Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can'dan Önemli Açıklamalar
Bursa Kent Konseyi Bursa Çalışma Grubu tarafından düzenlenen konferans öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Raportörü, Yazar ve Akademisyen Doç
Bursa Kent Konseyi Bursa Çalışma Grubu tarafından düzenlenen konferans öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Raportörü, Yazar ve Akademisyen Doç. Dr. Osman Can, önemli açıklamalarda bulundu.
Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi (AKKM) Orhangazi Salonu'ndaki konferansa konuşmacı olarak katılan Can, ülkenin demokratikleşmesi açısından referandumun bir anahtar görevi yapacağını söyledi. Can, referandumdan sonra yapılması gereken birçok şeyin olduğunu ifade ederek, "Milletimiz, ileriyi görerek hareket etmeli. Yepyeni bir anayasa sürecine geçmesi lazım. Bütün toplumun üzerinde uzalaşabileceği ilkeleri barındırabilen bir anayasa olacak. Türkiye, kendi içerisinde bir sürece doğru geçiş yapacak. Ve
bu anayasa, ileride yapılacak yeni bir sürecin imkanı ve anahtarıdır" dedi.
Referandumda hayır çıkması halinde bir bocalama döneminin yaşanacağının altını çizen Can, "Ama Türkiye'nin dinamikleri, bu süreci durdurabilmesi çok fazla mümkün değildir. Hayır çıksa da Türkiye, yeni anayasa ile kendi barışını sağlama konusunda yoluna devam edecektir. Bu konuda toplumumuza güvenmemiz gerekir" diye konuştu.
VAN CUMHURİYET SAVCISI FERHAT SARIKAYA'NIN ÖNÜ AÇILACAK
2005 yılında Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki olayları incelemesi için görevlendirilen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, iddianameye Orgenaral Yaşar Büyükanıt'ı da dahil edince Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından 20 Nisan 2006 günü almış olduğu kararla meslekten ihraç edilmişti. Yeni anaysa ile meslekten ihraç edilen kişilerin yargı yolunun da açılacağını belirten Can, "Referandumdan sonra 'evet' çıkarsa, yeni bir HSYK oluşturulacağı andan itibaren, ihraç kararlarına karşı yargı
yolu açık hale gelecektir. Yani ihraç kararları referandumdan sonra, ihraç edilen hakimler ve savcılar için değil, ondan öncekiler için de geçerli olacak. Daima yargı yolu açıkmış gibi işlem görecek. Bu nedenle Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya ve buna benzer şekilde görevinden ihraç edilen insanların yeni bir inceleme doğrultusunda başvuru yapmaları imkan dahiline giriyor. Bunu da Türkiye'nin önümüzdeki günlerde tartışması gerekecektir" dedi.
Türk toplumunu ilelebet bir darbe anayasasına mahkum etmeye hiçbir gücün yetmeyeceğini belirten Can, bazı statükocu güçlerin bile buna engel olamayacağını söyledi. Türkiye'nin yoluna devam edeceğini söyleyen Can, "Toplumun, referandumdan sonra çıkacak tabloyu iyi görmesi lazım. Çok daha güçlü bir yeni anaysa talebi toplumda güçlenecektir. İlelebet darbe anayasasına Türkiye'nin mahkum olması söz konusu değildir" diye konuştu.
"YARGITAY ÜYESİ YÜCE DİVAN'DA YARGILANABİLİR"
Referandumda hayır çıkması için 'Abdullah Öcalan'a çok ihtiyaç var' dediği ileri sürülen Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın internete düşen skandal ses kaydına ilişkin konuşan Can, demokrat yargı olarak tutumlarının net olduğunu, kanunsuz dinlemeleri tasvip etmediklerini söyledi. Can, "Kanunsuz dinlemeler suçtur. İçeriği ne kadar yararımıza yada başkalarının yararına olursa olsun fark etmiyor. Bunun suç olduğu tescillendi zaten. İkinci bir husus, zaten medyaya yansıdığı kadarıyla oradaki
konuşmaları söz konusu kişiler kabul etmişler. Kabul ettikleri zaman ortaya çok vahim bir tablo çıkıyor. Ama bu vahim tablo Tükiye'de 1960 darbesinden bugüne kadar biçimlenmiş, siyasetini yürütmüş olan Türk yargısının tablosu. Bu tablo çok daha derin, problemli bir tablo. Türk yargısının bu tablodan kurtulması gerekir. Politika değil adalet dağıtan yargı haline gelmesi gerekir" diye konuştu.
Konuşmayı yapanların bu niteliği itibari ile Yargıtay kanunlarındaki hükümlere tabi olduğunu belirten Can, "Bu kapsamda değerlendirildiği zaman, Yargıtay'ın söz konusun kişilerin görevleri sebebiyle suç işlemesi durumunda, kişileri Yüce Divan'a sevk etme imkanı vardır. Bütün bunların hepsini Yargıtay çalıştırabilir. Ama Yargıtay, tarihinde henüz böyle bir yolu çalıştırmadı" dedi.
