar mercii halktır. Bizden 2 yıl önce A firması temizlik işini yapıyormuş. Biz görevegelmişiz, aradan 2 yıl geçmiş, yeni ihale süreci gelmiş, yeni ihale yapma ihtiyacı duymuşuz. Bir ihale yapmışız. Yine yaptığımız ihalede söz konusu olan firma ihaleyi almasına rağmen belediye başkanı imzasıyla hiçbir hukuki sorun olmamasına rağmen `yeterince kırım yapılmadı, kamu menfaati oluşmadı` diye ben kendi imzamla ihaleyi iptal etmişim. 4 ihale içerisinde tek ihaleden suçlanıyorum. En son şirketin işi aldığı ihale bunu da sayın mahkeme başkanına aynı bu tabirle ifade ettim. Geçmiş dönemde bu ihale6.5 trilyon liraya yapılmış. Belediyenin araçları kiralanarak, eski araçlar kiralanarak bu süreçler devam ettirilmiş. A firması. Biz göreve gelmişiz. Hizmetin aciliyetini görmüşüz hemen dosyamızı hazırlamışız. Demişiz ki `Manavgat büyüdü, bu kadar personel adedi artırıyor` demişiz. Dosya kapsamında. `Manavgat`a yakışır şekilde yeni olacak` demişiz, `şirketin güçlü olması adına şu kadar aracı kendisinin olması gerekir` demişiz. Dosya kapsamında ek taleplerde bulunmuşuz. 2 yılda enflasyon değerleri binmişüzerine, 2 yıl sonra biz geçmiş dönemden 385 milyar lira daha aşağıya ihale etmişiz. Bu toplama ihalesidir. Bu dönemde yine benim başkanlığını yaptığım MATAB Başkanlığımda bir de 1 trilyon lira taşıma ihalesi var. Geçmişte B firması belediyenin TIR`ını kiralayarak yıllık 1 trilyon değerle bu çöpü taşımış. Biz demişiz ki `hayır kardeşim bu bizim için önemli olan kamu menfaatidir. Bu ihaleyi de içine dahil ediyoruz. Ek ihale yapmıyoruz` demişiz. Dolayısıyla 385 milyar lira aşağıya verdiğimiz ihalenin içinebu 1 trilyonluk ihaleyi de dahil etmişiz. Önemlidir. Ve gitmişiz Antalya Muratpaşa Belediyesi`nin transfer tesislerini görmüşüz alan şirkete demişiz ki bunun aynısını modernini bize de yapacaksınız. 1 trilyon bedelle açılışını beraber yaptığımız Organize Sanayi de transfer istasyonunu bu şirkete yaptırmışız. Yine mahkemeye ifadem. Benim için son derece önemlidir. Tutuklandığım an itibarı ile 5.5 trilyonluk bedeli olan bir ihalenin 2.5 trilyonu ben şirkete borçlu girmişim cezaevine. Böyle bir süreçte buihaleden menfaat temin etmekle suçlanmışız."
Kaynak: İHA