Siirt Belediye Başkanı Sadak, Hakkari Olayını Değerlendirdi
Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Hakkari'de 9 kişinin yaşamını yitirdiği mayınlı saldırıyı değerlendirdi.
Hakkari'de 9 kişinin yaşamını yitirdiği mayınlı saldırıyı değerlendiren Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Türkiye'de barışın güçlü bir şekilde konuşulduğu ve PKK'nın ateşkes ilan ettiği süreçlerde, karanlık güçlerin devreye girerek bu olumlu gelişmeleri provoke etmeye çalıştığını iddia etti. Sadak, "Türkiye'nin normalleşmesini, barışını istemeyen karanlık güçler yine devrede" dedi.
Belediye Başkanlığı makam odasında gazetecilerle görüşen Başkan Sadak, "92 Nevruzunda insanlar türküler söyleyip halaylar çekerken karanlık kesimler tarafından havaya ateş açıldı ve çatışmalarda 16 insanımız yaşamını yitirdi. 1993'te PKK arafından ateşkes ilan edilmişti ve herkes barış adına ümitlenmişti. Sayın Özal da demişti ki 'Aşkes olsun, silahlar sussun, çok şey yapacağız.' Özal'ı ortadan kaldırdılar. 1993'te tezkere alan 33 askerimiz, karanlık güçlerle bağlantısı olan kişiler ve Şemdin Sakık
tarafından katledilmiştir. O zaman sorunlar çözülecekti. Ama maalesef bu süreci tekrar kana buladılar" dedi.
"BARIŞ SÜRECİ GELDİKÇE PROVOKATÖRLER DEVREYE GİRİYOR"
Barış olursa provokatörlerin aç kalacaklarını öne süren Başkan Sadak, "1994'te bizi parlamentodan alıp cezaevine tıktılar. 1995'te PKK tekrar bir ateşkes yaptı. Bu sefer ne oldu? Siirt-Güçlükonak yolu üzerinde 11 koruyucunun kimlikleri alındı ve daha sonra bu kimlikler istihbaratçıların eline geçti. 11 koruyucuyu canlı canlı yakarak öldürdüler. Sonra PKK'ya yıkmaya çalıştılar bu olayı. Bu olayla bugünkü Hakkari'de yaşanan olayı birbirine benzetiyorum. 2 olayın da arkasında karanlık güçler vardır. 2 olay
da barış sürecinde ve PKK ateşkes sürecinde yapılmıştır. Barış süreci geldikçe provokatörler devreye giriyor ve olaylar çıkarılıyor. Provokatörler Türkiye'nin huzura kavuşmasını istemiyorlar. Eğer barış olursa onlar aç kalacakları için barış süreçlerinde her zaman Türkiye'yi karıştırmışlardır" diye konuştu. Filistin ve İsrail örneğini veren Sadak şunları söyledi: "Filistin-İsrail görüşmelerinde barışa ulaşmışlar. Barış sözcüsü olan birisi İsrail askerlerini çağırıyor, barış sağlandı diyor. Herhalde
oradakiler madem barış sağlandı artık askeri hareketten vaz mı geçtik diyor, komutan yok diyor, 'en büyük darbe bu gece en büyük kampa yapılacak'. En büyük baskını en büyük kampa yapıyorlar ve en büyük tahribatı yapıyorlar. O gece Amerika'da görüşülen barış sekteye uğratılıyor. Barış girişimi parçalanıyor. Barış için daha önce masaya oturan El-Fetih örgütü bırakıyor. İsrail barışa karşı yeni bir örgüt çıkarıyor, o da Hamas'tır. Bu sefer El-Fetih barışa oturuyor ama Hamas barışa yaklaşmıyor. Savaşı Hamas
devam ettiriyor. Türkiye'de İnşallah böyle bir şey olmaz."
KCK'nın silahsızlık kararına da değinen Başkan Sadak, "Ramazanın başında KCK yetkilileri ramazanın rahat geçmesi için bir karar aldı ve dönem olaysız geçirildi ve barışın temeli konusunda bu karar Türkiye'nin tüm tarafında coşkuyla karşılandı. Ancak bir sivil minibüse bomba yerleştirildi ve 9 insan öldü. Bunların içinde çocuklar da var. Bölgede toplumsal bir olay yaşatıldı. Yalnız Hakkarililer değil tüm Türkiye bu olaya üzülmüştür diye düşünüyorum. Bu olay Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde minibüsteki 11
koruyucunun öldüğü olayla çok benzerlik içindedir. Bu olay tamamen barışa yönelik yapılan bir provokasyondur" şeklinde konuştu.
