``kadına Yönelik Şiddet``e Sporcu Bakışı

İlknur Çetinbaş - Türk sporunda söz sahibi olan kadınlara göre kadına yönelik şiddet olaylarının önlenmesinde en önemli unsur eğitim.

Özellikle son günlerde artan kadına yönelik şiddet olayları, toplumun her kesiminde olduğu gibi spor camiasında da büyük üzüntü yaratıyor. Kadına yönelik şiddetle ilgili görüşleri sorulan spor camiasının önde gelen isimleri ve başarılı kadın sporcular, caydırıcı olması açısından yasaların bu konuda daha da sertleştirilmesi gerektiğine, ancak en önemli şeyin küçük yaşlardan itibaren iyi eğitimli bireylerin, kişilik gelişimini sağlıklı tamamlamış insanların yetiştirilmesi olduğuna dikkati çekiyorlar.Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, kendi ayakları üzerinde durması gereken kadınların, ekonomik özgürlük için desteklenmelerinin şart olduğunu belirterek, ``Kadının tutunacak dalı yok, bir yere gidemediği için katlanmak zorunda kalıyor. Bu yüzden kız çocuklarının küçük yaşlardan itibaren iyi bir eğitim alması ve kendi ayakları üzerinde durabilmesi, spora ve sanata yönlendirilmesi çok önemli`` dedi

-``Erkeklerin protesto etmesi daha önemli``- Cezaların caydırıcılığının artırılması gerektiğini ifade eden Gündoğan, ``Bu alanda sadece kadınlar çalışmamalı, erkeklerle birlikte organize çalışmalar yapılmalı. Erkeklerin kadına şiddeti protesto etmesi, kadınlarınkinden daha önemli. Onlar da bu işin içinde aktif yer almalı, destek vermeli. Kadını 2. sınıf muamele gören bir varlık olmaktan çıkarmalıyız`` diye konuştu.Konuyla ilgili yeni yasa tasarısının hazırlandığını, ancak yasaların, çıkarıldıktan sonra da çok iyi uygulanması gerektiğini vurgulayan Gündoğan, bu konuda herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini kaydetti.Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup takımlarından Çankırıspor`un kulüp başkanı Sevda Karaali Şireci ise kadının söyleminin değişmediği sürece eylemin de değişmeyeceğini ifade ederek, ``Dünyayı sallayan elle beşiği sallayan el aynı. Önce kadınları eğitmemiz gerekiyor`` dedi.İnsan kişiliğinin 0-6 yaş döneminde şekillendiğini kaydeden Şireci, ``Siz çocuğa şiddet uygular, onu döverek büyütürseniz, o çocuğun, büyüdüğünde şiddete yönelmesi çok da şaşırtıcı olmaz. Erkekleri eğitmenin yolu, biz kadınların elinden geçiyor. Türk toplumunun aspirine değil, antibiyotiğe ihtiyacı var. Sen kızını (kocandır, döver de sever de) diyerek büyütürsen gelinen nokta bu olur. Aile bir bütündür ve şiddet hiçbir şeyin çözümü değildir`` diye konuştu

-Girişmen: ``Bunun sonu ancak iyi eğitimle getirilebilir``- Olimpiyat şampiyonu milli okçu Gizem Girişmen, Türkiye`de bu olayların bu kadar yoğun yaşanmasının çok üzücü olduğunu dile getirdi ve şöyle devam etti: ``Kendini geliştirememiş, iyi eğitim almamış insanlar kadına uyguladıkları şiddetle kendilerini tatmin ediyorlar. Fiziksel açıdan üstün kişinin kendinden zayıfa zulmü, ancak iyi eğitim almış, kişilik gelişimini tamamlamış bireyler yetiştirmekle önlenebilir. Cezalar elbette caydırıcı olmalı ama istediğiniz kadar ceza verin. Bunun sonu ancak iyi eğitimle getirilebilir.`` Şiddete maruz kalan kadınlara seslenen Girişmen, ``Susmasınlar. Tepkilerini mutlaka ortaya koysunlar. Bu ülkede kadınlar çok baskı altında yetiştiriliyor. Sinmeyip, kabullenmesinler. Kadınların da bu yönde eğitim almaları gerektiğini düşünüyorum`` dedi

-Yanıt: ``Türk adaletine çok iş düşüyor``- Avrupa şampiyonu milli atlet Nevin Yanıt ise her gün televizyonda izlediği olaylar için çok üzüldüğünü belirterek, ``Ben de kadınım ve yarın bir gün ben de evleneceğim. İster istemez insanda bir korku oluyor. Ne olursa olsun insanları yüzde yüz tanımak imkansız. Ben çok şanslıyım çünkü çok düzgün bir ailede büyüdüm. Benim de babam var, ağabeyim var ama bir gün bile ne anneme ne bana el kaldırmamışlardır. Sadece kadına değil bir insana el kaldırmak, bırakın el kaldırmayı hayatına kast etmek normal bir şey değil. Üstelik bunu çocukların gözü önünde yapıyorlar`` ifadelerini kullandı.Bu konuda Türk adaletine çok iş düştüğünü anlatan Yanıt, sözlerini şöyle tamamladı: ``Suçlular ya tutuksuz yargılanıyorlar ya da 3-5 ay sonra çıkıyorlar. Sonra bir bakmışsınız şiddet uygulayan o adam karısını öldürmüş. Cezaların artırılması, caydırıcı olması gerekiyor. Eğitim düzeyimiz de artmalı. Herkese eşit eğitim hakkı olabilse eğitim seviyemiz yükselse bu durumlar azalır diye düşünüyorum.`` -Bıkçın: ``Önce kadın kendine inanmalı``- Olimpiyat üçüncüsü, Avrupa ve dünya şampiyonu milli tekvandocu Hamide Bıkçın, kadınların kutsal değerlere sadık kalarak önce kendi kimliğini oluşturması ve kendine inanması gerektiğini söyledi.Kadının mutlaka sosyal hayatın içinde olması gerektiğini belirten Bıkçın, şöyle konuştu: ``Kadınların sosyalleşme ve statü kazanmalarında spor ve sanat çok önemli. Biz kadınlar haklarımızı bilmiyoruz ve kendimizi 1. sınıf insan olarak görmüyoruz. Erkekler konusunda da genel, ahlaki ve benzeri konularda çok yönlü eğitim eksikliğimiz var. Türk toplumunda erkek egemenliğinin kabul görmesi geleneksel yapıdan kaynaklanıyor. Erkek, kadını hayat arkadaşı, eşi olarak algılamalı. Bu değişimin temellerini de yine kadınlar atacaklardır. Kadına yapılan pozitif ayrımcılık anayasamızda yer almıştır. Bence (haydi kızlar okula) kampanyası sadece ağrı dindirirken, (haydi erkekler okula) kampanyası daha tedavi edici olabilir.`` Bıkçın, sporcu bir kadın olarak, kadınlara öz güven artırıcı çok yönlü eğitim sağlayan tekvando sporunu yapmalarını önerdi.Milli basketbolcu Gülşah Akkaya da kadına şiddetin yıllardır var olduğunu, ancak medyanın ilgisinin artmasıyla bu kadar duyulur hale geldiğini kaydederek, ``İlk olarak anneler, babalar evlerinde çocuklarına şiddetten uzak, iyi eğitim vermeliler. Sonra da okulda alınan eğitimlerin önemi büyük. Ayrıca şiddet uygulayan kişilere çok ciddi cezalar verilmesi gerekiyor ki caydırıcı olsun`` dedi.(İLK-GKH)
Kaynak: AA