Avrupa yakasına 'beş adalı' proje gelecek

Birçok inşaat firmasının geçtiğimiz yıllarda başladıkları projelere odaklanarak yeni projelere girmekten kaçındıkları bir dönemde 2200 konutluk Nish Adalar Projesi'ne başlayan Özyazıcı İnşaat, satışa sunduğu 1100 konutun 600'ünü yılın ilk yarısında sattı. 2010 yılı için 750 milyon dolarlık bir ciro hedefi belirleyen Özyazıcı, elde ettiği 200 milyon TL'lik rakam ile bu hedefin ciddi bir kısmını elde etmiş oldu.

Adalar çoğalacak
Gelecek yıl için Nish Adalar ile birlikte yepyeni bir proje daha hazırladıklarını belirten Özyazıcı İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Özyazıcı, "Henüz detay ve içerik çalışmaları devam eden proje, Bakırköy-Ataköy sahilinde, TOKİ arazisi üzerinde yer alacak. Bu projede hasılat paylaşımlı model ile 2011 yılının üçüncü çeyreğinde satışa sunulacak. Tabir yerindeyse İstanbul'un ikinci Nish Adalar'ını Ataköy'e kuracağız. Ataköy gibi bir lokasyonda kuracağımız bu projenin de rağbet göreceğini bekliyoruz" diye konuştu. 
İnşaat sektörünün ciddi bir sınav verdiği 2010 yılının ilk yarısında Özyazıcı İnşaat olarak zorlu ve yeni atılımlarla dolu bir dönemi geride bıraktıklarını ifade eden Hakan Özyazıcı, Anadolu Yakası'nın çok konutlu bir projesine imza atmanın telaşını yaşadıklarını dile getirdi.

Nish İstanbul'da sona gelindi
Kiptaş ile hasılat paylaşımı modeli ile yürütülen Nish Adalar'ın lokomotif proje olduğunu belirten Özyazıcı, iki yıl sürecek olan Nish Adalar'ın hem satış hem de imalat olarak programın önünde ilerlediğine dikkat çekti. Özyazıcı, "2010 yılı planları sürecin önünde ilerliyor. Hatta biz önümüzdeki yılın planlarını tamamlamak üzereyiz" dedi.
Nish İstanbul'da sona gelindiğine dikkat çeken Özyazıcı, projenin sadece yüzde10'unun ellerinde kaldığını açıkladı.

 

Ev satın alırken düşünme süresi kısaldı
-  Projelerdeki stoklar eskisi gibi uzun süreli kalıcı değil. Düşünme süresi çok kısaldı. Bir haftalık bir düşünme ve  karar verme süresi içinde, beğenilen dairenin bir başka alıcıya satılmış olma ihtimali çok yüksek. O açıdan konut almak isteyenler ellerini çabuk tutmalı.
-  İhtiyacınız olan konuta yönelin. Alacağınız konutun, gerçek imalat kalitesi, metrekare büyüklüğü, konum ve sosyal donatıları gibi özelliklerini iyi inceleyin ve ihtiyaçlarınızı karşılaştırıp karşılamadığını iyi belirleyin. Her ne koşulda olursa olsun, şehrin merkezine yakın konumları ilk sırada tercih edin.
- Yenilenen mortgage kanunu ile sahip olunacak hak ve sorumluluklar iyi incelenmeli. Kredi kullandıran kuruluşun, aslında müşteri için bir güvence anlamına geldiği unutulmamalı. Çünkü banka projeyi gerçekleştiren inşaat firması üzerinde ciddi denetim yapılıyor.
-  Konut almak için çok son derece doğru bir dönem. Keskin rekabet, fiyatları makul seviyede tutuyor. Ayrıca finans kuruluşları da çok uygun faiz oranları sunduğu için kredi ile ihtiyaç sahibi ve yatırımcı aynı anda hareketlendi. Çok gecikmeden tüketicinin düşündüğü projede yer alması için fazla vakit kaybetmeden harekete geçmeli.

