Mhp Genel Başkan Yardımcısı Kutluata Sakarya'da

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Prof

Mhp Genel Başkan Yardımcısı Kutluata Sakarya'da
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Münir Kutluata, alınan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile AK Parti hükümetinin bütün kurumlarını bütün müesseseleri altüst etmek istediğini ileri sürdü.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Münir Kutluata, Kocaeli Milletvekili Cumali Durmuş, MYK üyeleri Lütfü Türkan, Zekeriya Gündoğdu, Kadir Boy ve Enver Toçoğlu ile birlikte Tuna Tan tesislerinde basın toplantısı düzenledi.
Kutluata, Anayasa değişikliği referandumunun gökten inmediğini ve beklenen bir süreç olduğunu belirterek, "Hükümet iktidara geldiği günden beri milletin dışında, milletin ilgisinin, faydasının ve geleceğinin dışında kendisi bir program uyguluyor. Millet aleyhine uyguladığı süreçlerin bir etabı olarak Anayasa değişikliği referandumu gündeme gelecekti zaten, nitekim geldi. Anayasa değişikliği sürecini anlayabilmek ve anlatabilmek için öncesine bakmak gerekiyor. Anayasa değişikliği konusunda iktidar hiçbir
şey söylemiyor. Milletin karşısına çıkıyor 30 yıl önce bir ihtilal yapılmıştı, hani ondan sonra yapılan müdahaleleri de yok sayıyor, hani bir ihtilal yapılmıştı işte o çok kötüydü demek suretiyle milletimize sadece diyalog kurmayı kar sayıyor. Çünkü iktidarın vatandaşla böyle bir suni gündem bulmazsa diyalog kurması mümkün değildir. İktidarın kendi etrafında Türkiye'de yürütülen politikalarda işbirliği halinde olduğu, bir takım tasvip etmediğimiz ilişkilerde iş birliği içinde olduğu bir kitlenin dışında
iktidarın objektif olarak karşısına oturanlara söyleyeceği hiçbir şey yoktur. Böyle bir gerekçeyle iktidar milletin karşısına çıkıyor, yüzüne maske takıyor. Nedir bu? Anayasa değişikliği. Sürecin daha önceki kısmı nedir? Açılım adı verilen Türkiye'yi ayrıştırma sürecidir. Hükümetin bir paket diye açtığı, adına önce Kürt açılımı dediği, bizim PKK açılımı olduğunu bildiğimiz ama Kürt açılımı deyince hemen adını değiştirdiği bir açılım vardı. İşte o açılım konusunun arkasından gelecek bir süreçti bu. İktidar
bunu tavırlarıyla belli ediyordu, anayasa değişikliği gündemimizde yok ama vatandaştan değişlik için çok büyük baskı var gibi aslı astarı olmayan şeyler söylüyordu" dedi.
MHP'ye büyük bir saldırı olduğunu ifade eden Kutluata, "MHP'ye sabah akşam televizyonlarda ve yayın organlarında bu hücum niyedir? MHP bir muhalefet partisidir. Bugüne kadar olanlarda hiçbir sorumluluğu yoktur, sadece yol göstermekte ve yanlışları söylemektedir. Biz sizi dinlemiyoruz der geçer gidersiniz. Nedir bu MHP düşmanlığı? Bunu çok iyi değerlendirmek lazım. Yıkım süreci 7,5 senedir sürüyor, son bir yılda hızlandı. Bundan sonra nihai hedef olarak sonuç edilmeye çalışılacak. Bu noktada milletimiz bu
saate kadar pes etmeliydi, pes etmedi dimdik ayaktadır, MHP sayesinde. MHP'nin varlığı sayesinde pes etmemiştir, dimdik ayaktadır. 12 Eylül ile derdi olan bir iktidar, 2002 yılında iktidara geldiğinde, 367 milletvekili varken tek başına mecliste anayasayı değiştirecek gücü varken, bunu değiştirirdi. Demek ki iktidarın derdi millete daha iyi bir Anayasa sunmak değildir. 12 Eylül anayasası 17 kere değişmiş, 88 maddesi değiştirilmiştir. En geniş değişiklik de MHP'nin iktidar ortağı olduğu 57. hükümet döneminde
olmuştur. Demek ki 12 eylül Anayasası değiştirilebilir, değiştirilmelidir ama değiştirmek bahanesiyle iktidara kendisini has bir AK Parti anayasası vermek zorunda değildir. Anayasa toplumun tamamının bu benim anayasam diyebileceği mutabakat metnidir. Milletin karşısına çıkıp kendi anayasa değişikliğini savunamayan, madde madde oylatma cesaretini de gösteremeyen, bu durum anayasa değişikliğinin milletin hayrına olmadığının göstergesidir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın 'eski ülkücüler' açıklamasını eleştiren Kutluata, "Yaptığı Anayasa değişikliğinin millete ne getirdiğini anlatmak yerine 12 Eylül'ü kötülerken diğer taraftan 12 Eylül'ün ülkücülere verdiği ızdırabı başbakan hatırlamıştır. Bugün onunla ağlayıp sızlayarak gördünüz mü, 12 Eylül ülkücülere neler yaptı demek suretiyle bizim üzerimizden, kimden oy istediği belli değil ama oy istiyor. Ülkücüler o ızdırabları çektiler, can verdiler, o günün ihtilal paşaları eliyle şehit oldular ama iktidar 30
sene önce oldu, başbakan da 8 senedir iktidardadır. İhtilal 6 ay önce olmadı ki sayın başbakan geçen ay bu olayı hatırladı. Bunu istismar etmek gibi bir tenezzülün geriye teptiğini, toplumda ciddi burukluklar yarattığını hepiniz müşahade etmişsinizdir. Başbakan eski ülkücüler adı altında tabir üretti. Başbakan bu camiaya o kadar yabancı ki ülkücünün eskisinin olamayacağını bilmiyor. Eski ülkücü olmaz böyle bir tabir yoktur. Sadece AK Parti kapısında menfaat temin etmek isteyen varsa onlardır. Eski ülkücü
yoktur. Ülkücü ülkücüdür. Eskisi yoktur" şeklinde konuştu.
YAŞ kararlarını eleştiren Kutluata, "YAŞ toplantısı sürecinde ömürlerini mesleğe adayan askerlerin kariyerleriyle ilgili önemli kararlar alındı. Kamuoyuna yansıyanlara bakıldığında gelişmeler şunu gösteriyor. Türkiye'nin bütün kurumları, bütün müesseseleri bu iktidar tarafından alt-üst edilme sevdasındadır. Bu sürecin devam ettiğini anlıyoruz. İnsanların kaderinin görüşüldüğü bir günde ömürlerini verdikleri meslekleriyle ilgili kariyerlerin ne hale geleceğinin belli olacağı bir günde sonucu ne olduğu
belli olmadan o gün suçlu ilan edip, kararlarını aldırıp, sonra da galiba öyle değilmiş demeye tenezzül etmek, tenezzül meselesi olmaktan öteye yürüyüp gelen bir sürecin devamıdır. Askerimiz üzerinde yürütülen operasyonlarla ilgili sağlıklı bir sonuca varmak istiyorsanız Irak'ta askerlerimizin başına durup dururken torba geçirilip kamyonların arkasında dolaştırılarak Türk milletinin maruz kaldığı hakarete o günün hükümeti, sayın başbakan dönemin genelkurmay başkanı ne tepki göstermiştir, bunu anlamak
gerekiyor. Onu sezdiğiniz taktirde bunun da bir süreç olduğunu anlarsınız" ifadelerini kullandı.