Yanlış İğne Hayatını Kararttı
Bursa'nın İnegöl ilçesinde bir genç kızın yanlış iğne yüzünden hayatı karardı
Bursa'nın İnegöl ilçesinde bir genç kızın yanlış iğne yüzünden hayatı karardı. Ailesinin iddiasına göre, yapılan iğneye dayalı olarak sağ bacağını hissetmeyen ve gün geçtikçe kötüye giden genç kız, yürümekten ziyade bir an önce ağrılarının dindirilmesini istiyor.
İnegöl'e bağlı Yenice beldesinde ikamet eden 17 yaşındaki Esra Güler, 25 Ekim 2010 tarihinde alerjik rahatsızlığı sebebiyle beldedeki sağlık ocağına gittiğini, görevli hemşirenin iğne yaptığını belirterek, "İğne vurulduktan sonra sağ ayağımın üstüne basmakta zorlandığım için eve kadar gelemedim. Sağlık ocağına yakın olan dayımlara giderek annemi çağırtarak, onun yardımı ile eve gelebildim. Ertesi gün daha fazla ağrıyınca tekrar doktora gittim. Doktor, iğnenin sinire vurulduğunu söyledi. Ardından İnegöl Devlet Hastanesi'ne gittik. Burada yapılan muayenelerde film çekilmesi gerektiğini söyleyerek Bursa'da bir hastaneye gönderdiler. Bu hastane de ocak ayına gün verdi. Bu arada jandarmanın soruşturmasının ardından mahkeme açıldı. Savcı da ocak ayının çok uzak olduğunu, filmin hemen çekilmesi gerektiğini söyledi. Zaten ocak ayına kalsaymış bacağım tamamen bitermiş. Biz de Doruk Hastanesi'ne giderek EMG filmini çekildik. Filme bakıp iğnenin ana sinir damarına vurulduğunu söylediler ve bu şekilde rapor verdiler. Bileğimde morarmalar, incelme olmaya başladı. Hiçbir şekilde hissetmemeye başladım. Bursa Doruk Hastanesi Fizik Tedavi Merkezi'nde tedaviye başlandı. Ağrıdan duramıyorum. Doktorlar ağrıyı durduramıyor. Ne yapacaklarını şaşırdılar, bütün yöntemleri uyguladılar, ama bir türlü ağrıları kesemediler. 'Son tetkikleri yapıyoruz, bu da olmazsa bizim elimizden gelen bu' diyorlar. Doruk Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Uzmanı Semiha Büyükpoyraz, Allah razı olsun çok ilgileniyor. 'İyileşmeden bırakmam' diyor, ama iyileşip iyileşemeyeceğine dair bir şey diyemiyor. Ağrılarım kesilse belki yürüyebileceğim. 15 gün fizik tedavi görecektim, ancak geçmediği için 15 gün daha uzattılar. Annem daha dün doktora tekrar sordu, iğneden dolayı mı diye. Doktor üzerine basa basa iğneden olduğunu söyledi" dedi.
Kızının sağlığına kavuşması için çırpınan ve maddi sıkıntıyı borçlarla aşmaya çalışan fabrika işçisi baba Ali Bayram Güler ise, "Kızımın ağrılarının dinmemesi üzerine, iğne vurulduğu günün ertesi sağlık ocağına, oradan da İnegöl Devlet Hastanesi'ne götürdük. Devlet Hastanesi'nde yapılan kontrollerin ardından, acil olarak ambulansla Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'ne sevk edildi. Burada bize, 'ana damarları bakıyoruz, sinir damarlarına bakamıyoruz' diyerek geri gönderdiler. Biz de Doruk Hastanesi'ne gittik. Burada EMG filmi çektirdik. Filmi gören fizik tedavi doktoru, raporunda, bu durumun iğneden kaynaklandığını belirtti. Raporla birlikte jandarmaya başvurduk. Jandarma görevlileri tutanak tutup, hem bizim, hem de sağlık ocağında ifade aldılar. Sonra konu savcılığa intikal ettirildi" dedi.
"BİR EVİM VAR, KIZIM İÇİN ONUDA SATARIM"
Kızının gerekli tetkiklerin yapılmasının ardından fizik tedavi merkezinde tedavisine başlandığını bildiren baba Ali Bayram Güler, "Sağ ayağının üstüne basamıyor, damarlar kurumuş. Bacağı buz gibi soğuk, damarlar gözükmüyor, ayrıca incelmeye de başladı. Fabrikada asgari ücretle çalışıyorum. Büyük çocuğum üniversite okuyor. Kızımın tedavisi için sürekli Bursa'ya gidip geliyoruz. Eş, dosttan borç alarak tedaviyi sürdürmeye çalışıyoruz. Doktor 'düzelir' diyor, ama gün geçtikçe umudunu yitiriyor. Sorumlular hakkında gerekenir yapılması için adli makamlara başvurduk. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü ve İnegöl Devlet Hastanesi Başhekimliğine dilekçe verdik. Maddi gücümüz iyi olsa daha iyi yerlerde tedavi ettiririm. Bir evim var, gerekirse kızımın sağlığına kavuşması için onu da satarım" diye konuştu.
"BİR ÖZRÜ BİLE ÇOK GÖRDÜLER"
Anne Emriye Güler ise, "Evlat bizim, yapan çekildi kıyıya. Sağlık ocağı doktoru ile görüştük. Hemşirere, 'Bak iğneyi nereye vurdun' dedi. Ben de 'Biraz dikkatti olur musunuz' dediğimde, '14 senelik hemşireyim, iğne vurmayı bana mı öğreteceksin' diye kızdı. 14-15 senelik hemşire hatasını kabullenmiyor. Bir özre bile değmedik. Kapımızı açıp geçmiş olsun bile diyen olmadı. En çok öfkelendiğim o, bir özür bile dilenmedi. Belki kapımızı çalsalardı bu iş buraya kadar gelmezdi" diyerek, tepkisini dile getirdi.
Öte yandan, özel Doruk Fizik Tedavi Dal Merkezi'nden verilen, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Semiha Büyükpoyraz imzasını taşıyan raporda, "01.12.2010 tarih ve 2003 protokol no ile kurumumuzda muayene olan Esra Güler isimli hastanın yapılan muayene neticesinde, sağda enjeksiyon sonrası gelişmiş peraneal sinir nöropatisi tespit edilmiştir. Hasta 06.12.2010 tarihinde fizik tedavi programına alınmış olup, tedavisi devam etmektedir" denildi.
İnegöl'e bağlı Yenice beldesinde ikamet eden 17 yaşındaki Esra Güler, 25 Ekim 2010 tarihinde alerjik rahatsızlığı sebebiyle beldedeki sağlık ocağına gittiğini, görevli hemşirenin iğne yaptığını belirterek, "İğne vurulduktan sonra sağ ayağımın üstüne basmakta zorlandığım için eve kadar gelemedim. Sağlık ocağına yakın olan dayımlara giderek annemi çağırtarak, onun yardımı ile eve gelebildim. Ertesi gün daha fazla ağrıyınca tekrar doktora gittim. Doktor, iğnenin sinire vurulduğunu söyledi. Ardından İnegöl Devlet Hastanesi'ne gittik. Burada yapılan muayenelerde film çekilmesi gerektiğini söyleyerek Bursa'da bir hastaneye gönderdiler. Bu hastane de ocak ayına gün verdi. Bu arada jandarmanın soruşturmasının ardından mahkeme açıldı. Savcı da ocak ayının çok uzak olduğunu, filmin hemen çekilmesi gerektiğini söyledi. Zaten ocak ayına kalsaymış bacağım tamamen bitermiş. Biz de Doruk Hastanesi'ne giderek EMG filmini çekildik. Filme bakıp iğnenin ana sinir damarına vurulduğunu söylediler ve bu şekilde rapor verdiler. Bileğimde morarmalar, incelme olmaya başladı. Hiçbir şekilde hissetmemeye başladım. Bursa Doruk Hastanesi Fizik Tedavi Merkezi'nde tedaviye başlandı. Ağrıdan duramıyorum. Doktorlar ağrıyı durduramıyor. Ne yapacaklarını şaşırdılar, bütün yöntemleri uyguladılar, ama bir türlü ağrıları kesemediler. 'Son tetkikleri yapıyoruz, bu da olmazsa bizim elimizden gelen bu' diyorlar. Doruk Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Uzmanı Semiha Büyükpoyraz, Allah razı olsun çok ilgileniyor. 'İyileşmeden bırakmam' diyor, ama iyileşip iyileşemeyeceğine dair bir şey diyemiyor. Ağrılarım kesilse belki yürüyebileceğim. 15 gün fizik tedavi görecektim, ancak geçmediği için 15 gün daha uzattılar. Annem daha dün doktora tekrar sordu, iğneden dolayı mı diye. Doktor üzerine basa basa iğneden olduğunu söyledi" dedi.
