TZOB Başkanı Bayraktar: 2050'de tarım ürünlerine talep yüzde 80 artacak

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 50 artışla 9,2 milyara ulaşacağını buna paralel olar

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 50 artışla 9,2 milyara ulaşacağını buna paralel olarak tarım ürünlerine olan talebin de yüzde 80 artacağını söyledi. Bayraktar, verimli topraklara sahip olan Türkiye'nin artan tarım ürünleri ihtiyacına olumlu cevap verememesi durumunda kendisinin de ihracatcı pozisyonuna düşeceğini kaydetti.

Yozgat Ziraat Odası'nın hizmet binasının açılışında konuşan TZOB Başkanı Bayraktar, son günlerde Konya, Isparta, Burdur, Denizli ve Afyon'da çeşitli açılışlar yaptıklarını dile getirdi.

Üç ayda 50'ye yakın bina, laboratuar, ürün işleme tesisi ve makine parkını hizmete açtıklarını ifade eden Bayraktan, bu durumdan büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti.

Çiftçilerden alınan paraların tekrar çiftçilere hizmet noktasında dönmesi gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Çiftçilerimizden gelen parayı, alın terini son kuruşuna kadar çiftçilerimize çevirmemiz lazım. Bu para rant ve faiz parası değil. Bu para alın teridir. Bu paraları çiftçilere hizmet olarak sunamazsak bunun hesabını Allah'a veremeyiz. Ancak bunları yaparken kendimizi sorguladık. Bu güne kadar neyi doğru yaptık, neyi yapamadık. Bütün meslek kuruluşları da bu manada kendisini sorgulaması gerekir. Yerel kaynakları nerede iyi kullandık, nerede kullanamadık. Eksiklerimizi gördük onları tamamlıyoruz ve hizmet ağımızı hızla genişliyor." dedi.

Her şeyi devletten beklemenin mümkün olmadığını ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti: "Artık meslek kuruluşları da kaynakları çok iyi kullanmak zorunda. Dünyada artık, yeni eğilimler, dünyadaki bu eğilim ve gelişmelere Türkiye'nin kayıtsız kalması mümkün değil. Dünyada artık tarım ticaretinin serbestleştiği bir döneme giriyoruz. Korumaların ve desteklerin kalktığı bir döneme gidiyoruz. 10–15 sene sonra korumaların kalktığı bir dünyada gelişmiş ülkelerle rekabet etme şansı bulmamız lazım. Bugün hayvancılığı yüzde 250'lerle koruyabiliyoruz. Buğdayımızı, endüstri bitkilerimizi gümrüklerle koruyoruz. Bunlar kalktığında yani, tarım ürünleri ticareti tamamen serbestleştiği zaman, o zaman bunları koruyamaz hale geleceğiz. Verimliği yakalayan ülkeler rekabet şansına sahip olacak, yakalayamayanların rekabet şansı olmayacak. Siz bu 15 yıl içerisinde verimliği yakalayamazsanız, o zaman buğdayınızı, etinizi ve sütünüzü üretemezsiniz. Onunu için herkesin buraya odaklaşması lazım."

"DÜNYADA GIDA SEKTÖRÜ ÖNEMLİ BİR SEKTÖR HALİNE GELDİ"

Dünyada gıda sektörü öncelikli ve önemli bir sektör haline geldiğine dikkat çeken Bayraktar, "Şimdi dünyada buğday fiyatları yükseliyor. Arz talebe yetmiyor. Bunun belli başlı sebepleri var. Nüfus hızla artıyor, 2050 yılında dünya nüfusu 9,2 milyar olacak. Bu ne demektir, dünya nüfusu yüzde 50 artacak demektir, ama tarım ürünleri talebi yüzde 80 artacaktır. Biz tarımsal üretimi yüzde 80 artırmamız lazım. Küresel ısınma zaman zaman bizi vuruyor, zaman zaman dünya ülkelerini vuruyor. İşte buğdayda yaşadığımız olay budur." şeklinde konuştu.

Amerika, Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerin tarımsal alanda büyük yatırım yaptığını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: "Artık bioyakıt üretiyorlar, buğdayı, mısırı, yağlık bitkileri orada kullanıyorlar. Arabaların benzin depolarına artık bioyakıtlar giriyor. Bu da şüphesiz talep yaratıyor. Bunun yanında gelişen ülkelerde orta sınıf hızla geliştikçe Çin ve Pakistan gibi ülkelerde bunların yarattığı bir talep var tüketim alışkanlıkları değişti. İşte ürettiğimiz yetmiyor. Buğday fiyatları yükseliyor, yarın başkaları da yükselecek. Et ve süt yükseliyor. O zaman Türkiye böyle bir eğilim karşısında ne yapmalı, ya bunu dünyanın en verimli toprakları olan Anadolu'da bir fırsata çevirecektir, ya da fırsata çeviremezse ithalatçı olacaktır."

Birlik olarak bu durumu fırsata çevirmeye çalıştıklarının altını çizen Bayraktar, "Verimliliği yakalama noktasında başta meslek kuruluşları olmak üzere herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Benim çiftçim, verilen imkânları en iyi şekilde kullanıyor. Buğdayı ve ekolojik üstünlüğe bağlı ürünleri üretip ihracatını yapıyor, et ve süt gibi teme gıda maddelerini üretiyor. Ancak biz bugün buğdaya fiyat verip buğdayı kurtarırız. Bu niye lazım kırsal kalkınmayı sağlayamadan, tarım dışı istihdam yaratmadan, insanlarımızın tarımda kalması lazım. Bunun için biz desteklemelerin artarak devam etmesini talep ediyoruz. Üreticimizin sürdürülebilir bir noktada olması lazım. Ancak bugün buğdaya fiyat verdiniz bugün buğdayı kurtardınız. Buğdayın 15 sene sonrasını bugünden düşünmemiz lazım." diye konuştu.

Törende açılış konuşmasını yapan Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz ise yönetim olarak 2007 yılında göreve geldiklerini hatırlatarak," Yozgat Ziraat Odası eski binamızda iki göz odada çiftçilerimize hizmet veriyorduk. Şu anda mülkiyeti odamıza ait olan 4 katlı bina içerisinde toprak analiz laboratuarı, tarım market, 100 kişilik toplantı salonu, 21 kişilik meclis salonu,400 metrekare depo, idari bina ile birlikte yeni sanayi sitesinde, mülkiyeti yine bize ait olan 400 metrekare depo, yine kiralama kaydı ile şehir merkezinde 350 metrekare tarım market çiftçilerimize tarım ürünleri ile hizmet vermekte." açıklamasında bulundu.

Yozgat nüfusunun büyük bir bölümünün tarım ve hayvancılıkla iştigal ettiğini vurgulayan Açıkgöz," İlimizin yüzde 74'ü tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta. Bu yüzden de pancar ve kuru tarıma alternatif ürünler getirip çiftçilerimize sunmaktayız." ifadelerini kullandı.

Açılış törenine Yozgat Valisi Necati Şentürk, AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici, Belediye Başkanı Yusuf Başer, siyasi partilerin il başkanları, çevre il ve ilçelerin oda başkanları, sivil toplum örgütleri, muhtarlar ve çok sayıda davetli katıldı.