Bu saldırılar bizi mücadeleden vazgeçiremez
İTO Meclis Toplantısı'nın açılış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, Hakkari'de düzenlenen bombalı saldırıya ilişkin olarak “Bu saldırılar bizi mücadeleden vazgeçiremez. Terörle mücadelede kararlılığımız sürecek” dedi.
Erdoğan buradaki konuşmasında, Hakkari'de 9 sivil vatandaşın ölümüyle sonuçlanan mayınlı saldırıyı değerlendirdi.
Erdoğan, "Maalesef bu gün Hakkari'de sivil vatandaşlarımıza yönelik kurulmuş olan tuzak neticesinde içinde çocuk da olmak üzere 9 vatandaşımızı şehit olduğunu duymak, bunun yanında 4 ağır yaralı olduğunu duyduğumuz için gerçekten hüzünleniyoruz. Allah'tan kendilerine rahmet yaralılarımıza şifa diliyorum. Bu teröristleri tekrar huzurlarınızda milletçe lanetliyorum. Tabi ki süreci çok daha farklı bir şekilde kararlı bir şekilde takipçisiyiz, sürdüreceğiz. Bu kararlılığımız da sonuna kadar devam edecek. Duruşumuzda bu tür olaylar bizi yıldırmayacak tabiî ki. Ama terör şüphesiz ki belli bir bedeli ödettiriyor. Ama bu bedel de karşılıksız kalmayacak" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın açılış konuşmasında yaptığı açıklamalar şöyle:
"MİLLETİMİZİN MESAJINA SAĞIR KESİLEMEYİZ"
12 Eylül referandumu sonrası yüksek yargı mensubu bazı kişilerin "Karanlık günler başlıyor." değerlendirmesi yaptığını aktaran Başbakan Erdoğan, "Bu ne kadar karanlık bir zihniyet olduğunu gösteriyor aslında. Sormak lazım 'kararan ne var göster bakalım, bunu göster ispat et'. Aslında bu ülke karanlıktan aydınlığa çıkıyor. Yüzde 75,5 gibi katılımın olduğu halk oylaması bu bunun içinden yüzde 58 gibi net bir sonuç ortaya çıktı. Bu tarihi bir Türkiye'nin ekonomisinden, dış politikasına kadar, temel hak ve özgürlüklerinden ülkemizin itibarına kadar Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açacaktır." şeklinde konuştu. Referandum sonuçlarının belli olmasın hemen ardından partisinin MYK'sını topladığını aktaran Başbakan Erdoğan, burada parti yetkililerine, " 'Yüzde 58'in analizini istemiyorum , yüzde 42'nin analizini istiyorum' dedim. Yüzde 42 acaba bize niye 'hayır' dedi? Şu anda onun bilimsel çalışmalarını yaptırıyorum. Siyaset ve sosyal bilimci arkadaşlarım onun çalışmasını yapıyor. Çünkü bize o lazım. Onun da bizim olumlu istikamette geliştirmemiz lazım. Biz milletin mesajına sağır kesilemeyiz. Çünkü aynı mesajı almak istemiyorum. Çünkü 'hayır'ın da 'evet'e dönmesi lazım. Bir siyasetçinin de hedefi bu olmalı." diye konuştu.
