Arif Doğan iddialarını kitapta topladı

Emekli Albay Arif Doğan, Timaş Yayınları'ndan piyasaya çıkacak olan "Jitem'i Ben Kurdum" kitabında yine olay olacak iddialarda bulunuyor

Arif Doğan iddialarını kitapta topladı
Emekli Albay Arif Doğan, Timaş Yayınları'ndan yarın piyasaya çıkacak olan "Jitem'i Ben Kurdum" kitabında yine olay olacak iddialarda bulunuyor. Kitabında varlığı her zaman inkar edilen Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) birimi hakkında kapsamlı bilgi ve belgelere yer veren Doğan, 90'lı yılların başlarındaki general suikastlarından Hizbullah'a kadar birçok yeni iddiaları gündeme getiriyor. Vatan gazetesinin haberine göre; kitaptaki en çarpıcı iddialardan biri ise, 23 Mayıs 1991'de, emekli Jandarma Korgeneral İsmail Selen'i hedef alan suikastla ilgili. Doğan bu suikastın arkasında Cem Ersever'in olduğunu öne sürüyor:

SAĞ TANDANSLI OLUŞUM

"Hulusi Paşa'yı sol tandansa sahip bir örgütün öldürdüğünü düşünerek, Selen Paşa'yı da misilleme olarak sağ tandanslı bir oluşumun öldürdüğünü duydum. Selen Paşa'ya eylemi sağ bir grubun yaptığı ve bu eylemin içinde de rahmetli Cem Ersever'in bulunduğu söylenir. Bu benim duyumum ve değerlendirmemdir. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum” dedi. Emekli Jandarma Korgeneral Hulusi Sayın, 30 Ocak 1991'de yasadışı Dev-Sol örgütü tarafından düzenlenen bir suikast sonucu hayatını kaybetmiş, bu saldırıdan beş ay sonra da 23 Mayıs 1991'de, emekli Jandarma Korgeneral İsmail Selen de yine Dev-Sol tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen bir saldırının hedefi olmuştu.

JİTEM KOMUTANI DOĞAN

Doğan kitabında, JİTEM'in varlığıyla ilgili çarpıcı belgelere de yer verdi. 8 Nisan 1989 tarihli, Jandarma Asayiş Komutanı Hulusi Sayın'ın imzasını taşıyan bir belgede Arif Doğan, Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup komutanı olarak tanımlanıyor ve başarılarından ötürü takdir ediliyor. Yine kitapta Jandarma Üsteğmen "Sinan Yaşar, JİTEM 2 İstihbarat Şube" imzalı bir başka belgeye daha yer veriliyor. Genelkurmay Başkanlığı, daha önce yaptığı açıklamalarda kurum bünyesinde '"JİTEM"' adında kurulmuş herhangi bir birimin olmadığını bildirmişti. Genelkurmay Başkanlığı 29 Aralık 2009'da 'JİTEM Davası'nın görüldüğü Diyarbakır 3. ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazıda, kurumun varlığını inkar etmişti.

JİT'İ DE BEN KURDUM

Doğan, JİTEM'den önce Jandarma İstihbaratını da (JİT) kendisinin kurduğunu belirterek şunları aktarıyor: "Genel Komutanlığı bünyesinde ihtiyaçları karşılayacak bir istihbarat birimi kurulması kararlaştırıldı. Bu düşünce dönemin Jandarma Genel Komutanı Adnan Doğu'ya (1986-88) aitti. Bu görev de bana verildi. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı kuruldu. Kuruluşun görev alanı tüm Türkiye idi. Türkiye genelinde, iller bazında sekiz tane grup komutanlığı, bunun karşılığında da gruplara bağlı 24 tane tim vardı."
JİT'in kuruluşunun Genelkurmay Başkanlığı tarafından da onaylandığını anlatan Arif Doğan, "Teşkilat yapısı Genelkurmay Başkanlığı'na sunuldu ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından tasdik edildi. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'nın kadrosu, TMK'sı (Teşkilat- Malzeme-Kadro) onaylandı ve bunun yönergesi yapıldı. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Adnan Doğu'ydu" diyor.

İCRADA GEÇ KALINIYORDU

Hazırlanan yönergenin İçişleri Bakanlığı tarafında da kabul edilmesinin ardından Jandarma İstihbaratının kurulduğunu ve kendisinin de 'Grup Komutanı' olarak atandığını ifade eden Doğan, JİTEM'in kuruluşunu ise şöyle anlatıyor: "Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı istihbarat toplama açısından oldukça başarılıydı ama arzu edilen seviyede randıman alınamadı. Çünkü operatif istihbarat yoktu. Yani haber ve duyumlar alınıyor, istihbarat haline getirilip icra organlarına aktarılıyordu ama icra organları bazen geç kalıyordu ve ortaya birtakım aksaklıklar çıkıyordu. Sonuç olarak, arzu edilen seviyede başarılı olamayınca, daha başarılı bir istihbarat yapılanmasının temellerinin atılması düşüncesi yeşermeye başladı. Dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı rahmetli Hulusi Sayın Paşa'ya teklif edildi ve o da kabul etti."

