Tophane Hemşehri Derneklerinden Açıklama
Beyoğlu'ndaki sanat galerisinde dün meydana gelen olayla ilgili açıklama 8 ayrı hemşehri derneği adına ortak açıklama yapıldı
Beyoğlu'ndaki sanat galerisinde dün meydana gelen olayla ilgili açıklama 8 ayrı hemşehri derneği adına ortak açıklama yapıldı. Olaydan büyük üzüntü duyduklarını ifade eden Bitlisliler Kalkınma Derneği Başkanı Hüseyin Dormen, "Semt sakinlerimizden bir kadın bir davetliden yol istemiş, karşılık olarak sözlü ve fiziki saldırıya uğramıştır. Bunu gören civardaki esnaf bu hareketlere tepki göstermiş ve olay o andan itibaren arbedeye dönüşmüştür" dedi.
Tophane Tayfun Spor Kulübü binasında düzenlenen basın açıklamasında 8 ayrı hemşehri derneği adına söz alan Bitlisliler Kalkınma Derneği Başkanı ve aynı zamanda arbede çıkan sanat galerisinin mülk sahibi olan Hüseyin Dormen, Tophane halkı olarak böyle bir olayla anılmaktan büyük üzüntü duyduklarını belirterek, ''Çok güzel olaylarla anılan bu nezih semtimizin böyle bir olayla anılmasından büyük üzüntü duyduk. Tophane sakinleri olarak sanata, sanatçıya, sanat eserlerine ve kültür miraslarına saygılı ve
sahip çıkan bir topluluğuz. Bunun ispatı olarak da semtimizi gezdiğinizde hala ayakta tutulan, sanat ve kültür miraslarımızı görebilirsiniz. Daha önce semtimizde birçok sanatla ilgili, bu son açılıştan daha büyük ve daha kapsamlı açılışlar ve organizasyonlar gerçekleştirilmiştir. Ancak hiçbirinde bırakın asayişlik bir problemi en ufak bir sorun çıkmamıştır" dedi.
Olayla ilgili açıklama yapan Dormen, "Çıkan arbedenin asıl iç yüzü şöyledir: 21.09.2010'da Boğazkesen Caddesi'nde, aynı anda üç yerde sanat galerisi açılışı organize edilmiştir. Organizasyonların üçünün de aynı caddede olması, aynı saate ve caddenin en yoğun anına denk getirilmesi nedeniyle davetlilerin caddeyi ve yaya kaldırımlarını işgal etmesi, bu sebeple davetlilerle semt sakinleri arasında 'yol verin geçelim, kaldırım boşaltın' gibi diyaloglar yaşanmıştır. Semt sakinlerimizden bir kadın bir
davetliden yol istemiş, karşılık olarak sözlü ve fiziki saldırıya uğramıştır. Bunu gören civardaki esnaf bu hareketlere tepki göstermiş ve olay o andan itibaren arbedeye dönüşmüştür. Olay karşılıklı yaralanmalar sonucu adli kurumlara intikal etmiştir. Bu tarihte Tophane semtinde meydana gelen bu olaylarla ilgili basına gerçek dışı birtakım bilgiler yansımıştır. Olayın asıl vuku buluş şekli kesinlikle basına yansıyan ve organizasyonu yapanlar tarafından anlatıldığı gibi değildir. Tophane sakinleri olarak,
Türk milletinin şanlı ecdadı Osmanlı İmparatorluğu'na en büyük hizmetleri yapmış bir semtin sakinleri olarak, gerçekleri hiçbir şekilde yansıtmayan bu haberlerden dolayı çok üzgünüz. Semt sakinleri olarak son yıllarda huzurumuz bozuldu ve doğup büyüdüğümüz sokaklarda yürüyemez hale geldik. Tophane bugüne kadar ardı ardına açılan ve içinde gayr-ı ahlaki birçok durumun aşikar bir şekilde yaşandığı otellere, sokak ortasında kurulan, arabalarımızla bile geçerken zorlandığımız içki masalarına, sokak ortasında
ailelerimizle yürürken etraftan gayr-ı ahlaki laf atmalara bile tahammül göstermiş ve hiçbir taşkınlık göstermemiştir. Kendinizi lütfen Tophane sakinlerinin yerine koyun ve düşünün. Balkona çıkıyorsunuz ve karşı otelde yabancı bir çift umursamadan gayr-ı ahlaki hareketlerde bulunuyor. Size çocuğunuzun 'Baba bunlar ne yapıyor' sorusuna nasıl cevap verirdiniz? Bu örnek, semtin sakinleri olarak yaşadığımız olaylardan sadece biri. Biz çocuklarımızla sokağa çıkamaz hale geldik. Bütün bu gelişmeler ışığında dün
akşam sokak ortasında sanat galerisi açılışı olarak nitelendirilen ama sanatla değil, alkol ve mahalleliyi taciz düzeyine getirmişlerdir. Bunun sonucunda kavga çıkmış ve karşılıklı yaralanmalar olmuştur. Biz rahatsızlıklarımızı yetkililere defalarca yazılı ve şifaen bildirmemize rağmen herhangi bir sonuç alınamamış, sonuçta bu üzücü olay meydana gelmiştir. Bu semtin asırlık kültürüne, tarihine uygun yaşayan ailelerin huzurunun korunması tek dileğimizdir. Tophane olarak bugüne kadar her görüşten insanlarla,
Musevilerle, Ermenilerle ve Rumlarla barış içerisinde yaşadık ve hiçbir kültürel çatışmaya girmedik. Yetkilileri Türk aile yapısını semtimizde korumaya ve kollamaya çağırıyoruz. İnsanların bugüne kadar yaşam alanını ihlal etmedik, kimsenin de bizim yaşam sınırlarımızı ihlal etmesini istemiyoruz" diye konuştu.
