Başbakan Erdoğan Wall Street Journal'a Konuştu New York

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'de yapılacak referandumda, 'askeri darbenin ürünü olan Anayasa ve bu darbe anayasasını değiştirmeye çalışan milli iradenin oylamaya sunulacağını' belirterek 'Evet diyenler bu milli iradeyi temsil ediyor, darbe anayasasını destekleyenler ise hayır diyenler' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'de yapılacak referandumda, 'askeri darbenin ürünü olan Anayasa ve bu darbe anayasasını değiştirmeye çalışan milli iradenin oylamaya sunulacağını' belirterek 'Evet diyenler bu milli iradeyi temsil ediyor, darbe anayasasını destekleyenler ise hayır diyenler' dedi.
ABD'de yayımlanan Wall Street Journal gazetesi, Başbakan Erdoğan ile İstanbul'da yaptığı mülakattan bazı bölümlere yer verdi.
Gazetenin haberinde, 12 Eylül'de halk oylamasıyla ilgili soru üzerine, Erdoğan'ın, halk oylamasının 'bir güven oylaması' olmadığını ve Anayasa değişiklik paketinin AK Parti'nin projesi olmadığını söylediği ifade edildi.
Gazeteye göre Erdoğan halk oylamasıyla ilgili olarak mülakatta şunları dile getirdi:
'Burada iki şey oylamaya sunulacak. Askeri darbenin ürünü olan Anayasa ve bu darbe anayasasını değiştirmeye çalışan milli irade oylamaya sunulacak. Evet diyenler bu milli iradeyi temsil ediyor, darbe anayasasını destekleyenler ise hayır diyenler.'
Başka bir soru üzerine AK Parti'nin oylarını arttırdığını ifade eden Erdoğan, 'En azından oylarını koruduğu açık' diye konuştu.

-AB ÜYELİĞİ-

1990'larda Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkmasıyla ilgili bir soru üzerine ise Başbakan Erdoğan gazeteye göre şöyle yanıt verdi:
'1970'lerde AB'ye karşı çıktım, çünkü o zamanlar bizim AB için sadece bir pazar olacağımız tezi vardı, sonra koşullar bizi çok farklı bir noktaya getirdi. Eğer sadece bir pazar konumunda olmaktan çıkarsan, bu gücün varsa o zaman AB seni güçlendirebilir. O zamanlar Avrupa Ekonomik Topluluğu vardı, AB olmamıştı. Daha sonra siyasi ve sosyal bir birlik oldu. Sadece ekonomik birlik olmaktan çıkıp ekonomik, sosyal ve politik yönleri olan bir birlik oldu. Şimdi konumu ve şartları farklı. Biz de partimiz kurulduğundan beri konuyu çok farklı şekilde değerlendiriyoruz, ama maalesef AB'yle aynı fikirde olmadığımız yönler var. Maalesef Türkiye'ye uygulanan bazı yaptırımlar ve yaklaşım tarzları AB'ye karşı iyi niyetimizi azaltıyor.'
1990'lardan beri bu konudaki düşüncelerinin değişip değişmediğinin sorulması üzerine ise Erdoğan, 'Tabii ki değişti. Eğer AB'ye yönelik yaklaşımımda bir değişiklik olmasaydı bugünkü gibi olmazdı. AB'nin Türkiye'ye karşı tutumunu iyi bulmuyorum. Biz AB'ye girmeye çalışıyoruz ama onlar bizi almamaya uğraşıyorlar' dedi.

-DEMOKRASİ-

Gazeteye göre, 1990'larda 'demokrasinin bir amaç değil araç olduğunu' söylediği hatırlatılarak, 'hala bu şekilde mi düşündüğü'nün sorulması üzerine ise Başbakan Erdoğan, hala aynı şekilde düşündüğünü, amacın insanların mutluluğu olduğunu, demokrasinin de diğer siyasi sistemler ve dinler gibi insanların mutluluğu ve barışı için birer araç olduğunu, asıl amacın insanların ve insanlığın mutluluğu olduğunu belirtti.
Erdoğan, bir soru üzerine, 'amaç derken dini yönetim ya da o tip bir amacı hiçbir zaman kastetmediğini' de vurguladı.
10.09.2010 07:02:33