 

 

Kulüp ve havuz kültürü Büyükada'ya geri dönüyor
Terrace Fulya ve Terrace Bahçe'den sonra 'Terrace' markasını İstanbul dışına taşımaya karar veren İnanlar İnşaat, Büyükada'da gerçekleştirecekleri Terrace Lido için kolları sıvadı. Eylül ayında inşaatına başlanacak olan Terrace Lido, 9 bin 362 metrekare inşaat alanına sahip. 30 rezidans ve 2 bin metrekare ticari alanın bulunduğu Terrace Lido'da açık havuz, terapi havuzu ve fitness center bulunacak.
Arsasına 10 milyon dolar ödenen Terrace Lido'da inşaata ise 8 ila 10 milyon dolar harcanması planlanıyor. 

Hepsi deniz manzaralı
İstanbul dışında kültürü ve ruhu olan ilk markalı proje olan Terrace Lido'da ortalama metrekare fiyatları 4 bin 5 bin dolar arasında değişirken konut fiyatları 400 bin dolardan başlayarak 600 bin dolara kadar yükselecek. Büyüklükler 89 ve 130 metrekare arasında değişen yedi farklı daireden oluşan ve tamamı deniz manzaralı olan daireler, 1+1 ve 2+1 olarak satışa sunulacak. Ayrıca alanları 30 ile 50 metrekare olan 25 butik dükkanda güzellik ürünleri satılacak.
Büyükada'ya inince eski Lido Otel ve havuzunun bulunduğu iskele yanındaki araziye adeta vurulduğunu dile getiren İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, hemen el sıkışarak araziyi satın aldığını dile getirdi.  

Uğruna şiirler yazılan proje
Kelimenin tam anlamıyla bir İstanbul aşığı olan, İstanbul için şiirler ve romanlar yazan babadan inşaatçı Serdar İnan, Büyükada'da kültürü ve ruhu olan bir proje gerçekleştireceklerini söyledi. Büyükada'yı çok tanımadığını dile getiren İnan, "Burada 1940'ların havuz, ve en önemlisi klüp kültürünü yenide yaşatacağız. 30 konuta ek olarak ortalama 150-200 kişinin üye olabileceği bir klüp kültürü yeşerecek. Hem İstanbul'a yakın hemde İstanbul'da uzaklaşarak kendinizi şımartacağınız, kışları kullanılabilecek bir güzellik merkezi inşa edeceğiz. Ulaşım için birde özel teknesi olacak" diye konuştu.
İnan, Türkiye'deki ilk yüzme yarışının yapıldığı tarihi Lido arazisi üzerinde gerçekleştirecekleri Terrace Lido'nun adanın doğal dokusunu bozmadan hayata geçeceğini ve Adaların değerine değer katacağını söyledi.
Terrace Lido için ünlü mimar Dara Kırmızıtoprak ile çalıştıklarını hatırlatan Serdar İnan, "Terrace Lido'da Büyükada'ya değer katacak birçok detay bulunuyor. Thalasso terapi merkezi ve butikleri ile şehir merkezinde, ama şehir karmaşasından uzak ve konforlu bir yaşam sunma hedefiyle hareket ediyoruz. Bu projeyle Lido'yu eski ihtişamlı günlerine geri döndüreceğiz" dedi.

 