"EKSİKLERİM OLABİLİR BEN DE BİR KULUM"
Bireysel olarak kendi eksiklerinin olabileceğini ve bunun da normal olduğunu aktaran Erdoğan, kimseye hakaret etmediğini belirterek, "Etmişsem de özür dilerim. Bunu zaten söyledim söylüyorum." diye konuştu. Başbakan Erdoğan, "Rakibimin de nereden giyiniyor, ne yapıyor onlarla da uğraşmam. Ayakkabısıyla, bindiği arabayla uğraşmam. Politikamda böle bir şey hiçbir zaman yer almaz. Meclis görüşmelerinde çektiğimiz çileleri biz biliriz. Neler yaşadığımız biz biliriz. Ama hep içimize atarız. Başka çaremiz yok. Çünkü yanlış yapanlar. Millet karşısında zaten gereğini alıyor. Anayasa Mahkemesi sürecinde yanlışını sürdürenler halk oylamasında yanlışta ısrar edenler milletimizin kararı sonrasına aynı yanlışa devam ederlerse kimseye değil, sadece kendine yazık etmiş olur. Milletimiz hamasete, yanlışa statükoya taviz vermeyecektir." Başbakan Erdoğan, referandumda 'evet' diyeceğini açıklayan sanatçılara yapılan baskılara da değindi. Başbakan Erdoğan, "Kimseye dayatma yapmaya kimsenin hakkı yok." ifadesini kullandı.
HANIMSIZ DOLAŞACAK HALİMİZ YOK
Son günlerde bazı kesimlerce gündeme getirilmeye çalışıyan konulardan birinin de 2011 seçimlerinde seçim ekonomisinin uygulanacağı iddiaları olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, " Bu halk oyllamasında dediler ya devletin tüm imkanlarını seferber ettiler. Doğru Hazine yardımı yaptı. Onu kallanıyoruz. Ama ana muhalefete de yaptı. Grubu olan partiler yardımını alıyor. Devletin araç gereçleri ile geziyor. Kardeşim sen başbakan veya başbakan yardımcısı olduğun zaman oluyor da ben gezdiğim zaman niye rahatsız oluyorsun. Bu yasalarla sana verilmiş hak. Diyor ki ülkenin başbakanı şu tarihe kadar kullanır diyor. Bu size verilmiş hak. Makama tahsisli araçlar vardır. Hizmete tahsisli araçlar vardır. Hizmete tahsisli aracı memurlar kullanır. Biz makam sahibiyiz. Makam sahibi makama tahsisli olanı kullanır. Bu onun en doğal hakkıdır. Bunlar 60'lı yılların politikaları. Bunlar tutmuyor. Tutmadığını milletim Pazar günü ortaya koydu. Yok hanımına alıyor, kızına alıyor çocuğuna alıyor. Yasa diyor ya. Herhalde hanımsız dolaşacak halim yok" diye konuştu.
Erdoğan, "Maalesef bu gün Hakkari'de sivil vatandaşlarımıza yönelik kurulmuş olan tuzak neticesinde içinde çocuk da olmak üzere 9 vatandaşımızı şehit olduğunu duymak, bunun yanında 4 ağır yaralı olduğunu duyduğumuz için gerçekten hüzünleniyoruz. Allah'tan kendilerine rahmet yaralılarımıza şifa diliyorum. Bu teröristleri tekrar huzurlarınızda milletçe lanetliyorum. Tabi ki süreci çok daha farklı bir şekilde kararlı bir şekilde takipçisiyiz, sürdüreceğiz. Bu kararlılığımız da sonuna kadar devam edecek. Duruşumuzda bu tür olaylar bizi yıldırmayacak tabiî ki. Ama terör şüphesiz ki belli bir bedeli ödettiriyor. Ama bu bedel de karşılıksız kalmayacak" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın açılış konuşmasında yaptığı açıklamalar şöyle:
"MİLLETİMİZİN MESAJINA SAĞIR KESİLEMEYİZ"
12 Eylül referandumu sonrası yüksek yargı mensubu bazı kişilerin "Karanlık günler başlıyor." değerlendirmesi yaptığını aktaran Başbakan Erdoğan, "Bu ne kadar karanlık bir zihniyet olduğunu gösteriyor aslında. Sormak lazım 'kararan ne var göster bakalım, bunu göster ispat et'. Aslında bu ülke karanlıktan aydınlığa çıkıyor. Yüzde 75,5 gibi katılımın olduğu halk oylaması bu bunun içinden yüzde 58 gibi net bir sonuç ortaya çıktı. Bu tarihi bir Türkiye'nin ekonomisinden, dış politikasına kadar, temel hak ve özgürlüklerinden ülkemizin itibarına kadar Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açacaktır." şeklinde konuştu. Referandum sonuçlarının belli olmasın hemen ardından partisinin MYK'sını topladığını aktaran Başbakan Erdoğan, burada parti yetkililerine, " 'Yüzde 58'in analizini istemiyorum , yüzde 42'nin analizini istiyorum' dedim. Yüzde 42 acaba bize niye 'hayır' dedi? Şu anda onun bilimsel çalışmalarını yaptırıyorum. Siyaset ve sosyal bilimci arkadaşlarım onun çalışmasını yapıyor. Çünkü bize o lazım. Onun da bizim olumlu istikamette geliştirmemiz lazım. Biz milletin mesajına sağır kesilemeyiz. Çünkü aynı mesajı almak istemiyorum. Çünkü 'hayır'ın da 'evet'e dönmesi lazım. Bir siyasetçinin de hedefi bu olmalı." diye konuştu.