Dormen, arbede yaşanan "Outlet" adlı sanat galerisinin sahibi olduğunun ve burayı bir kadın işletmeciye kendisinin kiraya verdiğinin hatırlatılması üzerine, "Evet mal sahibi benim. Bir hanımefendiye ben kiraya verdim. Ama henüz iş yeri tutulmadan yazılı ve sözlü olarak işletmeciyi 'Burası yaşam tarzı olarak muhafazakar bir semt. Siz de çevre halkına karşı sorumlu olmak kaydıyla söz verirseniz burayı kiralayın' dedim. O da kabul etti, kiraya verdim. Ama yaşanan olayın ardından, iş yerini boşaltmasını rica
edeceğim" diye konuştu.
Dormen, "yaşanan olayların Galataport Projesi ile ilgisi var mı" sorusuna, "Hayır biz öyle düşünmüyoruz. Herkes burayı rant yeri olarak görüyor ama biz kendi sosyal yaşantımızı normal şekilde sürdürmek niyetindeyiz" diye cevap verdi.
İş yeri sahipleriyle tekrar konuşup uzlaşma fikrine nasıl baktıkları konusundaki soruya ise Dormen, "Tabii ki olumlu bakıyoruz. Sonuçta yüz yüze bakıyoruz. Herkes ticari faaliyetlerini normal koşullar altında sürdürme özgürlüğüne sahiptir. Biz mutabakata her zaman varız. Ama bence özgürlüklerimizin sınırı başkalarının özgürlüklerinin başladığı yerde biter. Onların da bize saygılkfdna gerçek dışı birtakı davranmalarını bekleriz. Bizim içki, eğlence gibi konulara karşı çıkmamız mümkün değildir" yanıtını
verdi.
(MAB-AS-OK-Y)
Tophane Tayfun Spor Kulübü binasında düzenlenen basın açıklamasında 8 ayrı hemşehri derneği adına söz alan Bitlisliler Kalkınma Derneği Başkanı ve aynı zamanda arbede çıkan sanat galerisinin mülk sahibi olan Hüseyin Dormen, Tophane halkı olarak böyle bir olayla anılmaktan büyük üzüntü duyduklarını belirterek, ''Çok güzel olaylarla anılan bu nezih semtimizin böyle bir olayla anılmasından büyük üzüntü duyduk. Tophane sakinleri olarak sanata, sanatçıya, sanat eserlerine ve kültür miraslarına saygılı ve
sahip çıkan bir topluluğuz. Bunun ispatı olarak da semtimizi gezdiğinizde hala ayakta tutulan, sanat ve kültür miraslarımızı görebilirsiniz. Daha önce semtimizde birçok sanatla ilgili, bu son açılıştan daha büyük ve daha kapsamlı açılışlar ve organizasyonlar gerçekleştirilmiştir. Ancak hiçbirinde bırakın asayişlik bir problemi en ufak bir sorun çıkmamıştır" dedi.