(ET-EA-YT)
Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi (AKKM) Orhangazi Salonu'ndaki konferansa konuşmacı olarak katılan Can, ülkenin demokratikleşmesi açısından referandumun bir anahtar görevi yapacağını söyledi. Can, referandumdan sonra yapılması gereken birçok şeyin olduğunu ifade ederek, "Milletimiz, ileriyi görerek hareket etmeli. Yepyeni bir anayasa sürecine geçmesi lazım. Bütün toplumun üzerinde uzalaşabileceği ilkeleri barındırabilen bir anayasa olacak. Türkiye, kendi içerisinde bir sürece doğru geçiş yapacak. Ve
bu anayasa, ileride yapılacak yeni bir sürecin imkanı ve anahtarıdır" dedi.
Referandumda hayır çıkması halinde bir bocalama döneminin yaşanacağının altını çizen Can, "Ama Türkiye'nin dinamikleri, bu süreci durdurabilmesi çok fazla mümkün değildir. Hayır çıksa da Türkiye, yeni anayasa ile kendi barışını sağlama konusunda yoluna devam edecektir. Bu konuda toplumumuza güvenmemiz gerekir" diye konuştu.
VAN CUMHURİYET SAVCISI FERHAT SARIKAYA'NIN ÖNÜ AÇILACAK
2005 yılında Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki olayları incelemesi için görevlendirilen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, iddianameye Orgenaral Yaşar Büyükanıt'ı da dahil edince Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından 20 Nisan 2006 günü almış olduğu kararla meslekten ihraç edilmişti. Yeni anaysa ile meslekten ihraç edilen kişilerin yargı yolunun da açılacağını belirten Can, "Referandumdan sonra 'evet' çıkarsa, yeni bir HSYK oluşturulacağı andan itibaren, ihraç kararlarına karşı yargı
yolu açık hale gelecektir. Yani ihraç kararları referandumdan sonra, ihraç edilen hakimler ve savcılar için değil, ondan öncekiler için de geçerli olacak. Daima yargı yolu açıkmış gibi işlem görecek. Bu nedenle Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya ve buna benzer şekilde görevinden ihraç edilen insanların yeni bir inceleme doğrultusunda başvuru yapmaları imkan dahiline giriyor. Bunu da Türkiye'nin önümüzdeki günlerde tartışması gerekecektir" dedi.
Türk toplumunu ilelebet bir darbe anayasasına mahkum etmeye hiçbir gücün yetmeyeceğini belirten Can, bazı statükocu güçlerin bile buna engel olamayacağını söyledi. Türkiye'nin yoluna devam edeceğini söyleyen Can, "Toplumun, referandumdan sonra çıkacak tabloyu iyi görmesi lazım. Çok daha güçlü bir yeni anaysa talebi toplumda güçlenecektir. İlelebet darbe anayasasına Türkiye'nin mahkum olması söz konusu değildir" diye konuştu.
"YARGITAY ÜYESİ YÜCE DİVAN'DA YARGILANABİLİR"
Referandumda hayır çıkması için 'Abdullah Öcalan'a çok ihtiyaç var' dediği ileri sürülen Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın internete düşen skandal ses kaydına ilişkin konuşan Can, demokrat yargı olarak tutumlarının net olduğunu, kanunsuz dinlemeleri tasvip etmediklerini söyledi. Can, "Kanunsuz dinlemeler suçtur. İçeriği ne kadar yararımıza yada başkalarının yararına olursa olsun fark etmiyor. Bunun suç olduğu tescillendi zaten. İkinci bir husus, zaten medyaya yansıdığı kadarıyla oradaki
konuşmaları söz konusu kişiler kabul etmişler. Kabul ettikleri zaman ortaya çok vahim bir tablo çıkıyor. Ama bu vahim tablo Tükiye'de 1960 darbesinden bugüne kadar biçimlenmiş, siyasetini yürütmüş olan Türk yargısının tablosu. Bu tablo çok daha derin, problemli bir tablo. Türk yargısının bu tablodan kurtulması gerekir. Politika değil adalet dağıtan yargı haline gelmesi gerekir" diye konuştu.
Konuşmayı yapanların bu niteliği itibari ile Yargıtay kanunlarındaki hükümlere tabi olduğunu belirten Can, "Bu kapsamda değerlendirildiği zaman, Yargıtay'ın söz konusun kişilerin görevleri sebebiyle suç işlemesi durumunda, kişileri Yüce Divan'a sevk etme imkanı vardır. Bütün bunların hepsini Yargıtay çalıştırabilir. Ama Yargıtay, tarihinde henüz böyle bir yolu çalıştırmadı" dedi.
(ET-EA-YT)