"EKSİKLERİM OLABİLİR BEN DE BİR KULUM"
Bireysel olarak kendi eksiklerinin olabileceğini ve bunun da normal olduğunu aktaran Erdoğan, kimseye hakaret etmediğini belirterek, "Etmişsem de özür dilerim. Bunu zaten söyledim söylüyorum." diye konuştu. Başbakan Erdoğan, "Rakibimin de nereden giyiniyor, ne yapıyor onlarla da uğraşmam. Ayakkabısıyla, bindiği arabayla uğraşmam. Politikamda böle bir şey hiçbir zaman yer almaz. Meclis görüşmelerinde çektiğimiz çileleri biz biliriz. Neler yaşadığımız biz biliriz. Ama hep içimize atarız. Başka çaremiz yok. Çünkü yanlış yapanlar. Millet karşısında zaten gereğini alıyor. Anayasa Mahkemesi sürecinde yanlışını sürdürenler halk oylamasında yanlışta ısrar edenler milletimizin kararı sonrasına aynı yanlışa devam ederlerse kimseye değil, sadece kendine yazık etmiş olur. Milletimiz hamasete, yanlışa statükoya taviz vermeyecektir." Başbakan Erdoğan, referandumda 'evet' diyeceğini açıklayan sanatçılara yapılan baskılara da değindi. Başbakan Erdoğan, "Kimseye dayatma yapmaya kimsenin hakkı yok." ifadesini kullandı.
HANIMSIZ DOLAŞACAK HALİMİZ YOK
Son günlerde bazı kesimlerce gündeme getirilmeye çalışıyan konulardan birinin de 2011 seçimlerinde seçim ekonomisinin uygulanacağı iddiaları olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, " Bu halk oyllamasında dediler ya devletin tüm imkanlarını seferber ettiler. Doğru Hazine yardımı yaptı. Onu kallanıyoruz. Ama ana muhalefete de yaptı. Grubu olan partiler yardımını alıyor. Devletin araç gereçleri ile geziyor. Kardeşim sen başbakan veya başbakan yardımcısı olduğun zaman oluyor da ben gezdiğim zaman niye rahatsız oluyorsun. Bu yasalarla sana verilmiş hak. Diyor ki ülkenin başbakanı şu tarihe kadar kullanır diyor. Bu size verilmiş hak. Makama tahsisli araçlar vardır. Hizmete tahsisli araçlar vardır. Hizmete tahsisli aracı memurlar kullanır. Biz makam sahibiyiz. Makam sahibi makama tahsisli olanı kullanır. Bu onun en doğal hakkıdır. Bunlar 60'lı yılların politikaları. Bunlar tutmuyor. Tutmadığını milletim Pazar günü ortaya koydu. Yok hanımına alıyor, kızına alıyor çocuğuna alıyor. Yasa diyor ya. Herhalde hanımsız dolaşacak halim yok" diye konuştu.