ÖSYM Başkanı Yarımağan istifa etti
Prof.Dr. Ünal Yarımağan, son günlerde yaşanan kopya olayından dolayı ÖSYM başkanlığından ayrıldığını bildirdi.
ÖĞRETMENLERE AYRI SINAV GÜNDEMDE
Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) öğretmen adaylarının yeterliliğini belirlemekte uygun olmadığı düşünülen Milli Eğitim Bakanlığı’nda (MEB), KPSS’de soru sızdırıldığına ilişkin iddialar gündeme gelmeden önce başlatılan çalışmada, öğretmen alınacak branşlara göre ayrı ayrı sınav yapılması öngörülüyor.
Bu konuda fizibilite çalışması yapılan Bakanlıkta, öğretmen adaylarının branşlarına göre düzenlenecek sınava girmesi ve bu sınavın sonuçlarına göre öğretmen alımı yapılması, sınavı Bakanlığın gerçekleştirmesi düşüncesi ağırlık kazanıyor.Öğretmenlikte 76 ayrı branş bulunduğu ve bu branşların her biri için ayrı sınav düzenlenmesinin sıkıntı yaratıp yaratmayacağı konusunun tartışıldığı Bakanlıkta, Seviye Belirleme Sınavları’nın yanı sıra başta Motorlu Taşıtlar Sürücü Sınavları ile diğer birçok kurumun sınavını gerçekleştiren Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün altyapısının bu sınavları yapmaya uygun olduğu belirtiliyor.Öğretmen adaylarına yönelik sınavın MEB tarafından yapılması için yasal değişiklik gerekiyor çünkü ilk kez devlet memuru olacakların KPSS’ye girmesi şartı bulunuyor. Öğretmen adaylarının KPSS yerine MEB tarafından ayrı bir sınavla öğretmen olarak alınabilmesi kanun değişikliğini zorunlu kılıyor.KPSS, ilk olarak Devlet Memurları Sınavı (DMS) adıyla 1999 yılında uygulanmaya başladı ve sınav 2002 yılında KPSS adını aldı.Öğretmen adayları, memur alımları DMS ve KPSS sonuçlarına göre alınmadan önce sadece yaptıkları başvurularla ve başvuru şartlarını taşıyıp taşımadığı kontrol edilerek öğretmenlik için başvurabiliyorlardı.DMS ve KPSS, getirildiği günden bu yana ÖSYM tarafından uygulanıyor.
"GERÇEK SUÇLULAR TARİKATLARLA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE"
Tüm Öğretim Elemanları Derneği(TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, günlerdir kamuoyunda ÖSYM tarafından yapılan bazı sınavlar üzerindeki şaibelerin konuşulduğunu belirterek, gerçek suçluların tarikatlarla işbirliği içerisinde çalıştığını savundu. Işıklı, "Her geçen gün yeni yeni bulgular çıkmaktadır ve bu skandala karışanların bazıları tutuklanmıştır. Gerçek suçluların tarikatlarla kol kola olduğu bilinmesine karşılık, henüz bu yönde bir adım atılmamıştır ya da atılmak istenmemektedir" dedi.
Şimdilik yalnızca KPSS sınavının ‘Eğitim Bilimleri’ bölümünün iptal edildiğini savunan Işıklı, "Devlet memuru olmak umuduyla sınava giren adayların, gelecekleri çalınmıştır. Bu skandalın sadece KPSS sınavında değil, ÖSYM’nin yaptığı diğer sınavlarda da olduğu kuşkusu, toplum üzerinde büyük bir güvensizlik ve umutsuzluk yaratmıştır. ÖSYM ve KPSS sınavlarının ortaya çıkardığı facianın gerçek ve derindeki nedenlerini iyi düşünmemiz gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Alpaslan Işıklı, eğitimi alınıp satılan bir mal, eğitim kurumlarını birer ticarethane ve öğrenciyi, müşteri konumuna indirgeyen özelleştirmeci politikaların biri daha bu şekilde ortaya çıktığını savundu. Işıklı, "Eğitim gibi kutsal bir uğraş, kâr amacını esas alan ve geniş paraların rol oynadığı bir sisteme teslim edilince, bu sonucun doğmuş olmasına şaşmamak gerekir" dedi.
Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) öğretmen adaylarının yeterliliğini belirlemekte uygun olmadığı düşünülen Milli Eğitim Bakanlığı’nda (MEB), KPSS’de soru sızdırıldığına ilişkin iddialar gündeme gelmeden önce başlatılan çalışmada, öğretmen alınacak branşlara göre ayrı ayrı sınav yapılması öngörülüyor.
Bu konuda fizibilite çalışması yapılan Bakanlıkta, öğretmen adaylarının branşlarına göre düzenlenecek sınava girmesi ve bu sınavın sonuçlarına göre öğretmen alımı yapılması, sınavı Bakanlığın gerçekleştirmesi düşüncesi ağırlık kazanıyor.Öğretmenlikte 76 ayrı branş bulunduğu ve bu branşların her biri için ayrı sınav düzenlenmesinin sıkıntı yaratıp yaratmayacağı konusunun tartışıldığı Bakanlıkta, Seviye Belirleme Sınavları’nın yanı sıra başta Motorlu Taşıtlar Sürücü Sınavları ile diğer birçok kurumun sınavını gerçekleştiren Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün altyapısının bu sınavları yapmaya uygun olduğu belirtiliyor.Öğretmen adaylarına yönelik sınavın MEB tarafından yapılması için yasal değişiklik gerekiyor çünkü ilk kez devlet memuru olacakların KPSS’ye girmesi şartı bulunuyor. Öğretmen adaylarının KPSS yerine MEB tarafından ayrı bir sınavla öğretmen olarak alınabilmesi kanun değişikliğini zorunlu kılıyor.KPSS, ilk olarak Devlet Memurları Sınavı (DMS) adıyla 1999 yılında uygulanmaya başladı ve sınav 2002 yılında KPSS adını aldı.Öğretmen adayları, memur alımları DMS ve KPSS sonuçlarına göre alınmadan önce sadece yaptıkları başvurularla ve başvuru şartlarını taşıyıp taşımadığı kontrol edilerek öğretmenlik için başvurabiliyorlardı.DMS ve KPSS, getirildiği günden bu yana ÖSYM tarafından uygulanıyor.
"GERÇEK SUÇLULAR TARİKATLARLA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE"
Tüm Öğretim Elemanları Derneği(TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, günlerdir kamuoyunda ÖSYM tarafından yapılan bazı sınavlar üzerindeki şaibelerin konuşulduğunu belirterek, gerçek suçluların tarikatlarla işbirliği içerisinde çalıştığını savundu. Işıklı, "Her geçen gün yeni yeni bulgular çıkmaktadır ve bu skandala karışanların bazıları tutuklanmıştır. Gerçek suçluların tarikatlarla kol kola olduğu bilinmesine karşılık, henüz bu yönde bir adım atılmamıştır ya da atılmak istenmemektedir" dedi.
Şimdilik yalnızca KPSS sınavının ‘Eğitim Bilimleri’ bölümünün iptal edildiğini savunan Işıklı, "Devlet memuru olmak umuduyla sınava giren adayların, gelecekleri çalınmıştır. Bu skandalın sadece KPSS sınavında değil, ÖSYM’nin yaptığı diğer sınavlarda da olduğu kuşkusu, toplum üzerinde büyük bir güvensizlik ve umutsuzluk yaratmıştır. ÖSYM ve KPSS sınavlarının ortaya çıkardığı facianın gerçek ve derindeki nedenlerini iyi düşünmemiz gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Alpaslan Işıklı, eğitimi alınıp satılan bir mal, eğitim kurumlarını birer ticarethane ve öğrenciyi, müşteri konumuna indirgeyen özelleştirmeci politikaların biri daha bu şekilde ortaya çıktığını savundu. Işıklı, "Eğitim gibi kutsal bir uğraş, kâr amacını esas alan ve geniş paraların rol oynadığı bir sisteme teslim edilince, bu sonucun doğmuş olmasına şaşmamak gerekir" dedi.