Eğitim-bir-sen Kütahya Şube Başkanı Kamil Uçan:

Eğitim-Bir-Sen Kütahya Şube Başkanı Kamil Uçan, referandumda 'evet' çıkmasının ardından, anayasal değişikliğin tamamlandığını, sırada yapısal değişimin olduğunu söyledi.

Eğitim-bir-sen Kütahya Şube Başkanı Kamil Uçan:
Uçan, "Milletimiz, referandumdaki kararıyla 30 yıllık militarist dayatmayı sona erdirmiş, millete rağmen karar verenleri millet adına karar vermeye davet etmiş, demokrasi ve özgürlük istediğini beyan etmiş, kısaca 'ben milletim, egemenlik benim' demiştir" şeklinde konuştu.
Milletin, Anayasa değişikliğine "evet" diyerek kendisinin ve ülkesinin geleceğini değiştirdiğini ifade eden Uçan, "Millet, geleceğin yol haritasını çizme ehliyetinin de, yetkisinin de kendisinde olduğunu bir kez daha deklare etmiştir. Millet, 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir' sözünü gerçek anlamıyla yine ve yeniden tezahür ettirmiştir. Milletimizin oluşturduğu bu tablo kendisini özgür, devleti ve erklerini demokratik kılacak 'yeni ve sivil Anayasa' kararı olarak algılanmalıdır" dedi.
Referandum süreci ve sonuçlarının birçok açıdan ele alınabileceğini belirten Uçan, bu aşamanın en kısa sürede geçilerek tercihleri anlamlandırmaktan çok milletin tercihini anlamlı hale getirmenin önemine dikkat çekti.
Anayasa metnine ilişkin yazısal değişikliğin demokrasiye ve özgürlüklere ilişkin yapısal değişikliğe dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen Uçan, "Bunun yöntemi de bellidir; Anayasa değişikliğinin gerektirdiği kanuni düzenlemeleri bir an önce yapmak. Milletin vekâletini elinde bulunduran ve 1 Ekim'de açılacak olan TBMM'nin en büyük ve en öncelikli sorumluluğu budur. Millet sorumluluğunu 12 Eylül'de yerine getirdi, milletin vekilleri de 1 Ekim'den itibaren milletin talimatının gereğini yapma azmiyle hareket etmelidir" diye konuştu.
Anayasa değişikliği paketinde kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı verilmesini sağlayan hükmün kendileri açısından önemine dikkat çeken Kamil Uçan, bu konuda yapılması gerekenleri ise şu şekilde açıkladı: "Konfederasyonumuz, 2011 yılında toplu sözleşme yapmak istek ve kararlılığındadır. Bunun için yapılması gereken, kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini toplu görüşme sürecine mahkum eden 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nu bütünüyle değiştirmek, örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını ayrı ve münhasır kanunlarla düzenlemektir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, tarafsız kalabilecek ve bağımsız bir şekilde karar verebilecek nitelikte bir üye yapısıyla teşkil edilmelidir. Toplu sözleşmenin konusunu teşkil edecek mali ve sosyal hakların neler olduğu, toplu sözleşmenin daha fazla alanı etkilemesine imkân verecek şekilde belirlenmelidir. Emekli kamu görevlilerinin toplu sözleşmeden yararlanmasına yönelik düzenleme, gerçekten toplu sözleşmenin kazanımlarından emeklilerin de yararlanmasını sağlayacak şekilde kurgulanmalıdır. Aksi tavır ve düzenlemeler, Anayasa değişikliği paketiyle ilgili açıklamalarda ve referandum sürecinde ortaya konulan beyanların samimiyetsiz olduğu algısı uyandıracaktır."

"2011 YILINDA TOPLU SÖZLEŞME YAPMAK İSTİYORUZ"
Toplu sözleşme hakkının değişiklik paketinde yer almasının Memur-Sen'in ısrarlı çaba ve girişimlerinin sonucu gerçekleştiğini dile getiren Başkan Uçan, toplu sözleşme hakkının fiilen kullanılması için yasal düzenleme yapılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Uçan, bu öngörüye dayalı olarak 2010 yılı toplu görüşmelerinde, Kamu İşveren Kurulu ile imzaladıkları Toplu Görüşme Tutanağı'nda, mevcut mevzuatın toplu sözleşme sürecine uyumuna yönelik mevzuat çalışması yapılması kararına yer verildiğini hatırlatarak, "Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden kimlerin yararlanacağı, toplu sözleşmenin nasıl yapılacağı, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere nasıl yansıtılacağı, kanunla yani TBMM tarafından düzenlenecektir. Yine, toplu sözleşmenin anlaşmazlıkla sonuçlanması halinde devreye girecek olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun üyeleri, yapısı ve karar alma şekli de kanunla belirlenecektir. Toplu sözleşmeyle ilgili yasal düzenleme çalışmalarında mutlaka aktif rol alacağız" diye konuştu.
Referandum sonuçların geneline yönelik değerlendirmelerde de bulunan Uçan, 12 Eylül 2010'da geçmiş dönemlerin kirlerinin temizlendiğini, bundan sonra da ülkenin geleceğinin birlikte şekillendirilmesi çalışmasına yönelinmesi gerektiğini vurguladı.
Bunun ilk adımının, Anayasa değişikliği paketinin gerektirdiği ikincil mevzuat çalışmalarıyla eş zamanlı olarak yeni Anayasa çalışmalarına başlamak olduğunu söyleyen Kamil Uçan, Anayasa değişikliğinin hayatımıza somut şekilde yansımasını sağlayacak yasal düzenlemelerin ivedilikle yürürlüğe konulması çağrısında bulundu. Uçan, bu değişikliklerin hayata geçirilmesinin, yeni bir Anayasa'nın yapılmasını hem kolaylaştıracağını hem de hızlandıracağını ifade etti.
Kamil Uçan, Anayasa değişikliğine karşı çıkan siyasi partilerin çıkan tabloyu iyi okumasını isterken, AK Parti'nin de sorumluluğunun bilincinde, toplumun tamamını kucaklayıcı yeni anayasa çalışmasına hemen başlaması çağrısında bulundu.