Tasarruf önlemleri Avrupa'nın merkezinde protesto edildi

AB'nin göbeğindeki Brüksel, protestolara şahitlik etmeye devam ediyor. Bu defa sadece Belçikalılar değil, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen tahmini 80 bin işçi, yapılan tasarrufları protesto etti. İşçiler bu tasarrufların işsizliğin artmasına yol açacağını ve ülkelerinin büyümelerini engelleyeceğini düşünüyor. Avrupa Sendikalar Birliği'nin (EVV) organize ettiği protesto gününde, çeşitli sendikalara bağlı Avrupalı işçiler 'daha sosyal bir Avrupa' istedi. İşçiler krizin spekülatörler ve zenginler tarafından tetiklendiğini iddia ederek kendilerinin kurban edilmek istendiğini vurguladı.

Son günlerde işverenlerin gündeme getirdiği 'iki yıl maaş artışı olmasın' talebi de işçiler tarafından 'kabul edilemez' bulunuyor. İşçiler tasarruflar yerine spekülatörler ve mali dolandırıcıların cezalandırılıp devlete ek gelir sağlanmasını istiyor. İşçiler ayrıca, para transferlerinin de vergiye tabi olmasını öneriyor. Brüksel'in Güney İstasyonu'nda toplanan kalabalığa seslenen sendika liderleri de bu ortak istekleri ve mesajları tekrarladı.

Protestoya Avrupa'nın birçok ülkesinden işçinin katılması dikkat çekti. İşçi mitinginde sayıca çok fazla Türk de bulunuyordu. Almanya'da maden işçisi olan Osman Hakan, mitinge 200 Türk maden işçisinin geldiğini vurguladı. AB'nin ileri ekonomilerinden farz edilen Almanya'da madenlerin kapatılmasına karşı olduğunu vurgulayan Hakan, "Her zaman, tasarruf adına maaşlardan kesinti yapıyorlar. Bu kabul edilemez." şeklinde konuştu.

'Zenginleri' ve 'spekülatörler'i temsil eden bir grup işçi ise Shuman Meydanı'na doğru yol alan işçilere, "Zenginler olmazsa sadece fakirler kalır. Bırakın dolandırıcılık yapalım." tarzında sloganlar attı.

Diğer yandan işçilere destek vermek adına birçok Avrupalı sosyalist partilinin de protestoda yer almaları, mitinge güç kattı. Sendika delegasyonunun AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Dönem Başkanı Belçika'nın (geçici) Başbakanı Yves Leterme ile görüşmenin ardından işçiler için konser verildi.

İspanya başta olmak üzere Litvanya, Polonya, Romanya, Sırbistan, Fransa, İtalya, Portekiz, Kıbrıs Rum Kesimi ve Çek Cumhuriyeti'nde de eşzamanlı protestolar gerçekleşti.