Bakan Aydın: farklılıkları Abartıyoruz Ankara

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, geçmişte farklılıkları görmede zorluk çekildiğini, ancak günümüzde ise abartıldığı endişesi içinde olduğunu belirterek, 'Özellikle şu sıralarda bizim millet oluşumuzun müessir tarihini daha tez elden istifade edilebilir hale getirmemiz lazım.

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, geçmişte farklılıkları görmede zorluk çekildiğini, ancak günümüzde ise abartıldığı endişesi içinde olduğunu belirterek, 'Özellikle şu sıralarda bizim millet oluşumuzun müessir tarihini daha tez elden istifade edilebilir hale getirmemiz lazım. Yoksa dış etkilerden dolayı, 'biz ne kadar farklıymışız' düşüncesinin, siyaseten de bizi salim bir yola götürmeyeceğine inanıyorum' dedi.
Atatürk'ün direktifiyle ilki 1932 yılında yapılan 16. Türk Tarih Kongresi Büyük Anadolu Oteli'nde başladı. Yurt içi ve dışından 308 bilim adamının katılacağı kongre 24 Eylüle kadar sürecek. 
Kongrenin açılışında konuşan Devlet Bakanı Aydın, tarihin tüketilmesi mümkün olmayan bir alan olduğunu, ne kadar araştırma yapılırsa yapılsın, ne kadarının bilineceği sorusuna yanıt verilemeyeceğini ifade etti. 
Tarihçilerin bilim adamlarının en mütevazıları olduğunu dile getiren Aydın, 'Çünkü tarih her şeydir. Hemen hemen her şey tarihin içindedir' dedi. 
Kongreyi düzenleyen yetkililerin geçtiğimiz günlerde kendisini ziyaret ettiğini anlatan Aydın, şunları söyledi: 
'Onlara şunu sordum; 'Acaba benim siyasette bulunduğum bu 8 sene ileride nasıl yazılacak?' Bunun endişesi içindeyim ben. Diyelim ki 50 sene sonra 'şu tarihte Türkiye' diye yola çıkan bir bilim adamı, bu medyayı, makaleleri, konuşmaları tetkik edecek ve bunlardan bir sonuç çıkartacak. Fakat bu sonuçların durumu ne olacak, beni asıl düşündüren o. Çünkü mevcut hale bakarsanız, eğer bunlar belgeyse, bilgiyse, bu 8 seneyi büyük reformlarla büyük hamle olarak görenler, ya da memleketin ne hale geldiğini iddia edenler vardır. Onların da kendilerine göre öne sürdükleri gerekçeler vardır. Herhalde tarihçinin vazifesi, tarihi hakikate en fazla yaklaşmadır. Ümit ederim tarihi hakikatlerle buluşma kapısı açık olur.' 

-'TARİHLE ZOR SAVUNULABİLECEK BİLGİ VE FİKİRLER'-

Milletin inşasında rol oynayan iki ana kaynağın dil ve tarih olduğunu belirten Aydın, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun bu amaçla kurulduğuna dikkati çekti. 
Cumhuriyet tarihinde yapı sökümü olarak adlandırılan 'dekonstrüksiyon' ile yeniden inşa olarak adlandırılan 'rekonstrüksiyon' süreçlerinin bir arada yürütüldüğünü anlatan Aydın, Türk medeniyetinin çok uzun ve geniş coğrafyaya yayılmış tarihinin kolay olmadığını söyledi. Aydın, 'Kolay olmadığı için 'kolay' diye yola çıkanlar bu tarihle ilgili, tarihle zor savunulabilecek bilgi ve fikirleri ileri sürmüşlerdir. Sanıyorum, hakkında Türk tarihi kadar hiçbir temele dayanmadan yanlış bilgi üretilen başka bir tarih yoktur' diye konuştu. 
Mehmet Aydın, bu yalanlar ve yanlışların düzeltilmesi için onlarca kişinin 'dekonstrüksiyon' işiyle uğraşması, 'zeminin temizlendikten sonra üzerine rekonstrüksiyon' yapılması gerektiğini ifade etti. 
Derin tarih kavramının kurumlarla hayat bulacağına işaret eden Aydın, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu gibi kurumların ve bunun yanı sıra kavramların tarihinin yazılmasının şart olduğunu vurguladı. Aydın, bu gereklilikler yerine getirilmeden 'büyük inşa'dan bahsetmenin mümkün olmayacağını söyledi. 
Aydın, Türk tarihinin, geçmişte kullanılan Arapça ve Farsça'nın etkisiyle fazla araştırılamadığını belirterek, son yıllarda arşivlere ulaşmadaki kolaylık ve artan ilgi sayesinde bu eksikliğin kapanacağına inandığını belirtti. 

