Müfit Yüksel: Bizim başkanımız Kurtulmuş
Saadet Partisi GİK Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Müfit Yüksel, partinin kayyuma devredilmesi için ne dedi?
Saadet Partisi GİK Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Müfit Yüksel, partinin kayyuma devredilmesi için ne dedi?
Saadet Partisi GİK üyesi ve genel başkan başdanışmanı Müfit Yüksel, parti yönetiminin kayyuma devredilmesinden sonra ilk açıklamayı HABERTURK.COM'a yaptı.
İşte Yüksel'in açıklaması:
"PARTİYİ BU DURUMA DÜŞÜRMEYE KAMALAK VE ARKADAŞLARININ HAKKI YOK"
"Partinin geleneğinde olmayan son derece olumsuz bir gelişme bu. Mustafa Kamalak ve arkadaşlarının tutumunu asla kabul etmiyoruz. Kurtulmuş’u başkan olarak görüyoruz. Onun yanındayız. Bu durum, bu partinin geleneğinde olmayan bir durum, kabul edilecek bir yönü sözkonusu değil. Böyle bir şey yapılmamalıydı. Bu, kesinlikle olumlu sonuçlar vermeyecek. Saadet Partisi’ni kayyuma devredilmesini sağlamaya, bu partiyi bu duruma düşürmeye Kamalak ve arkadaşlarının hakkı yok. Böyle bir tutumu kınıyoruz. Şimdiye kadar partinin, Milli Görüş’ün geleneğinde olmayan bu tutumu kabullenmemiz sözkonusu olamaz. Evet, bu Türk siyasi tarihinde bir ilk. Ne yapacağımıza yetkili kurullarda konuşup karar vereceğiz, henüz görüşmedik, yeni bir olay."
Saadet Partisi'nde yaşanan gelişmeleri NTV'ye değerlendiren SP Eski Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu ise şunları söyledi:
"KURTULMUŞ ADAY OLMAZ"
"Hakaretlere varan öyle sert karşılaşmalar oldu ki, bundan sonra birlikte yola devam etmeleri çok mümkün gözükmüyor. Bu kongrenin kayyuma devrediliyor olmasının itirazı var mı bilmiyorum ama siyaseten bundan sonra birlikte devam etmeleri çok uygun gözükmüyor. Bundan sonra Kurtulmuş aday da olmaz diye düşünüyorum. Anlamakta zorlanıyorum. Hoca ekibi ne yapmaya çalışıyor? Kurtulmuş yüzde 2'lerdeki oyları yüzde 6-7'lere getirdi. İlk genel seçimde barajı geçebilecek bir parti konumunda. Niçin böyle bir partiyi geriletiyor? Hoca AK Parti'ye mi, başka bir takım güçlere mi hizmet ediyor? Anlamakta zorlanıyorum.
Hoca kendisi ya da bir başkasını belirler. Küçük dernek, vakıf tarzında yoluna devam eder. Bu alanda siyasi bir boşluk oluşur, o da bir şekilde doldurulur. Siyasette boşluklara yer yoktur. En kısa zamanda kongre toplanacak. Kongreye imza veren delegeler gider, Numan Bey ve arkadaşları gitmez.
'SEN KURDUN, SEN BATIR'
Kurtulmuş, Türk siyasetinde gelmiş geçmiş en nazik beyefendi figürlerinden biridir. Hoca'nın ikili görüşmelerde söyledikleriyle yaptıkları bir değil. Uzlaşma mesajları verilirken, illerde kongreler yapılmaya çalışıldı. Kurtuluş ve ekibi 40'a yakın il kongresi yaptı. Bunlar kalkıp delege oyunlarının ustası Önder Sav'a gidip taktikler alarak partiyi buraya soktular. İş çığrından çıktı. Bundan sonra kavga etmenin bir anlamı yok. 'Buyur hocam; sen kurdun, sen batır' deyip bırakıp gitmek gerekiyor."
ILICAK: ERBAKAN PARTİNİN ÖNÜNÜ KESİYOR
Gazeteci Nazlı Ilıcak da yaptığı değerlendirmede, "Erbakan'ın tavrını tasdik etmek mümkün değil. Erbakan'ın partide vesayeti devam ettirmeye çalışması partinin önünü kesmekten başka işe yaramaz. Eğer Erbakan bir tavır koysa, 'bırakalım' dese, bence bu gelişmeler ortaya çıkmazdı. Erbakan'a rağmen gelişmeler oluyor diyemem. Bölünme olursa büyük parça Kurtulmuş'tan yana tavır alır. Esas istikbal vaat eden bölüm Kurtulmuş'la hareket eden kişilerdir" dedi.
