Deprem Dede: "türkiye'de Tsunami Olmaz"
Eski Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof.
Dr. Ahmet Mete Işıkara, 1900 ile 2010 yılları arasında 4'ün üzerinde 9 bin 200 deprem olduğunu belirterek, "Bu süre içerisinde her 5 günde bir ülkemizde 4 ve 4.9 büyüklükleri arasında bir deprem olabiliyor. Yaklaşık ayda bir kez 5 veya 5'in üzerinde deprem olabiliyor. Yılda bir kerede 6 ila 6.9 arasında deprem olabiliyor. Kütahya'daki Simav depremi nisan sonu, mayıs ayı başında oldu. Oradan bu bir sene içerisinde Türkiye'de 6 ve veya 6'nın üzerinde birdeprem olursa bu benim için sürpriz olmaz" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Kızılay Derneği'nin afetlerden korunma ve zarar azaltma bilincinin oluşturulması amacıyla başlattığı Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi kapsamında Çorum Müftülüğü tarafından eğitim semineri düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak katılan eski Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, din görevlilerine depremden korunmanın yollarını anlattı. Depremlerin önceden bilinmesine dair tartışmalara da değinen Işıkara, bilimin bir depremin ne zamanolacağını söylemediğini belirtti. Depremlerde erken uyarının ayrı bir konu olduğuna dikkat çeken Işıkara, erken uyarıda bir depremin iki ayrı dalga ürettiğini açıkladı. Depremleri hayvanların önceden hissettiğine dair söylentilere de açıklık getiren Işıkara, "Kulak sistemleri bizden farklı olduğu için büyük depremden önceki faylanmanın sesini algılıyor. Gürültülü ses olduğu için ya ürküyor ya da sağa sola kaçıyor" dedi. Depremden korunma bilincinde en önemli olgunun yapısal bilinç olduğuna dikkat çeken Işıkara, binaları doğru inşa etmenin bunun en önemli adımı olduğunun altını çizdi. Işıkara, "Türkiye'de tsunami olur mu?" yönündeki soruya ise, "Türkiye'de tsunami olmaz. Marmara'da tsunami olmaz. Tsunaminin olduğu yerle yerleşim yeri arasında uzun bir mesafe olması gerekiyor. Oluşan dalga kıyıya doğru hareket ederken su bindiriyor üzerine, dalga yüksekliği artıyor. Tek bir dalga aradaki mesafe uzun olursa dalgayüksekliği fazla oluyor, zarar veriyor. Japonlar yanlış hesaplamış. Dalga seti 6 metre yerine 10 metre olsaydı zararsız atlatırlardı. Bizde tsunami dalgası oluşsa da kıyıya gelecek yüksekliğe erişmesi mümkün değil. Kuvvetli lodoslarda 2-3 metreye varan dalgalar var. Ege Denizi açık deniz değil. Tsunami açık deniz ve okyanuslarda olabilir" karşılığını verdi. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Cami Hizmetleri Daire Başkanı Yusuf Doğan ise, afetlerin hayatın gerçeği olduğunu, bunun önüne geçilemeyeceğini söyledi. Doğan, alınacak önlemlerle doğal afetlerin verdiği zararların en aza indirgeneceğini vurguladı. Çorum Müftüsü Mehmet Aşık da, afetler yaşandıktan sonra alınacak tedbirlerin kimseye faydasının olmadığını vurguladı. Afetler sırasında insanların ne yapacağını bilmediğini dile getiren Aşık, "Önce din görevlilerini eğiteceğiz. Din görevlilerimiz aracılığıyla daha sonra cemaat ve halkımızı bilgilendireceğiz. Kendi elimizle kendimizi tehlikeye atmamalıyız" diye konuştu. Kızılay Derneği Başkanı Sedat Canbolat, din görevlileri ve öğretmenlerin topluma liderlik yaptığını belirterek, bu liderler aracılığıyla halkı eğiteceklerini kaydetti. Projenin tanıtımını yapan Funda Gülay ise, Türkiye'nin afet riski altında olduğunu belirterek, afetlerden korunma bilincinin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Gülay, projenin 42 ilde devam ettiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA