Yök Başkanı Özcan, Düşünce Kuruluşlarının Temsilcileriyle Biraraya Geldi
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, İmam Hatip Liseleri’nde okuyan öğrencilere Polis Meslek Yüksekokulu (MYO) yolunu açmayı öngören kanun teklifine ilişkin olarak, "Bir mahzur görmüyorum. Herkes girebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Özcan, bazı düşünce kuruluş temsilcileriyle YÖK’te biraraya geldi. Konuklarını öğle yemeğinde ağırlayan Özcan, görüşmenin ardından çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Görüşmede, düşünce kuruluşlarına, ilişkileri devamlı hala getirebilmek ve belli bir düzeyde tutabilmek için her zaman yardıma açık olduklarını ilettiklerini bildiren Özcan, "Kendilerine bizim elimizdeki bilgi ve belgeleri araştırmalarında kullanabileceklerini söyledik. Bu konudaki düşüncelerini aldık. Bu ilk toplantıydı, bundan sonraki toplantıların sürekli bir özellik kazanmasını kendilerine ilettik. Onlar da gayet olumlu karşıladılar" dedi. Bir gazetecinin, ’Ne gibi tavsiyelerde bulundular?’ sorusu üzerine, detayların daha sonra yazılı olarak iletileceğini belirterek, "Ama çok güzel şeyler söylendi. Özellikle STK’larla, think-tank kuruluşlarıyla, üniversiteler iş birliğinde, benim de çok yararlı bulduğum ve bundan sonraki çalışmalarımızda bize yol gösterecek fikirler söylendi. Bu iş birliği geliştirecek hususlardı. İşte öğretim üyelerinin STK’larda görevlendirilmesi, öğrencilerin stajlarını oralarda yapmaları gibi yararlı şeyler söylendi"diye konuştu. İmam Hatip’lilere Polis Meslek Yüksekokulu yolunu da açan düzenlemenin sorulması üzerine YÖK Başkanı Özcan, böyle bir düzenlemenin ilk yazdıkları yasa teklifinde de bulunduğunu belirterek, "Onda da bir mahzur görmüyorum. Herkes girebilir. Aksi bir durum anayasaya aykırı olur" değerlendirmesinde bulundu. Özcan, ’ucube heykel’ tartışmalarına ilişkin görüşünün sorulması üzerine ise, "Biz böyle konularla ilgilenmiyoruz. Onun için sorunuza yanıt vermeyeceğim. Siz bana yükseköğretimle ilgili sorular sorun, ben de cevap vereyim" karşılığını verdi. Özcan, görüşmede ortaya çıkan en güzel şeyin ’STK’larla yükseköğretimin daha yakın çalışması’ olduğunu ve bunu sağlayacak mekanizmalardan bahsedildiğini sözlerine ekledi. Dış Politika Enstitüsü (DPE) Başkanı Seyfi Taşhan da düşünce kuruluşları ile yüksek öğretim arasındaki ilişkilerin ne şekilde geliştirilebileceği ve karşılıklı olarak nasıl birbirinden yararlanılacağı konusunda fikir teatrisinde bulunduklarını söyledi. Taşhan, "Çok faydalı bir fikir alışverişinde bulunuldu. Sayın Özcan, görüşmelerin ileride de devam edeceğini söyledi" diye konuştu. Taşhan, YÖK Başkanı’ndan açık bir taleplerinin olmadığını, ancak iş birliğine yönelik görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Taşhan, bir soru üzerine, YÖK’ün yeniden yapılandırılması konusunda kendilerinden görüş alınmadığını kaydetti. REKTÖR SEÇİMLERİ 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ise görüşmede, üniversitelerde yapılan rektör seçimlerindeki ’anti-demokratik’ uygulamadan duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini söyledi. "Gerek Cumhurbaşkanı, gerekse YÖK tarafından, üniversitelerde yapılan seçimlerde kişilerin yerlerinin değiştirilmemesi gerektiğinin altını çizdik" diyen Özdağ, "Mesela ben, Gazi Üniversitesi’nde böyle bir atama yapıldığı zaman birinci gelen rektör adayı seçilmeyip ikinci gelen rektör adayı atandığı zaman GaziÜniversitesi’ndeki görevimden, dönemin cumhurbaşkanını protesto ederek istifa etmiştim. Bu tarz yaklaşımlar anti- demokratiktir. Bu görüşümü YÖK Başkanı’na da ilettim. Kendisi bunu not aldı. Cumhurbaşkanınında görmediğim hakkı, YÖK’te de görmüyorum. Cumhurbaşkanı nasıl bu demokratik hakka ipotek koyamazsa, YÖK de ipotek koyamaz" diye konuştu.
Kaynak: İHA