Kanun Yapım Süreci Sempozyumu

TBMM’de düzenlenen ’Kanun Yapım Süreci’ sempozyumunun ’Siyasi Parti Gruplarının Kanun Yapım Sürecine Yaklaşımı’ başlıklı oturumunda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ, Türkiye’de bir yasama akademisinin kurulması gerektiğini ifade etti. Parlamento’ya gelen bir kanun tasarı veya teklifinin verilen önergelerle komisyonlarda ve Genel Kurul aşamasında defalarca değiştirildiğini belirten Bozdağ, bunun milletvekillerinin el yordamıyla iş yürütmesinden kaynaklandığını söyledi. "Meclis bu işi elyordamıyla, basiretle götürüyor" diye konuşan Bozdağ, yeni milletvekili olduğunda kanun yapımıyla ilgili bir kitap var mı diye baktığını ama sadece bu konudaki araştırmaları bulabildiğini anlattı. Fıkra nedir, bent nedir, yürürlük kanunu nedir, bunları detaylarıyla anlatan bir düzenlemenin Meclis’te bulunmadığını ifade eden Bozdağ, "TBMM’nin kanun yapma süreci ve teknikleriyle ilgili bir şekli mevzuata çok acil ihtiyacı var" şeklinde konuştu. Genel Kurul’un zaman zaman komisyon gibi çalıştığını dile getiren Bozdağ, aynı madde hakkında hem komisyonda hem Genel Kurul’da değişiklik önergeleri verildiğini söyledi. Bozdağ şöyle konuştu: "İhtisas komisyonlarını daha güçlü hale getirecek, Genel Kurul’un Genel Kurul gibi çalışmasını sağlayacak bir düzenlemeye şiddetle ihtiyaç var. Biz bunu beceremedik. Bu bizim suçumuz. Parlamento’nun ortak günahı. Bu ortak günahtan kendimizi kurtaramadık." Kanunlarda bir dil birliğinin de bulunmadığından yakınan Bozdağ, kanun yapan hocaya göre ya da iktidardan iktidara farklı bir üslup kullanıldığını ifade etti. Kanun yapımında ortak bir dili oluşturmaya ihtiyaçları olduğunu söyleyen Bozdağ, bunu bugüne kadar başaramadıklarını belirtti. Bozdağ, "Kanun teknik bir konu ama ana kavramlarını bir marş gibi muhafaza etmemiz lazım" diye konuştu. Kanunların Genel Kurul aşamasında hem hükümetten hem de milletvekillerinden bol bol değişiklik önergesi geldiğini anlatan Bozdağ, "Tam madde görüşülüyor, oylamaya geçilecek önerge veriliyor. Esasında son derece yanlış. Ayaküstü yapılan değişiklikler, hem sistemi bozuyor hem de iyi incelenme imkanı olmadığı için doğru yapayım derken yanlış yapma sonucu ortaya çıkıyor. Yeni içtüzük çalışmasında onun da değişmesi lazım. Milletvekilleri, değişiklik önergelerini, kanun TBMM’de görüşülmeye başlamadan önce TBMMBaşkanlığı’na vermeli, başkanlık bu önergeleri milletvekillerine dağıtmalı ve herkes Genel Kurul müzakereleri başladığı zaman hangi maddede ne kadar değişiklik önergesi var, bu görüşmeler sırasında nelerle karşılaşacak, önceden öngörebilmeli" şeklinde konuştu. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise, Anayasa’ya göre herkesin kanun önünde eşit olduğuna vurgu yaparak, yasaların bu eşitliği gözetecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Zaman zaman kişiye özel yasalar çıkartılabildiğini belirten Hamzaçebi, o kişinin durumu genel bir durummuş gibi genelleştirme yapıldığını ve bir kişi için çıkarılan yasadan aynı durumdaki birçok kişinin de yararlandığını ifade etti. Zaman zaman yasayla düzenlenmemesi gereken konuların yasaya konu olabildiğine işaret edenHamzaçebi, bunun bürokrasinin yaşadığı korkudan kaynaklandığını belirtti. Hamzaçebi, ’Bir şey olursa bakan sorumlu olsun’ düşüncesiyle yönetmelik konusu bile olmayacak düzenlemelerin yasa metnine girdiğini anlattı. Yasama çalışmalarında noktalar, virgüller ve kelimelerin çok önemli olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, bunların yeterince özenli kullanılmadığını dile getirdi. Hamzaçebi, Meclis’in uzmanlık kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.