Bursa ikide sıfır yaptı!

Bursaspor, Şampiyonlar Ligi'ndeki ikinci maçından da golsüz ve puansız ayrıldı. İlk maçında Valencia'ya 4-0 mağlup olan Yeşil-Beyazlılar dün de deplasmanda İskoç ekibi Glasgow Rangers'a tek golle boyun eğdi.


İbrahim KOÇYİĞİT

Rangers randevusu öncesi en çok merak edilen konulardan biri, Bursaspor’un Celtic’inkine benzeyen enine çizgili formasını giyip giymeyeceğiydi. Yöneticilerden, ‘Formayı Glasgow’a götürüyoruz, ama son kararı Ertuğrul Sağlam verecek’ açıklaması geldiğinde, Ertuğrul Hoca’yı tanıyan herkes formaların giyilmeyeceğini anlamıştı herhalde. Bir futbol rekabetinden çok fazlasını ifade eden ‘Old Firm’ü hatırlatmak iyi olmaz diye düşündü Sağlam; Katolik-Protestan çatışmasını alevlendirmek istemeyen ‘ortodoks’ bir bakış açısıyla...

Yine de haksızlık etmeyelim. Sağlam, sahada görmek istedikleri anlamında, Beşiktaş’taki kadar muhafazakar değil uzun zamandır. Dün de sahaya çıkardığı 11’in Avrupa tecrübesi haricinde bir defosu yoktu. Fakat bu tecrübesizlik, özellikle yenen golle birlikte kendini gereğinden fazla hissettirdi.

Sercan 5’te çalımı fazla kaçırıp yere yığılmasaydı farklı bir karşılaşma izler miydik bilinmez. Bu pozisyonun ardından denenen iki uzak mesafeli şut, maç boyunca Rangers ceza sahasına pek uğranmayacağının kanıtı gibiydi. Ev sahipleri, 6 ve 13’te defansın kendini siper ettiği Edu imzalı iki pozisyonla çerçeveyi yokladıktan sonra 18’de golü buldu. Broadfoot’un kale alanı içine indirdiği topta Ivankov ve Tandoğan birbirine bakınca Naismith ayak koydu: 1-0.

Rangers risk almadı
McCulloch’ın 21’de direği sıyıran kafasının ardından, skorun da etkisiyle, Bursaspor topla daha çok oynamaya başladı. 30’da Vederson’un kalecide kalan sert serbest vuruşu ve sakatlanan Ergiç’in yerine 39’da oyuna giren Insua’nın iki dakika sonra gelişen organize atağı sonlandıran cılız kafası haricinde, pozisyon hanesine yazılabilecek bir şey yoktu. Rangers cephesi ise orta sahayı düşürmemelerine de güvenerek, risk almadan skor üstünlüğünü soyunma odasına taşımakla yetindi.

İkinci yarının ilk dakikasında Miller İvankov ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu harcarken, iki dakika sonra bu kez Sercan ceza sahası içinde yine fazla rahat davranınca istediği vuruşu yapamadı. ‘Timsah’ ilk yarıya oranla topa daha hâkim gözükse de, Edu’nun 54’teki şutu, puanın pamuk ipliğine bağlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Artık Rangers ‘Glasgow geçilmez’i oynuyor, Bursaspor ise ceza sahası yayının beş metre yakınına uğrayamıyordu.

Kanatlara inmek yetmedi
Katı defansı kanattan aşma denemelerinin ilkinde, 58’de Volkan sağdan ortaladı, ama Sercan’ın vuruşu çerçeveyi bulmadı. Volkan’ın üç dakika sonra bu kez içeriye girip kendi işini kendi görme denemesi de savunmanın ayak koymasıyla sonuçlandı. 70’te sağdan yapılan orta ise kalecide kaldı.

Ertuğrul Sağlam’ın 71’deki Nunez-Batalla ve Turgay-Sercan değişiklikleri, kapanan bir savunmaya karşı gerekli bir gençleşme hamlesiydi. 78’de Nunez ve Vederson imzalı şutlar yürek-ağız mesafesini kısaltsa da, tabelayı değiştirmedi. Rangers, Old Trafford’dan bile puan çıkarmasını sağlayan katı savunmasından ödün vermeyince, 84’te Stepanov’un şutu haricinde şans bulamayan ‘Timsah’ eve eli boş döndü.

Sonuç itibarıyla, maç boyunca soğukkanlılığını kaybetmeyen Rangers, istediğini alan taraf oldu. Celtic forması rakibin bu soğukkanlığını çözer miydi bilinmez; ama Bursaspor’un, potansiyelini sahaya yansıtamadığını söylemek gerek. Tecrübe de zaten bu sorunu çözmeye yaramıyor mu?