Chp Eski Genel Başkanı Deniz Baykal:
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Hanefi Avcı'nın Haliç'te Yaşayan Simonlar adlı kitabındaki iddialar hakkında, "Olağanüstü önemli" olarak nitelendirdi
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Hanefi Avcı'nın Haliç'te Yaşayan Simonlar adlı kitabındaki iddialar hakkında, "Olağanüstü önemli" olarak nitelendirdi. Baykal, Ergenekon süreciyle ilgi olarak da, "Silivri'deki tablo kanayan bir hukuk yarasıdır" yorumunu yaptı.
ÇÜGİAD'ın davetlisi olarak konferans vermek üzere geldiği Adana'da Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Baykal, Burada Cemiyet Başkanı Cafer Esendemir ve yönetim kurulu üyeleri ile bir süre sohbet etti. Daha sonra basın mensuplarıyla sohbet eden Baykal, Hanefi Avcı ve Ergenekon davası hakkında sorulan soruları yanıtladı. Baykal'a bir basın mensubu tarafından, 'Silivri mahkumlarının avukatıyım' şeklinde bir açıklama yaptığını hatırlatılarak, mahkemeyi izleyip izlemediğini soruldu. Bunun üzerine
Baykal, "Bu konularda söylenmesi gereken her şeyi sürecin başından beri söyledim. Ortaya attığımız iddiaların tespitlerin doğruluğu her geçen gün daha da açığa çıkıyor. O tablo, kanayan hukuk yarasıdır" dedi.
Baykal, Hanefi Avcı'nın yazdığı Haliç'te Yaşayan Simonlar adlı kitabın olağan üstü iddialar içerdiğini söyleyerek, "Bu iddialar karşısında iktidarın sükut etmesi iddiaların önemini bir kez daha ortaya koyuyor" şeklinde konuştu. Baykal açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bu kitap ortaya koyduğu tablo, yaptığı teşhisler ve sergilediği bağlantılarla, açığa çıkardığı iddialarla olağanüstü önemli. Hem de bu teşhisin, değerlendirmenin, yıllarca istihbarat örgütlerinde görev yapmış emniyet teşkilatının deneyimli, sayılan, değer verilen bir mensubu tarafından, bir yöneticisi tarafından yani işin içindeki bir insan tarafından yapılmış olması olağanüstü. Kitap çıkalı geçen süre içerisinde, iktidarın sergilediği sükut çok önemlidir. Bu kadar önemli, bu kadar büyük sonuçlar
doğuracak ciddi iddialar karşısında, emniyet teşkilatının sorumluğunu taşıyan yöneticilerin hiçbir inandırıcı değerlendirme yapmamış, yapamamış olması gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir konu. Yöneticilerin bir değerlendirme yapmadı. İddiaları reddedemedi. Bunlar çok önemli. İktidarın sükutu, iddiaların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bir emniyet müdür olarak bunları söyleyen kişi ihmal edilebilecek, görmezden gelinebilecek iddialar değil. Avcı, çok ciddi bir tabloyu ortaya koymuştur. Bugüne
kadar birçok çevrenin tahmin ettiği sezdiği tablo, bu kitapla sıradan bir iddia olmaktan çıkmıştır. Bu bir iç gözlemdir. Bir tanıklıktır. Bir örgütsel itiraf haline dönüşmüştür. Bir kurumsal itiraf olarak algılanacaktır."
ÇÜGİAD'ın davetlisi olarak konferans vermek üzere geldiği Adana'da Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Baykal, Burada Cemiyet Başkanı Cafer Esendemir ve yönetim kurulu üyeleri ile bir süre sohbet etti. Daha sonra basın mensuplarıyla sohbet eden Baykal, Hanefi Avcı ve Ergenekon davası hakkında sorulan soruları yanıtladı. Baykal'a bir basın mensubu tarafından, 'Silivri mahkumlarının avukatıyım' şeklinde bir açıklama yaptığını hatırlatılarak, mahkemeyi izleyip izlemediğini soruldu. Bunun üzerine
Baykal, "Bu konularda söylenmesi gereken her şeyi sürecin başından beri söyledim. Ortaya attığımız iddiaların tespitlerin doğruluğu her geçen gün daha da açığa çıkıyor. O tablo, kanayan hukuk yarasıdır" dedi.
Baykal, Hanefi Avcı'nın yazdığı Haliç'te Yaşayan Simonlar adlı kitabın olağan üstü iddialar içerdiğini söyleyerek, "Bu iddialar karşısında iktidarın sükut etmesi iddiaların önemini bir kez daha ortaya koyuyor" şeklinde konuştu. Baykal açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bu kitap ortaya koyduğu tablo, yaptığı teşhisler ve sergilediği bağlantılarla, açığa çıkardığı iddialarla olağanüstü önemli. Hem de bu teşhisin, değerlendirmenin, yıllarca istihbarat örgütlerinde görev yapmış emniyet teşkilatının deneyimli, sayılan, değer verilen bir mensubu tarafından, bir yöneticisi tarafından yani işin içindeki bir insan tarafından yapılmış olması olağanüstü. Kitap çıkalı geçen süre içerisinde, iktidarın sergilediği sükut çok önemlidir. Bu kadar önemli, bu kadar büyük sonuçlar
doğuracak ciddi iddialar karşısında, emniyet teşkilatının sorumluğunu taşıyan yöneticilerin hiçbir inandırıcı değerlendirme yapmamış, yapamamış olması gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir konu. Yöneticilerin bir değerlendirme yapmadı. İddiaları reddedemedi. Bunlar çok önemli. İktidarın sükutu, iddiaların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bir emniyet müdür olarak bunları söyleyen kişi ihmal edilebilecek, görmezden gelinebilecek iddialar değil. Avcı, çok ciddi bir tabloyu ortaya koymuştur. Bugüne
kadar birçok çevrenin tahmin ettiği sezdiği tablo, bu kitapla sıradan bir iddia olmaktan çıkmıştır. Bu bir iç gözlemdir. Bir tanıklıktır. Bir örgütsel itiraf haline dönüşmüştür. Bir kurumsal itiraf olarak algılanacaktır."