Bakan Akdağ'dan 'dokunulmazlık' değerlendirmesi
Muhalefet partileri tarafından sürekli gündeme getirilen dokunulmazlıkların kaldırılması konunun yanlış değerlendirildiğini savunan Sağlık Bakanı Akdağ, "Dokunulmazlık, milletvekilini değil, milletin hukukunu, iradesini koruyor.
Muhalefet partileri tarafından sürekli gündeme getirilen dokunulmazlıkların kaldırılması konunun yanlış değerlendirildiğini savunan Sağlık Bakanı Akdağ, "Dokunulmazlık, milletvekilini değil, milletin hukukunu, iradesini koruyor. Ne zaman yargı tarafsızlığından emin oluruz, o zaman dokunulmazlık kalkar" dedi.
Anayasa değişikliğinin oylanacağı 12 Eylül'deki referandum öncesi memleketinde miting ve ziyaretlerini sürdüren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzurum Kalkınma Vakfı'nı ziyaret etti. Burada anayasada yapılan değişiklikler hakkında bilgi veren Bakan Akdağ, milletvekili ve Cumhurbaşkanı'nın gücünü halktan, yargı mensuplarının ise darbeden aldığını iddia etti. Türkiye'de şu an darbe sonrası oluşmuş bir anayasa bulunduğunu ifade eden Bakan Akdağ, "Bunu onlar şekillendirmişler. Bu devam edip gidiyor. Yüksek
yargıyı kurmuşlar. Emekliliği gelene kadar orada kalıyorlar. Niye böyle oluyor, halbuki milletvekili 4 senede bir değişiyor. Neden yüksek yargı mensuplarına emekliliğine kadar orada kalır denmiş? Şimdi diyoruz ki bu süre 12 yıla insin. Buna karşı çıkıyorlar" diye konuştu. Anayasa değişikliği konusunda dokunulmazlıkların gündeme getirildiğini hatırlatan Bakan Akdağ, "Milletvekilinin dokunulmazlığı 4 yıl iken, yargıç dokunulmazlığı emekli olana kadar hatta ondan sonra da devam ediyor. Dört yıl önce milletvekiliydim, o zaman yaptığım işleri niye sorguluyorsunuz diye kimse söyleyemez. Bu da Türkiye'de olumsuz bir dokunulmazlığın olduğunu gösteriyor. Zaten bir adam hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık yapıyorsa bunun devam etmesi imkansızdır. Öyle bir partiye millet de izin vermez. Bunda korkulacak bir şey yok. Bir de aksini düşünelim. Biz 335 oyla referandum sandığını milletin önüne getirdik. 329 olsa getiremiyorduk. Şimdi dokunulmazlık olmazsa, oylamanın olduğu akşam meclise gelecek milletvekillerinden 10'unu savcının emriyle jandarma gözaltına alsa ne olacak şimdi. Bu pekala Türkiye'de olabilecek bir şey. Hele bu YARSAV'la. Vatana ihanetin dışında herhangi bir suçla yargılanamayacağı anayasada olan Cumhurbaşkanı hakkında bir savcı dava açıyor. Hep şunu söylüyorum.
Dokunulmazlığın milletvekilini koruduğunu zannediyoruz. Halbuki dokunulmazlık milletin hukukunu, iradesini koruyor. Yargı tarafsızlığından emin oluruz bir gün, o zaman dokunulmazlıklar da kalkar" ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğinin oylanacağı 12 Eylül'deki referandum öncesi memleketinde miting ve ziyaretlerini sürdüren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzurum Kalkınma Vakfı'nı ziyaret etti. Burada anayasada yapılan değişiklikler hakkında bilgi veren Bakan Akdağ, milletvekili ve Cumhurbaşkanı'nın gücünü halktan, yargı mensuplarının ise darbeden aldığını iddia etti. Türkiye'de şu an darbe sonrası oluşmuş bir anayasa bulunduğunu ifade eden Bakan Akdağ, "Bunu onlar şekillendirmişler. Bu devam edip gidiyor. Yüksek
yargıyı kurmuşlar. Emekliliği gelene kadar orada kalıyorlar. Niye böyle oluyor, halbuki milletvekili 4 senede bir değişiyor. Neden yüksek yargı mensuplarına emekliliğine kadar orada kalır denmiş? Şimdi diyoruz ki bu süre 12 yıla insin. Buna karşı çıkıyorlar" diye konuştu. Anayasa değişikliği konusunda dokunulmazlıkların gündeme getirildiğini hatırlatan Bakan Akdağ, "Milletvekilinin dokunulmazlığı 4 yıl iken, yargıç dokunulmazlığı emekli olana kadar hatta ondan sonra da devam ediyor. Dört yıl önce milletvekiliydim, o zaman yaptığım işleri niye sorguluyorsunuz diye kimse söyleyemez. Bu da Türkiye'de olumsuz bir dokunulmazlığın olduğunu gösteriyor. Zaten bir adam hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık yapıyorsa bunun devam etmesi imkansızdır. Öyle bir partiye millet de izin vermez. Bunda korkulacak bir şey yok. Bir de aksini düşünelim. Biz 335 oyla referandum sandığını milletin önüne getirdik. 329 olsa getiremiyorduk. Şimdi dokunulmazlık olmazsa, oylamanın olduğu akşam meclise gelecek milletvekillerinden 10'unu savcının emriyle jandarma gözaltına alsa ne olacak şimdi. Bu pekala Türkiye'de olabilecek bir şey. Hele bu YARSAV'la. Vatana ihanetin dışında herhangi bir suçla yargılanamayacağı anayasada olan Cumhurbaşkanı hakkında bir savcı dava açıyor. Hep şunu söylüyorum.
Dokunulmazlığın milletvekilini koruduğunu zannediyoruz. Halbuki dokunulmazlık milletin hukukunu, iradesini koruyor. Yargı tarafsızlığından emin oluruz bir gün, o zaman dokunulmazlıklar da kalkar" ifadelerini kullandı.