Belediye Başkanlığı makam odasında gazetecilerle görüşen Başkan Sadak, "92 Nevruzunda insanlar türküler söyleyip halaylar çekerken karanlık kesimler tarafından havaya ateş açıldı ve çatışmalarda 16 insanımız yaşamını yitirdi. 1993'te PKK arafından ateşkes ilan edilmişti ve herkes barış adına ümitlenmişti. Sayın Özal da demişti ki 'Aşkes olsun, silahlar sussun, çok şey yapacağız.' Özal'ı ortadan kaldırdılar. 1993'te tezkere alan 33 askerimiz, karanlık güçlerle bağlantısı olan kişiler ve Şemdin Sakık
tarafından katledilmiştir. O zaman sorunlar çözülecekti. Ama maalesef bu süreci tekrar kana buladılar" dedi.
"BARIŞ SÜRECİ GELDİKÇE PROVOKATÖRLER DEVREYE GİRİYOR"
Barış olursa provokatörlerin aç kalacaklarını öne süren Başkan Sadak, "1994'te bizi parlamentodan alıp cezaevine tıktılar. 1995'te PKK tekrar bir ateşkes yaptı. Bu sefer ne oldu? Siirt-Güçlükonak yolu üzerinde 11 koruyucunun kimlikleri alındı ve daha sonra bu kimlikler istihbaratçıların eline geçti. 11 koruyucuyu canlı canlı yakarak öldürdüler. Sonra PKK'ya yıkmaya çalıştılar bu olayı. Bu olayla bugünkü Hakkari'de yaşanan olayı birbirine benzetiyorum. 2 olayın da arkasında karanlık güçler vardır. 2 olay
da barış sürecinde ve PKK ateşkes sürecinde yapılmıştır. Barış süreci geldikçe provokatörler devreye giriyor ve olaylar çıkarılıyor. Provokatörler Türkiye'nin huzura kavuşmasını istemiyorlar. Eğer barış olursa onlar aç kalacakları için barış süreçlerinde her zaman Türkiye'yi karıştırmışlardır" diye konuştu. Filistin ve İsrail örneğini veren Sadak şunları söyledi: "Filistin-İsrail görüşmelerinde barışa ulaşmışlar. Barış sözcüsü olan birisi İsrail askerlerini çağırıyor, barış sağlandı diyor. Herhalde
oradakiler madem barış sağlandı artık askeri hareketten vaz mı geçtik diyor, komutan yok diyor, 'en büyük darbe bu gece en büyük kampa yapılacak'. En büyük baskını en büyük kampa yapıyorlar ve en büyük tahribatı yapıyorlar. O gece Amerika'da görüşülen barış sekteye uğratılıyor. Barış girişimi parçalanıyor. Barış için daha önce masaya oturan El-Fetih örgütü bırakıyor. İsrail barışa karşı yeni bir örgüt çıkarıyor, o da Hamas'tır. Bu sefer El-Fetih barışa oturuyor ama Hamas barışa yaklaşmıyor. Savaşı Hamas
devam ettiriyor. Türkiye'de İnşallah böyle bir şey olmaz."
KCK'nın silahsızlık kararına da değinen Başkan Sadak, "Ramazanın başında KCK yetkilileri ramazanın rahat geçmesi için bir karar aldı ve dönem olaysız geçirildi ve barışın temeli konusunda bu karar Türkiye'nin tüm tarafında coşkuyla karşılandı. Ancak bir sivil minibüse bomba yerleştirildi ve 9 insan öldü. Bunların içinde çocuklar da var. Bölgede toplumsal bir olay yaşatıldı. Yalnız Hakkarililer değil tüm Türkiye bu olaya üzülmüştür diye düşünüyorum. Bu olay Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde minibüsteki 11
koruyucunun öldüğü olayla çok benzerlik içindedir. Bu olay tamamen barışa yönelik yapılan bir provokasyondur" şeklinde konuştu.