-'NE KADAR FARKLIYIZ?'-

Türk milletinin uzun etkin tarihi olduğunu dile getiren Aydın, şöyle devam etti: 
'Mesela bugünlerde hep farklılıklardan bahsediyoruz. Milli devletlerin inşasının ana konusu da zaten farklılıklardı. Homojen toplumlar kurmanın temel yollarından biri farklılıkları göz önünde tutmamaktı. Dünya değişti. O zaman şu hatayı yaptık; farklılıkları görmekte zorluk çektik ama şimdi de farklılıkları abartıyoruz gibi bir endişe içindeyim. 'Çok farklı kültürlerin yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz'. 'Acaba ne kadar farklı' sorusunu sormak istiyorum. Dil farklı, amenna. O dille söylenen şarkılar var, türküler var, oyunlar var, tamam. Bir milleti millet yapan temel değerler konusunda ne kadar farklıyız? Bu sorunun cevabını politik olarak da çok ciddi bir şekilde vermemiz lazım. 
Benim sübjektif tecrübemdir bu. Batı bakış tarzı farklılıklar konusuna çok meraklı. Amerika'da bir arkadaşımı ziyaret ettim. 'Sana bir müjde daha vereyim, soyumda sopumda bir farklılık daha çıktı' dedi. Onun mutluluğu içerisinde. 
Farklılıkları bu kadar abartmanın psikolojik sebepleri var. Tarihçiler eğer düzeltmezse, psikoloji bizi yanlış istikamete sevk edecek. Özellikle şu sıralarda bizim millet oluşumuzun müessir tarihini daha tez elden istifade edilebilir hale getirmemiz lazım. Yoksa dış etkilerden dolayı, 'Biz ne kadar farklıymışız' düşüncesinin, siyaseten de bizi salim bir yola götürmeyeceğine inanıyorum. Elbette farklılıklar vardır, biz de farklılıkları olan bir toplumuz. Bu farklılıkların niteliklerinin ilmi surette tetkik ve tetebbu edilmesi ve talime intikal etmesi lazım. 'Başka yerlerde böyle işler böyle yapılıyor, biz niye böyle yapmayalım' dersek, 'Londra çok farklı kültürlerden gelenlerin yaşadığı bir şehirdir' gibi düşünürsek, 'Türkiye farklı kültürlerden gelen insanların yaşadığı bir memlekettir' cümlesini aynı mantığa koyarsak, çok ciddi hatalar yapılır. Burada ortak tarihin sahibi olan, varisi olan ve bu ortak tarihi tecrübenin oluşturduğu ortak kültürün ve o ortak kültürün oluşturduğu ortak kültürel kimliğin var olduğu farklılıklar var. Ama bana sanki, kesrette vahdet (çoklukta teklik) sağlanmış gibi geliyor. O kesreti vahdet açısından, o çokluğu birlik açısından ve o birliği de çokluk açısından değerlendirmek tarihçilerimize büyük bir zevk hasıl etmekle kalmaz, memlekete nizam veren, ama aynı zamanda dünyaya nizam verme konusunda da iddialı olan bizim gibi genç milletlere o bilgiler ışık tutacaktır. Bilgiyle yola koyulmayan, yol almayan bir siyasetin başarılı olma imkanı son derece zayıftır.'
20.09.2010 15:20:57