Mısır’da ‘devrim’ için kırılma günü… Daha fazla kan akmasından korkuluyor (analiz)

Mısır‘da Hüsnü Mübarek yönetimi aleyhine başlatılan gösteriler, beşinci gününde çok kritik bir safhaya geldi… Hükümetin gün içinde istifa etmesi bekleniyor; ancak göstericiler beklenen istifadan hiçbir şekilde tatmin olacak gibi görünmüyor. Çünkü gösteril



    “ORDU, RENGİNİ BELLİ ETMEDİ”

    Göstericilerin bugün orduyla ciddi bir şekilde karşı karşıya gelme ihtimali de bulunuyor. Dün askerlerin göstericilerin ele geçirmeye çalıştığı devlet televizyonu ve bazı bakanlıkları korumaya alması ve göstericileri dağıtmaya çalışması, askerin sokağa çıkarak kendisini desteklemesini bekleyen halkı hayal kırıklığına uğratmıştı.
Dün her ne kadar askerlerle göstericiler arasında ciddi bir çatışma yaşanmasa da askerin ilk gün Mübarek‘ten yana tutum sergilemesi, bugünkü gelişmeleri daha da kritik hale getiriyor.
Ancak medyada ordunun rengini henüz belli etmediği şeklinde haberler de yer alıyor. Gösterilerin bugünkü seyrine göre ordunun Mübarek yönetimine müdahale edebileceği ya da yumuşak geçiş için ağırlığını koyabileceği belirtiliyor.
    Bugünkü gösterilerin seyri ve genelkurmay başkanının ABD dönüşü ortaya koyacağı tavır dönüm noktası olacak. Ordu her şeye rağmen Mübarek‘ten yana bir tutum belirlerse göstericiler, askerleri de karşısına alabilecek ve çok daha fazla kan akabilecek.

    DEVLET BAŞKANLARI HEP ORDUDAN GELDİ

    Dünyanın onuncu büyük ordusu olan 468 binden fazla askerli Mısır Silahlı Kuvvetleri, 1952‘deki darbenin de baş mimarı olmuştu. O zamandan bu yana görev yapan dört Mısır Devlet Başkanı, hep ordunun içinden geldi. Şu an ordunun başında ise Mareşal Muhammed Hüseyin Tantavi (75) bulunuyor.
    Ordudaki asker sayısı, İçişleri Bakanı Habib El Adli‘ye bağlı polislerin sayısını geçti. Bu sayı özellikle 1990‘lı yıllardaki "İslami devrim" hareketleri sırasında 1,4 milyona yükselmişti. Ordu ve polis, Mısır‘da iktidar partisi ve kendi elit grubuyla 30 yıllık Mübarek rejiminin ana çekirdeğini oluşturuyor.
Ordu en son sokaklara, 1977 yılında ekmek isyanlarının bastırılmasında ve 1986‘da polislerin maaş protestolarının bastırılmasında çıkmıştı. Wikileaks tarafından sızdırılan belgelere göre ordunun, Hüsnü Mübarek‘in yerine oğlu Cemal Mübarek‘i getirmesine izin vermeyeceği belirtiliyordu. Buna gerekçe olarak ise Cemal Mübarek‘in askeri bir geçmişi bulunmaması, sivil bir işadamı olması gösteriliyordu. Ancak 2009 tarihli bir başka Wikileaks belgesine göre eski bakanlardan Ali El Deen Hilal Dessouki, başkanlığın yavaş bir şekilde bir sivile geçmesine müsaade edebileceğini söylemişti. Mübarek, bugüne kadar önümüzdeki Eylül ayındaki seçimlerde aday olup olmayacağını açıklamadı. Cemal de aday olacağı iddialarını reddediyor.