HÜSEYİN VELİOĞLU, JANDARMANIN ELEMANIYDI

Arif Doğan, son günlerin en çok tartışılan gruplarından birisi olan Hizbullah hakkında da çarpıcı iddialarda bulunuyor. Hizbullah örgütünün lideri olan Hüseyin Velioğlu'nun Jandarma istihbaratı için çalıştığını söyleyen emekli albay, örgüt hakkında şu bilgileri veriyor: "Örgüte karşı biz de karşı propaganda faaliyetinde bulunmak amacıyla o sıralarda Batman bölgesinde ajan ve muhbir olarak kullandığımız Hüseyin Velioğlu adlı çok akıllı bir kişiyi görevlendirdik. Çok dindar ve donanımlı bir kişiydi. Velioğlu'nun kendi seçtiği adamlardan oluşan bir kadro ile faaliyetlerine başlamasına imkân verdik. Gercüş bölgesinde istihdam edilmeye başlandılar. Eğitimlerini de Hüseyin Velioğlu veriyordu."
Örgütün taraftar toplamak için yaptığı toplantıların geçici köy korucuları tarafından korunduğunu anlatan Doğan, örgütün kuruluş aşamasında devlet tarafından finanse edildiğini öne sürdü. Emekli albay Doğan, Hüseyin Velioğlu ile Jandarma Tuğgeneral Temel Cingöz'ü de buluşturduğunu ve generalin Hizbullah liderine hizmetleri için teşekkür ettiğini de söylüyor.

JİTEM'İN AMBLEMİ AKREPTİ

JİTEM'in kurucusu olan Arif Doğan, istihbarat biriminin ambleminin akrep olduğunu da açıkladı. "Akrep kendine en sadık hayvandır. Ölümü gördüğünde başkası tarafından öldürülmeyi reddediyor ve intihar ediyor. On tane mermim varsa dokuz tanesini kullanırım, onuncusunu da kafama sıkarım. Yani mücadele ettiğim şer güçlerin örgütlerine gidip teslim olmam."

KİM İÇİN NE DEDİ?

* Nesim Malki: Bu adam tefeciydi. Tefecinin başına bir şey gelmişse ya evraklarına ya da ilişkilerine bakacaksınız. İlişkilerini yukarıdan aşağıya incelemeye tabi tutacaksınız. Sırf bu kanıtı yok etmek için kasayı alıp götürdüler. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Malki'ye en fazla borcu olan kimse, onu o öldürtmüştür. Öyleyse karşımıza iki kişinin adı çıkıyor: Ya Yahya Demirel ya da Cavit Çağlar...

* Meral Akşener: Veli Küçük Kocaeli'de görevliyken büyük desteğini gördüğü iki kişi vardı. Biri Jandarma Genel Komutanı, diğeri de Bursa'daki işadamı Cavit Çağlar'dı. Zaten, İçişleri Bakanlığı yapan Meral Akşener, Cavit Çağlar kanalıyla Doğruyol'dan milletvekili ve bakan oldu. Bunda Veli Küçük'ün de parmağı vardı.

* Ahmet Türk: Vedat Aydın, HADEP'in Diyarbakır İl Başkanı'ydı, örgütçü değildi, öldürülen Musa Anter gibi Kürt milliyetçisiydi. Vedat Aydın'la Ahmet Türk arasında kadın meselesi yüzünden bir husumet olduğunu duydum. Aydın'ın öldürülmesi vakasında, Türk'ün onu PKK'ya sattığı söylendi.

ARİF DOĞAN KİMDİR?

25 Ekim 1945'te Hatay'da dünyaya geldi. Babası Hatay Cumhuriyeti'nin üst düzey yöneticilerinden biri, annesi ise Kürt kökenli bir ev hanımıydı. İstanbul Hukuk Fakültesine kısa bir süre okuduktan sonra okuldan ayrıldı ve Harp Okuluna girdi. 1967'de mezun oldu. İlk olarak Mardin hemen sonrasında Trabzon'da görev yaptı. Burada Jandarma istihbarat biriminde çalıştı. Çeşitli illerde bölük ve tabur komutanlıkları yaptıktan sonra Jandarma Genel Komutanlığına, Jandarma İstihbaratını kurmak için atandı. Jandarma İstihbaratı (JİT) ve Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) kurdu. 21 sene Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görev yaptı. 1998 yılında albay rütbesiyle emekli oldu.