Akdamar Kilisesi'nde İlk Ayin
Araştırmacı-yazar Sinan Başak, Van'ın Akdamar adasındaki kilisede bugün düzenlenen Ermeni ayinin basında yer aldığı şekilde 95 yıl değil 92 yıl aradan sonra düzenlendiğini söyledi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Sinan Başak, Ermenilerinin Van'dan gidişi ve Akdamar adasının terkinin 1915 yılında değil 1918 yılında olduğunu, bu yanlış bilginin düzeltilmesi gerektiğini ve konunun çok önemli olduğunu belirtti. Vanlıların Akdamar adası ve kilisesi noktasında olan rahatsızlığının devletin Süleyman Han Camii'ni 95 yıl sonra 17 Eylül 2010 günü ibadete açmasıyla hafifletilmiş olduğunu anlatan Başak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Gazete ve televizyonlarda Akdamar Kilisesi'yle ilgili olarak verilen haberlerin nirengi noktası olan '95 yıl sonra ilk kez ayine açıldı' ifadesi, ya cehaletten ya da kasıttandır. Çünkü Van ve civar Ermenileri Van'ı 1918 yılında terk etmişlerdir. 1915 yılında Van şehri Ruslar tarafından işgal edildiğinde Ermeniler, Ruslarla birlik olup Van halkını kılıçtan geçirmişlerdir. 1915 yılında vatanını terk edenler Vanlı Müslümanlar olmuştur. 1915 Mayıs'ında gerçekleşen işgal üzerine Ermeniler Aram Manukyan
önderliğinde kısa süreliğine de olsa bir devlet kurmuş ve 3 yıl boyunca Van'da işgalci Ruslarla birlikte kalmışlardır. Bütün Ermeniler bu arada Van'da toplanmışlar ve Müslüman ahaliye olmadık zulümleri reva görmüşlerdir. 1917 Ekim komünist ihtilalinden sonra Van ve Doğu Anadolu'dan çekilme kararı alan Ruslar 1918 yılında giderken eski komşularına yaptıklarından dolayı Van'da kalamayacaklarını anlayan Van Ermenileri, Ruslarla birlikte kuzeye doğru gitmişlerdir. Ne Osmanlı askeri ve ne de Vanlı Müslüman
ahalinin gidişlerinde bir etkisi olmamıştır. Vanlı Ermeniler yaptıklarının yanlarına kar kalmayacağını anladıkları için gitmişlerdir. Dolayısı ile Van Ermenilerinin Van'dan gidişi ve Akdamar adasının terki 1918 yılındadır, 1915 yılında değildir. Kasıtlı olarak, Osmanlı mülkü üzerinde başlayan isyanlar üzerine Osmanlı tarafından alınan 1915 Ermeni tehcir kararıyla karıştırılan ve Van mezaliminin unutturulmasını isteyen bir tarihi yaklaşım gösterilmektedir. Akdamar Surp Haç Kilisesi 1918 yılında terk
edilmiştir. Bu da 92 yıla tekabül etmektedir. Üç yıllık Van işgali ve Rus işbirlikçiliğinin ve Vanlı Müslümanların acılarının göz ardı ettirilmesine yönelik bu tarihi yanlışlığın derhal yetkililer ve uzman tarihçiler tarafından düzeltilmesi gerekmektedir."
"Gazete ve televizyonlarda Akdamar Kilisesi'yle ilgili olarak verilen haberlerin nirengi noktası olan '95 yıl sonra ilk kez ayine açıldı' ifadesi, ya cehaletten ya da kasıttandır. Çünkü Van ve civar Ermenileri Van'ı 1918 yılında terk etmişlerdir. 1915 yılında Van şehri Ruslar tarafından işgal edildiğinde Ermeniler, Ruslarla birlik olup Van halkını kılıçtan geçirmişlerdir. 1915 yılında vatanını terk edenler Vanlı Müslümanlar olmuştur. 1915 Mayıs'ında gerçekleşen işgal üzerine Ermeniler Aram Manukyan
önderliğinde kısa süreliğine de olsa bir devlet kurmuş ve 3 yıl boyunca Van'da işgalci Ruslarla birlikte kalmışlardır. Bütün Ermeniler bu arada Van'da toplanmışlar ve Müslüman ahaliye olmadık zulümleri reva görmüşlerdir. 1917 Ekim komünist ihtilalinden sonra Van ve Doğu Anadolu'dan çekilme kararı alan Ruslar 1918 yılında giderken eski komşularına yaptıklarından dolayı Van'da kalamayacaklarını anlayan Van Ermenileri, Ruslarla birlikte kuzeye doğru gitmişlerdir. Ne Osmanlı askeri ve ne de Vanlı Müslüman
ahalinin gidişlerinde bir etkisi olmamıştır. Vanlı Ermeniler yaptıklarının yanlarına kar kalmayacağını anladıkları için gitmişlerdir. Dolayısı ile Van Ermenilerinin Van'dan gidişi ve Akdamar adasının terki 1918 yılındadır, 1915 yılında değildir. Kasıtlı olarak, Osmanlı mülkü üzerinde başlayan isyanlar üzerine Osmanlı tarafından alınan 1915 Ermeni tehcir kararıyla karıştırılan ve Van mezaliminin unutturulmasını isteyen bir tarihi yaklaşım gösterilmektedir. Akdamar Surp Haç Kilisesi 1918 yılında terk
edilmiştir. Bu da 92 yıla tekabül etmektedir. Üç yıllık Van işgali ve Rus işbirlikçiliğinin ve Vanlı Müslümanların acılarının göz ardı ettirilmesine yönelik bu tarihi yanlışlığın derhal yetkililer ve uzman tarihçiler tarafından düzeltilmesi gerekmektedir."