Saadet Partisi GİK üyesi ve genel başkan başdanışmanı Müfit Yüksel, parti yönetiminin kayyuma devredilmesinden sonra ilk açıklamayı HABERTURK.COM'a yaptı.
İşte Yüksel'in açıklaması:
"PARTİYİ BU DURUMA DÜŞÜRMEYE KAMALAK VE ARKADAŞLARININ HAKKI YOK"
"Partinin geleneğinde olmayan son derece olumsuz bir gelişme bu. Mustafa Kamalak ve arkadaşlarının tutumunu asla kabul etmiyoruz. Kurtulmuş’u başkan olarak görüyoruz. Onun yanındayız. Bu durum, bu partinin geleneğinde olmayan bir durum, kabul edilecek bir yönü sözkonusu değil. Böyle bir şey yapılmamalıydı. Bu, kesinlikle olumlu sonuçlar vermeyecek. Saadet Partisi’ni kayyuma devredilmesini sağlamaya, bu partiyi bu duruma düşürmeye Kamalak ve arkadaşlarının hakkı yok. Böyle bir tutumu kınıyoruz. Şimdiye kadar partinin, Milli Görüş’ün geleneğinde olmayan bu tutumu kabullenmemiz sözkonusu olamaz. Evet, bu Türk siyasi tarihinde bir ilk. Ne yapacağımıza yetkili kurullarda konuşup karar vereceğiz, henüz görüşmedik, yeni bir olay."
Saadet Partisi'nde yaşanan gelişmeleri NTV'ye değerlendiren SP Eski Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu ise şunları söyledi:
"KURTULMUŞ ADAY OLMAZ"
"Hakaretlere varan öyle sert karşılaşmalar oldu ki, bundan sonra birlikte yola devam etmeleri çok mümkün gözükmüyor. Bu kongrenin kayyuma devrediliyor olmasının itirazı var mı bilmiyorum ama siyaseten bundan sonra birlikte devam etmeleri çok uygun gözükmüyor. Bundan sonra Kurtulmuş aday da olmaz diye düşünüyorum. Anlamakta zorlanıyorum. Hoca ekibi ne yapmaya çalışıyor? Kurtulmuş yüzde 2'lerdeki oyları yüzde 6-7'lere getirdi. İlk genel seçimde barajı geçebilecek bir parti konumunda. Niçin böyle bir partiyi geriletiyor? Hoca AK Parti'ye mi, başka bir takım güçlere mi hizmet ediyor? Anlamakta zorlanıyorum.
Hoca kendisi ya da bir başkasını belirler. Küçük dernek, vakıf tarzında yoluna devam eder. Bu alanda siyasi bir boşluk oluşur, o da bir şekilde doldurulur. Siyasette boşluklara yer yoktur. En kısa zamanda kongre toplanacak. Kongreye imza veren delegeler gider, Numan Bey ve arkadaşları gitmez.
'SEN KURDUN, SEN BATIR'
Kurtulmuş, Türk siyasetinde gelmiş geçmiş en nazik beyefendi figürlerinden biridir. Hoca'nın ikili görüşmelerde söyledikleriyle yaptıkları bir değil. Uzlaşma mesajları verilirken, illerde kongreler yapılmaya çalışıldı. Kurtuluş ve ekibi 40'a yakın il kongresi yaptı. Bunlar kalkıp delege oyunlarının ustası Önder Sav'a gidip taktikler alarak partiyi buraya soktular. İş çığrından çıktı. Bundan sonra kavga etmenin bir anlamı yok. 'Buyur hocam; sen kurdun, sen batır' deyip bırakıp gitmek gerekiyor."
ILICAK: ERBAKAN PARTİNİN ÖNÜNÜ KESİYOR
Gazeteci Nazlı Ilıcak da yaptığı değerlendirmede, "Erbakan'ın tavrını tasdik etmek mümkün değil. Erbakan'ın partide vesayeti devam ettirmeye çalışması partinin önünü kesmekten başka işe yaramaz. Eğer Erbakan bir tavır koysa, 'bırakalım' dese, bence bu gelişmeler ortaya çıkmazdı. Erbakan'a rağmen gelişmeler oluyor diyemem. Bölünme olursa büyük parça Kurtulmuş'tan yana tavır alır. Esas istikbal vaat eden bölüm Kurtulmuş'la hareket eden kişilerdir" dedi.