Kızının sağlığına kavuşması için çırpınan ve maddi sıkıntıyı borçlarla aşmaya çalışan fabrika işçisi baba Ali Bayram Güler ise, "Kızımın ağrılarının dinmemesi üzerine, iğne vurulduğu günün ertesi sağlık ocağına, oradan da İnegöl Devlet Hastanesi'ne götürdük. Devlet Hastanesi'nde yapılan kontrollerin ardından, acil olarak ambulansla Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'ne sevk edildi. Burada bize, 'ana damarları bakıyoruz, sinir damarlarına bakamıyoruz' diyerek geri gönderdiler. Biz de Doruk Hastanesi'ne gittik. Burada EMG filmi çektirdik. Filmi gören fizik tedavi doktoru, raporunda, bu durumun iğneden kaynaklandığını belirtti. Raporla birlikte jandarmaya başvurduk. Jandarma görevlileri tutanak tutup, hem bizim, hem de sağlık ocağında ifade aldılar. Sonra konu savcılığa intikal ettirildi" dedi.
"BİR EVİM VAR, KIZIM İÇİN ONUDA SATARIM"
Kızının gerekli tetkiklerin yapılmasının ardından fizik tedavi merkezinde tedavisine başlandığını bildiren baba Ali Bayram Güler, "Sağ ayağının üstüne basamıyor, damarlar kurumuş. Bacağı buz gibi soğuk, damarlar gözükmüyor, ayrıca incelmeye de başladı. Fabrikada asgari ücretle çalışıyorum. Büyük çocuğum üniversite okuyor. Kızımın tedavisi için sürekli Bursa'ya gidip geliyoruz. Eş, dosttan borç alarak tedaviyi sürdürmeye çalışıyoruz. Doktor 'düzelir' diyor, ama gün geçtikçe umudunu yitiriyor. Sorumlular hakkında gerekenir yapılması için adli makamlara başvurduk. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü ve İnegöl Devlet Hastanesi Başhekimliğine dilekçe verdik. Maddi gücümüz iyi olsa daha iyi yerlerde tedavi ettiririm. Bir evim var, gerekirse kızımın sağlığına kavuşması için onu da satarım" diye konuştu.
"BİR ÖZRÜ BİLE ÇOK GÖRDÜLER"
Anne Emriye Güler ise, "Evlat bizim, yapan çekildi kıyıya. Sağlık ocağı doktoru ile görüştük. Hemşirere, 'Bak iğneyi nereye vurdun' dedi. Ben de 'Biraz dikkatti olur musunuz' dediğimde, '14 senelik hemşireyim, iğne vurmayı bana mı öğreteceksin' diye kızdı. 14-15 senelik hemşire hatasını kabullenmiyor. Bir özre bile değmedik. Kapımızı açıp geçmiş olsun bile diyen olmadı. En çok öfkelendiğim o, bir özür bile dilenmedi. Belki kapımızı çalsalardı bu iş buraya kadar gelmezdi" diyerek, tepkisini dile getirdi.
Öte yandan, özel Doruk Fizik Tedavi Dal Merkezi'nden verilen, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Semiha Büyükpoyraz imzasını taşıyan raporda, "01.12.2010 tarih ve 2003 protokol no ile kurumumuzda muayene olan Esra Güler isimli hastanın yapılan muayene neticesinde, sağda enjeksiyon sonrası gelişmiş peraneal sinir nöropatisi tespit edilmiştir. Hasta 06.12.2010 tarihinde fizik tedavi programına alınmış olup, tedavisi devam etmektedir" denildi.