Kayseri 'Şota'sında mutlu, Fener'de 'Kocaman' hüzün

Şota yönetimindeki Kayserispor kehdi sahasında bu sezon deplasmanda yüzü gülmeyen Aykut Kocaman'ın Fenerbahçesi'ni Santana ve Furkan'ın golleriyle 2-0 yendi


ONUR SALMAN

Ligi erken açmak Fenerbahçe’ye pek yaramıyor. Geçen sezon da böyle olmuştu. Şampiyonlar Ligi’nden elenmek, son zamanların modern tabiriyle ‘kimyasını bozmuştu’ Sarı-Lacivertlilerin. Ancak bu sezon travma çok daha büyük oldu. Avrupa’yı keşfe çıkamamak, ligi zapt-u rapt altına alma girişimin ilk ciddi maçı olan Trabzonspor maçından mağlup ayrılmak, Kadıköy sakinlerinin avuntu yollarını da tıkamış gibiydi. Lakin tarihin akışına ters olarak Sarı-Lacivertlilere gönül verenler, mutsuzluğu aşmak için yoğun çaba sergileyip, ‘veda şarkıları’ tutturmaktansa, ketumluğu tercih ettiler. Taraftarlar, ‘Kocaman’ bir inancın peşine takılırken, Aykut hoca da kafasındaki kurguyu senaryolaştırmaya çalışıyor.

Niang’la kastını zenginleştiren Fenerbahçe, kadrosunun son katılanı Yobo’yla Kayseri semalarında yer almayı tercih etmesi, genç teknik adamın gelecek şekillendirmesine vurgu yaparken hem sezon başlarının ‘yazlıkçı’sı Lugano’ya hem de yaptıklarıyla çok tartışılan Bilica’ya net mesajın iletimi olarak algılanabilir. Ancak maç boyunca Aykut Kocaman’ın önündeki yılların kadrosunu üretme çabasının bir hayal olduğunu ve ‘hızlı çıkıp atağı düşünen takım’ akımının henüz Kanarya’yı saramadığını gördük.

Kayseri ise hücumunu gitarda Santana, vokalde ise Troisi ve Cangele’yle Kadir Has’daki konserin asıl yıldızı olmak istediğini gösterdi. Zaten ilk 45 dakikaya sığan en tehlikeli akın da bu üçlünün elinin emeğiydi. İkinci yarıda gelen goller de. 32. dakikada tek paslarla Fener kalesine gelen ‘Pastırmacılar’ adına meşin yuvarlağı kalenin birkaç metre yanına değil de ağlara yollamış olsaydı işler daha önce karışabilirdi. Kaseti biraz başa saralım. Aslında Sarı-Lacivertliler topa daha çok sahip olarak girdi 90 dakikaya. Niang ve Cristian’ın uzun menzilli denemeleri de bunun göstergesiydi ancak devre boyunca Stoch topa yabancı, Alex görünmez, Emre sorumsuz davranınca, Kadıköylüler için söylenebilecek ve ya yazılabilecek pek bir şey kalmamış oldu.

Emre'nin asabiyet sorunu
Ev sahibinin de niyeti tempoyu artırmak değil de kontranın yaratacağı mutlu anı beklemek olduğunu söylersek, ilk yarı için sadece bir pozisyon daha kayda değer hale geldi. O da Sarı-Kırmızılılar adına 26’da Troisi’nin soldan şık hareketlerle sıfıra inmesiydi. Her ne kadar sonunu getirememiş olsa da...

İkinci yarı konserin ritmi değişmedi. Fark yaratan tek şey Kayseri temsilcisinin kontrataklarda başarılı olmasıydı. Aslında hamle yapan ilk kenar Fenerbahçe’ydi. Alex-Dia takası tempo sorunun çözemediği gibi Yobo’nun 59’da sakatlanmasıyla defans hattı Lugano-;Selçuk ikilisine dönmek durumunda kaldı.

Bu savunma hattı ilk defosunu 66’da gösterdi. Oyuna sonradan giren Mehmet Eren, bir anda rakip alana çıkarma yaptı. Üçe dört yakalanan Sarı-Lacivertli savunmanın dengesini bozan Mehmet’in pasında Santana, Volkan’ı avlamayı başardı: 1-0. İki dakika sonra ise Cangele, konuğun misafirliğini bitirdi. Savunma ardına atılan topa hareketlenmeyip ofsayttan kaçan Arjantinlinin gizli yardımını Troisi asiste döndürdü. Boş kalede Furkan’a sadece 2-0 yapmak kaldı. 80’de Volkan, Selim’in vuruşunda kalesini üçüncü gole kapatınca, Emre’nin de durmuş oyunda rakibine şut çekmesine hakem kırmızı değil de sarı kart verince Kayseri’de herkes ikinci bayramı kutlamaya başladı.