Olayla ilgili açıklama yapan Dormen, "Çıkan arbedenin asıl iç yüzü şöyledir: 21.09.2010'da Boğazkesen Caddesi'nde, aynı anda üç yerde sanat galerisi açılışı organize edilmiştir. Organizasyonların üçünün de aynı caddede olması, aynı saate ve caddenin en yoğun anına denk getirilmesi nedeniyle davetlilerin caddeyi ve yaya kaldırımlarını işgal etmesi, bu sebeple davetlilerle semt sakinleri arasında 'yol verin geçelim, kaldırım boşaltın' gibi diyaloglar yaşanmıştır. Semt sakinlerimizden bir kadın bir
davetliden yol istemiş, karşılık olarak sözlü ve fiziki saldırıya uğramıştır. Bunu gören civardaki esnaf bu hareketlere tepki göstermiş ve olay o andan itibaren arbedeye dönüşmüştür. Olay karşılıklı yaralanmalar sonucu adli kurumlara intikal etmiştir. Bu tarihte Tophane semtinde meydana gelen bu olaylarla ilgili basına gerçek dışı birtakım bilgiler yansımıştır. Olayın asıl vuku buluş şekli kesinlikle basına yansıyan ve organizasyonu yapanlar tarafından anlatıldığı gibi değildir. Tophane sakinleri olarak,
Türk milletinin şanlı ecdadı Osmanlı İmparatorluğu'na en büyük hizmetleri yapmış bir semtin sakinleri olarak, gerçekleri hiçbir şekilde yansıtmayan bu haberlerden dolayı çok üzgünüz. Semt sakinleri olarak son yıllarda huzurumuz bozuldu ve doğup büyüdüğümüz sokaklarda yürüyemez hale geldik. Tophane bugüne kadar ardı ardına açılan ve içinde gayr-ı ahlaki birçok durumun aşikar bir şekilde yaşandığı otellere, sokak ortasında kurulan, arabalarımızla bile geçerken zorlandığımız içki masalarına, sokak ortasında
ailelerimizle yürürken etraftan gayr-ı ahlaki laf atmalara bile tahammül göstermiş ve hiçbir taşkınlık göstermemiştir. Kendinizi lütfen Tophane sakinlerinin yerine koyun ve düşünün. Balkona çıkıyorsunuz ve karşı otelde yabancı bir çift umursamadan gayr-ı ahlaki hareketlerde bulunuyor. Size çocuğunuzun 'Baba bunlar ne yapıyor' sorusuna nasıl cevap verirdiniz? Bu örnek, semtin sakinleri olarak yaşadığımız olaylardan sadece biri. Biz çocuklarımızla sokağa çıkamaz hale geldik. Bütün bu gelişmeler ışığında dün
akşam sokak ortasında sanat galerisi açılışı olarak nitelendirilen ama sanatla değil, alkol ve mahalleliyi taciz düzeyine getirmişlerdir. Bunun sonucunda kavga çıkmış ve karşılıklı yaralanmalar olmuştur. Biz rahatsızlıklarımızı yetkililere defalarca yazılı ve şifaen bildirmemize rağmen herhangi bir sonuç alınamamış, sonuçta bu üzücü olay meydana gelmiştir. Bu semtin asırlık kültürüne, tarihine uygun yaşayan ailelerin huzurunun korunması tek dileğimizdir. Tophane olarak bugüne kadar her görüşten insanlarla,
Musevilerle, Ermenilerle ve Rumlarla barış içerisinde yaşadık ve hiçbir kültürel çatışmaya girmedik. Yetkilileri Türk aile yapısını semtimizde korumaya ve kollamaya çağırıyoruz. İnsanların bugüne kadar yaşam alanını ihlal etmedik, kimsenin de bizim yaşam sınırlarımızı ihlal etmesini istemiyoruz" diye konuştu.
Dormen, arbede yaşanan "Outlet" adlı sanat galerisinin sahibi olduğunun ve burayı bir kadın işletmeciye kendisinin kiraya verdiğinin hatırlatılması üzerine, "Evet mal sahibi benim. Bir hanımefendiye ben kiraya verdim. Ama henüz iş yeri tutulmadan yazılı ve sözlü olarak işletmeciyi 'Burası yaşam tarzı olarak muhafazakar bir semt. Siz de çevre halkına karşı sorumlu olmak kaydıyla söz verirseniz burayı kiralayın' dedim. O da kabul etti, kiraya verdim. Ama yaşanan olayın ardından, iş yerini boşaltmasını rica
edeceğim" diye konuştu.
Dormen, "yaşanan olayların Galataport Projesi ile ilgisi var mı" sorusuna, "Hayır biz öyle düşünmüyoruz. Herkes burayı rant yeri olarak görüyor ama biz kendi sosyal yaşantımızı normal şekilde sürdürmek niyetindeyiz" diye cevap verdi.
İş yeri sahipleriyle tekrar konuşup uzlaşma fikrine nasıl baktıkları konusundaki soruya ise Dormen, "Tabii ki olumlu bakıyoruz. Sonuçta yüz yüze bakıyoruz. Herkes ticari faaliyetlerini normal koşullar altında sürdürme özgürlüğüne sahiptir. Biz mutabakata her zaman varız. Ama bence özgürlüklerimizin sınırı başkalarının özgürlüklerinin başladığı yerde biter. Onların da bize saygılkfdna gerçek dışı birtakı davranmalarını bekleriz. Bizim içki, eğlence gibi konulara karşı çıkmamız mümkün değildir" yanıtını
verdi.
(MAB-AS-OK-Y)