Oray Eğin ülkücülere çok ağır hakaret etti
12 Eylül tarihinde gerçekleştirilen referandumdan yola çıkan Oray Eğin, ülkücülere çok ağır bir hakarette bulundu.
ATV'de birinci bölümü eşcinsel sahnesiyle yayınlanan 'Kılıç Günü' isimli dizi büyük tepki çekerken, Akşam yazarı Oray Eğin'den destek geldi. Ancak bu desteği verirken ülkücülere de çok ağır hakaret etti. Referandum seçimlerine atıfta bulunan Eğin, Ülkücülerin doğasında kıvraklık olduğunu belirtti.
İŞTE O YAZI...
Türkiye'nin bu süreçten gecikmeli de olsa artık geçmesi gerek... Daha fazla eşcinsellik yokmuş gibi davranılamaz. Toplumsal bellekte ve algıda eşcinselliğin 'Kuşum Aydın' stereo-tipini aşması gerekiyor. Türkiye muhafazakarlaşsa da, baskı rejimi oluşsa da suyun akacağı yön bellidir: Türkiye televizyonlarında, popüler kültüründe, gazetelerinde eşcinsellik yokmuş gibi davranamaz.
OSMAN SINAV CESUR BİR ADIM ATTI
Motivasyonu ne olursa olsun...
İster reklam yapsın...
İster eşcinsellik üzerinden prim yapsın...
Osman Sınav cesur bir adım attı. Bugünün Türkiye'sinde öpüşme sahnelerinin bile sansürlendiği, en 'Batılı' yüzün 'Sevişme sahnelerinde aramıza yastık koyuyoruz' diye saçma sapan açıklamalar yaptığı bir dönemde iki erkeği açık kanalda yatağa sokmak... Bu bir adımdır, büyük bir iştir... Bir başlangıçtır, umarım devamı da gelir.
KIVRAKLIK ÜLKÜCÜLERİN DOĞASINDA VAR
Elbette Osman Sınav sonra çark edecektir, dönecektir... Ne yazık ki Türkiye yaptığının arkasında duramayan adamlar cenneti; neye şaşırıyorsunuz ki? Sıkı bir ülkücüdür Sınav; son seçimde MHP'lilerin 'Hayır' deyip nasıl 'Evet' verdiklerini görmediniz mi? Kıvraklıklar doğasında var ülkücülerin.
Ama hiç önemli değil... Sonradan çark etmesi, 'ahlaksızlık' gibi açıklamalar yapması ilk adımın, ilk sahnenin devrimci olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Cihangir liberalleri, Sinan Çetin'in arkadaşları, eşcinsellerin dostları televizyoncular bu kadarına bile cesaret edemiyor, onlar bile eşcinselliği sadece bir 'mizah unsuru' olarak kullanıyor, kullanılmasına müsaade ediyor.
Hiç değilse Osman Sınav bu basitliğe girmedi. Hiç değilse cesaret etti... Bu kadar yumruğu hak etmiyor. Başkalarında o ilk adımı atacak cesaret bile yok.''
İŞTE O YAZI...
Türkiye'nin bu süreçten gecikmeli de olsa artık geçmesi gerek... Daha fazla eşcinsellik yokmuş gibi davranılamaz. Toplumsal bellekte ve algıda eşcinselliğin 'Kuşum Aydın' stereo-tipini aşması gerekiyor. Türkiye muhafazakarlaşsa da, baskı rejimi oluşsa da suyun akacağı yön bellidir: Türkiye televizyonlarında, popüler kültüründe, gazetelerinde eşcinsellik yokmuş gibi davranamaz.
OSMAN SINAV CESUR BİR ADIM ATTI
Motivasyonu ne olursa olsun...
İster reklam yapsın...
İster eşcinsellik üzerinden prim yapsın...
Osman Sınav cesur bir adım attı. Bugünün Türkiye'sinde öpüşme sahnelerinin bile sansürlendiği, en 'Batılı' yüzün 'Sevişme sahnelerinde aramıza yastık koyuyoruz' diye saçma sapan açıklamalar yaptığı bir dönemde iki erkeği açık kanalda yatağa sokmak... Bu bir adımdır, büyük bir iştir... Bir başlangıçtır, umarım devamı da gelir.
KIVRAKLIK ÜLKÜCÜLERİN DOĞASINDA VAR
Elbette Osman Sınav sonra çark edecektir, dönecektir... Ne yazık ki Türkiye yaptığının arkasında duramayan adamlar cenneti; neye şaşırıyorsunuz ki? Sıkı bir ülkücüdür Sınav; son seçimde MHP'lilerin 'Hayır' deyip nasıl 'Evet' verdiklerini görmediniz mi? Kıvraklıklar doğasında var ülkücülerin.
Ama hiç önemli değil... Sonradan çark etmesi, 'ahlaksızlık' gibi açıklamalar yapması ilk adımın, ilk sahnenin devrimci olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Cihangir liberalleri, Sinan Çetin'in arkadaşları, eşcinsellerin dostları televizyoncular bu kadarına bile cesaret edemiyor, onlar bile eşcinselliği sadece bir 'mizah unsuru' olarak kullanıyor, kullanılmasına müsaade ediyor.
Hiç değilse Osman Sınav bu basitliğe girmedi. Hiç değilse cesaret etti... Bu kadar yumruğu hak etmiyor. Başkalarında o ilk adımı atacak cesaret bile yok.''