Gördüğü işkenceyi gözyaşlarıyla anlattı (1)

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz, 12 Eylül'de yaşadığı işkenceleri anlatırken gözyaşlarını tutamadı.

Kanal A'da yayınlanan Gün Ortası adlı haber programında, kendisine işkence yapan komutanların giydikleri üniformayı kirlettiğini anlatan Kıymaz, referanduma 'hayır' diyen ülkücülerin tavrını da sert bir dille eleştirdi. Komutanların ellerinde sopa ve jop bulunan askerlere tempoyla emir vererek kendilerine işkence yaptırdığını söyleyen Kıymaz, "Kollarımızın şişkinliğinden ve morluğundan ağıtlar yakıyorduk." dedi.

"Ordunun içinde bulunan bazı mahluklar giydikleri üniformaları kirletti." diyen Kıymaz yaşadıkları çile dolu günleri şu şekilde özetledi: "Türk üniformasını şerefli tarihiyle bütünleşmiş, dünyada saygın İstanbul surlarından girerken üzerine çiçekler atılan, merhametli savaşlarda çocukları kadınları bir kenara ayırıp yiğit mücadele eden bu ordunun içindeki o 'şerefsiz mahlûklar' giydikleri üniformaları o dönem kirlettiler. Yere yatırdıkları arkadaşlarımızın üzerinde botlarıyla tepindiler. Arkadaşlarımızın ağzını, gözünü botlarıyla çiğnerken kahkaha atıyorlardı. Bunların böyle bir haleti ruhiye içerisinde olabilmelerinin ne Atatürkçülükle, ne Marksizm'le ne Allah'la ne Kur'an'la alakası var."

"ANNEM CEZAEVİNE DÜŞTÜĞÜMDE GÖZLERİNİ KAYBETTİ"

Darbe sonrasında PKK'nın nasıl oluştuğuna da işaret eden Kıymaz, "Bu alçaklar gittikleri her yerde terör örgütüne malzeme sağladılar, insan kazandırdılar. Devlete ve şartlara isyan eden insanlar örgütün peşine düştü. PKK sadece dünya görüşünden sempati toplamadı. Diyarbakır cezaevlerinde, Mamak'ta, Metris'te hakarete maruz kalmış insanlar PKK'nın peşine düştü. Bu insanların sadece kendileri değil aileleri de hakaretler görmüş, hanelerinde rahatsız edilmişti. Benim annem cezaevine düştüğümde gözlerini kaybetti. Onlar kör kör cezaevi kapılarında coplandılar, hakarete maruz kaldılar." şeklinde konuştu.

Bugünkü ülkücülerin tavırlarını da sert bir dille eleştiren Kıymaz, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Hakarete maruz kalmış ülkücülerin bugün ekranlarda veya basında konuşmasını ekran sempatisinden, şöhretinden olduğunu söylüyorlar. Bu bir alçaklıktır. İnsan ülküdaşlarının maruz kaldığı adaletsizliği, hatta halen 20 ülkücünün yüksek yargının uyduruktan nedenlerle 30 yıldır cezaevlerinde tutulmalarını hesabını sormayanlar ne diye politika yapıyorlar?"