Hızlı binalar için şimdi çelik zamanı
Betona alternatif olarak Avrupa ve Amerika'da yıllardan bu yana kullanılan çelik yapılar Türkiye pazarında boy göstermeye başladı. Evsa Çelik Satış ve Pazarlama Müdürü Özgür Can, Türkiye'de çelik yapıların yanlış tanındığını ve artık anlayışın değişmesi gerektiğini söyledi. Çelik yapıların maliyetinin son derece ekonomik olduğuna ve hızlı inşa edildiğine dikkat çeken Can, "Amerika'da yıllardan bu yana yüzlerce katlı gökdelenler çelikten yapılıyor. Bu tür binalarda ağır çelik, daha küçük çaplı binalarda ve villalarda hazır çelik kullanılıyor.  Hazır çelikle 4 kata kadar bina yapılıyor" dedi.
Yapım sırasında yine beton kullanıldığını açıklayan Can, "Binanın yapımına beton zemin üzerinden başlanıyor. Ara katlara çelik konstrüksiyon ahşap görünümlü OSB ile kaplanıyor ve üzerine 6 cm beton dökülüyor. Aralarına demir örülüyor. Yüksek binalarda sütunlar ve kirişler ağır döküm çelikten imal ediliyor. İnsanlar dışarıdan baktıklarında beton bina ile arada bir fark göremiyor" diye konuştu.
Çeliğin bir çok faydasının olduğunu söyleyen Can, "Taşıma kapasitesinin ağırlığına oranı en yüksek olan malzemedir. Yüksek taşıma kapasitesi sayesinde çelik yapı elemanları, daha az yer kaplayarak kullanım alanını çoğaltır. Fiyat dengesi ve kısa yapım süreleri, insanların daha erken yerleşmelerine imkan vererek daha az kira, faiz ve maliyet avantajı elde etmelerini sağlamaktadır" şeklinde konuştu.
Çelik malzemenin ekonomik ve çevreci olmasından başka birçok faydasının daha olduğunun altını çizen Can, sözlerini şöyle bitirdi, "Çelik, dayanıklı ve tekrar kullanılabilen bir malzemedir. Çelik binaların sökülmesiyle çıkan malzeme, geri kazanılır. Hafif çelik malzemeden yapılan bir binanın iskeleti 7-8 hurda otomobilden elde edilir. Buna karşılık, benzer bir yapıyı ahşaptan yapmak için yaklaşık 50 ağacın kesilmesi gerekir." 

Çelik kalitelidir
Tüm dünyada uluslar arası standartlarla belirlenmiş özelliklerde üretilen ve tamamen endüstriyel bir ürün olan çeliğin kalitesi, üretiminin her aşamasında kontrol edilerek belgelenir. Yapımcı yada kullanıcı, malzemenin fiziksel özelliklerine müdahale edemez. Teorik hesap değerleri uygulamada da geçerlliğini aynen korumak zorundadır.

 

Reysaş GYO Eskişehir'de lojistik depo satın aldı
Reysaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Egelog Doğalgaz Akaryakıt Taşımacılık ve Depolama Turizm'den Eskişehir'de arsa ve üzerinde depolamada kullanılan bir gayrimenkul satın aldı.
Satın alınan gayrimenkul Eskişehir, Odunpazarı Yassıhöyük Mevkii'nde bulunuyor. Yüzölçümü 16 bin 713 metrekare olan arsanın üzerinde 3 bin 987 metrekare büyüklükte depo olarak kullanılabilecek birde kapalı alan mevcut. Reysaş GYO, depo için Egelog Doğalgaz Akaryakıt Taşımacılık ve Depolama Turizm'e  KDV dahil 2 milyon 354 bin 100 TL ödeme yapacak.

 

'İş güvenliği yasası geriye gitti'
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu  Başkanı Serdar Harp, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yapılan yasal  düzenlemeleri onaylamadıklarını söyledi.
Harp,  yaptığı yazılı açıklamasında, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda İş Kanunu'nda yer alan çeşitli hükümlerde değişiklik yapan yasal düzenlemelere meslek örgütlerinin tümünün karşı çıktığını belirtti ve yasanın 1 Ağustos 2010 tarihli Resmi  Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini anımsattı. 
Şu anda yürürlükte olan mevzuatın eski mevzuatı dahi arattığını belirten Harp, "Yeni yasa,  'iş güvenliği uzmanı' tanımlamasıyla, mühendisler ile diğer teknik elemanları aynı kategori de eşitlemekte. Bu durum, iş güvenliğinin sağlanması konusunda sakıncalı sonuçlar doğuracaktır " dedi.