Arınç, Hanefi Avcı'nın Tutuklanmasını Değerlendirdi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hanefi Avcı'nın yazdığı kitap nedeniyle tutuklandığını düşünmek, yargıya inanmamak anlamına gelir

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hanefi Avcı'nın yazdığı kitap nedeniyle tutuklandığını düşünmek, yargıya inanmamak anlamına gelir. Siyasi otoritelerin bu olayda bir dahili olduğu kanaatinde değilim" dedi.
Akdeniz Düzenleyici Otoriterler Ağının Legancy Otoman Hotel'de düzenlenen 12. Genel Kurul Toplantısı'na katılan Bülent Arınç, çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yeni anayasa tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Arınç, "1980 darbesinden sonra kabul edilen 1982 anayasasının yarısından fazla maddesi değişikliğe uğradı. Aslında gide gide anayasa da tamamen değişmiş olacak" dedi.
Arınç, Türkiye'nin 21. yüzyılda yeni, sivil, çağdaş ve demokratik bir anayasa ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bunu geçmişten bu yana ifade ediyoruz. Bunu yapabilirsek çok başarılı bir hizmet yapmış olacağız. Anayasanın tümden değişmesine bazı partilerin itirazı var. 26 madde kabul edildikten sonra yeni anayasa değişikliklerini, uzlaşma sağlanırsa yeniden ele almak konusu ortaya atılır. AK Parti hazır, diğer partilerin de ne yapacaklarını ortaya koymaları lazım. Bunu ele almak 3-5 gün içinde sonuçlanacak iş
değil, kanun tekliflerinden farklı olarak anayasa değişikliklerinde yöntem tamamen farklı. Anayasa değişiklikleri meclis genel kurullarında iki defa görüşülür" diye konuştu.
Bu konuda nitelikli çoğunluğa ihtiyaç olduğunu belirten Bülent Arınç, AK Parti'nin bu yönde hazırlıkları olduğunun altını çizdi. Arınç, "Eğer siyasi partiler, ben onların niyet okuyucusu değil, anayasa bütüncül yaklaşımı ele almak istiyorlarsa, anayasanın önemli maddelerinde değişiklik yapmak istiyorlarsa hazırlıklarını yapsınlar. Bizim hazırlığımız var, diğer partilerden de ne yapmak istedikleri konusunda ayaküstü konuşmalarla değil ayağı yere basan, ciddi, incelenmiş bir taslağa ihtiyacımız var. Bunu
yaptıklarını zannetmiyorum. Eğer bir hazırlıkları varsa TBMM'de de önemli bir kurul var. Sayın Cindoruk zamanında kurulan ve 2002 yılında her meclis başkanlığı döneminde çalışmış Anayasa Uyum Komisyonu var. Her parti eşit oranda temsil edilir. Ben 2002 yılı sonunda meclis başkanı olunca, başkan vekilimizi Uyum Komisyonu'nun başına getirdim. Parlamentoda üyesi olan iki partiden üye istedim. AK Parti hemen 2 üye verdi, CHP 5 yıl boyunca Uyum Komisyonu'na üye vermedi. Sayın Köksal Toptan geldi Uyum Komisyonu
kuramadı, CHP üye vermedi. Sayın Şahin geldi, CHP Uyum Komisyonu'na üye vermedi. Şu anda Sayın Kılıçdaroğlu eğer Uyum Komisyonu'na üye verme konusunda bir irade gösterirse, MHP de BDP de mutlaka üye gösterecektir ve Uyum Komisyonu kurulacaktır" açıklamasında bulundu.
Arınç, 4 partiden 2 veya 3'er üyeyle temsil edilecek Uyum Komisyonu'nun meseleyi bütünüyle ele alabileceğini söyledi. İşin başında bir Uyum Komisyonu'nun kurulmasına, partilerin eşit oranlarda temsil edilmesine ve herkesin hazırlıklarını ortaya koymasına ihtiyaç olduğunun altını çizen Arınç, "Bugünden yarına olacak bir şey değil. Çok fazla heyecanlanmaya gerek yok. Anayasa temel belgedir. Üzerinde yapılacak değişikliklerin ortak mutabakatla mümkünse, değilse herkesin ciddi hazırlıklarıyla ortaya
konulmasında fayda var" dedi.
Basın mensuplarının soruları üzerine, Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın tutuklanmasını değerlendiren Arınç, şunları söyledi:
"Emniyet müdürüdür. Eskişehir'deyken kendi isteğiyle Ankara merkez emniyet müdürlüğüne gelmiştir. Kitap yazmıştır, kitap ilgiyle karşılanmıştır. Devam eden başka bir soruşturma sebebiyle tutuklanmıştır. Gözaltına alanlar adli makamlar, tutuklama isteminde bulunan savcı, tutuklayan hakim, yargı sürecinde cereyan eden bir olayla karşı karşıyayız. Bu tür olaylar ilk değil. Bir soruşturma geçirmekte olan kişi hakkında söyleyecek başka bir şey bulamıyorum. 'Bu kitabı yazdığı için tutuklama olmuştur' diye
düşünenler var, yargıya inanmamak anlamına gelir. Yargısal sürecin işlediği bir yerde hukuki tüm imkanlar ortaya konacaktır. Siyasi otoritelerin bu olayda bir dahili olduğu kanaatinde değilim. 'Kitap yüzünden gözaltına alındı' diyenlerin karşısında, 'gözaltına alınacağını biliyordu o yüzden kitabı alelacele piyasaya çıkardı' diyenler var. Ben onların yalancısıyım. Ortada bir yargı süreci var, bu süreci hepimiz dikkatle takip etmeliyiz" diye konuştu.