Tarım Sektörü İhracatçı Birlikleri Toplantısı

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de daha önce GDO'lu ürünlerle ilgili bir mevzuatın olmadığını, sadece beyan usulüyle değerlendirme yapıldığını hatırlatarak, "Türkiye'nin bu alandaki açığını gidermek amacıyla biyogüvenlik yasasını çıkardık

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de daha önce GDO'lu ürünlerle ilgili bir mevzuatın olmadığını, sadece beyan usulüyle değerlendirme yapıldığını hatırlatarak, "Türkiye'nin bu alandaki açığını gidermek amacıyla biyogüvenlik yasasını çıkardık. Türkiye herhangi bir ürün geldiğinde bilim komitesi tarafından risk değerlendirmesi yapacak. Avrupa Birliği standartlarını referans alıyoruz" dedi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Tarım Sektörü İhracatçı Birlikleri toplantısına katıldı. Bakan Çağlayan, tarım sektörü ürünlerinin ihracatının arttırılması ve geliştirilmesi için bir araya geldiklerini belirterek, son 7 yılda tarım üretiminde büyüme yaşandığının altını çizdi. İhracatın 3 kat arttığını söyleyen Çağlayan, "2008 yılında 19,6 milyar dolar, 2009'da ise 17,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2008'de yüzde 123'ten
2009'da yüzde 167'ye çıkmıştır. 2010 Ocak-Haziran döneminde 55 milyar dolarlık ihracat yaparken, bunların 5,5 milyar doları tarım ürünleri olmuştur" şeklinde konuştu.
Bakan Çağlayan, katma değeri yüksek ürünlerin ihracatını ve çeşitlenmenin arttırılması amacıyla toplantıyı yaptıklarını söyleyerek, "Tarım ürünleri ithalatı ise 3,7 milyar dolar oldu ve 83 milyar dolarlık genel ithalattaki payı yüzde 4 seviyesinde oldu" dedi.
DTÖ Tarım Anlaşması çerçevesinde, tarım sektörüne destekler sağlandığını hatırlatan Bakan Çağlayan, şunları söyledi:
"Tüketici talepleri karşısında katma değeri yüksek ve markalaşmaya yönelik sektörlere özellikle önem veriyoruz. Marka oluşturabilen ve bu sayede tüketici sağlığını garanti edebilen işletmelerin katma değer yönünden Türkiye'ye önemli bir kazanç kapısı açabileceklerdir."
Bakan Çağlayan, Türkiye'de tarım sektörünü üreticinin alın teriyle, teknolojinin buluştuğu ve dünyadaki trendlere uyum sağlayan bir sektör haline getirmeyi hedeflediklerini bildirerek, "İhracat aşamasında organik üretime ağırlık verilmesi, yaş sebze meyve sektörünün markalaşması için önemlidir. Tarım sektörü dünyada hassas bir korumaya sahipken sektörün yapısal sorunların giderilmesi öne çıkıyor ve çalışmalara devam ediyoruz. Uluslararası standartlara uygun ihracata yönelik ve katma değeri yüksek
ürünlerin üretimine önem verilmesi, orta vadede toplam tarım ürünleri ihracatını 20 milyar dolara çıkartabiliriz" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE DÜNYAYA 11,2 MİLYAR DOLARLIK TARIM ÜRÜNÜ SATTI"
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker de, tarım sektörünün milli gelirde önemli olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin dünyaya 11,2 milyar dolarlık tarım ürünü sattığını belirtti. Bakan Eker 1,6 milyar dolar tarım ürünleri ihracatı fazlası olduğunun altını çizerek, "Türkiye tarımsal hammadde ithalatı yapıyor. Lif pamuk ithal ediyor. Tekstil yapıyor. 5-6 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Dünya Bankası Türkiye'de tarımın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın oranında 2002 yılında 11. sırada 23 milyar dolar ihracat yapıyordu.
2008 yılında 56 milyar dolarla 8. sırada yer aldı" şeklinde konuştu.
Türkiye'de 2002'de tarım ürünleri ihracatının 4 milyar dolar olduğunu, 2009'da bu rakamın yüzde 180 oranında artışla 11,2 milyar dolara yükseldiğini belirten Eker, 2002'de bin 480 tarım gıda ürününün 161 ülkeye ihraç edildiğini, 2009'da ürün portföyünün gelişerek bin 530'a ülke sayısının ise 171'e çıktığını söyledi. Bazı ürünlerin 2002 ve 2009 yıllarındaki ihracat rakamlarına değinen Eker, "Bu rakamların hububat, bakliyat, yağlı tohumlarda 2002'de 1,1 milyar dolar, 2009'da, 3,6 milyar dolar, yaş meyve
sebze ürünlerinde 2002'de 500 milyon dolar 2009'da 2 milyar dolar, kuru meyve mamullerinde 2002'de 400 milyon dolar, 2009'da 1,1 milyar dolar, meyve sebze mamullerinde 2002'de 500 milyon dolar, 2009'da 1 milyar dolar, fındık ve mamullerinde 2002'de 600 milyon dolar 2009'da 1,2 milyar dolar, zeytin ve zeytinyağı mamullerinde 2002'de 50 milyon dolar 2009'da 200 milyon dolar olarak gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
Bakan Eker, Türkiye'nin 2002'de dünya buğday unu ihracatında 11. sırada olduğunu, söz konusu dönemde 47 milyon dolar karşılığında 0,3 milyon ton buğday ihraç edildiğini belirterek, Türkiye'nin sıralamasının hükümetleri döneminde yükseldiğini, 2002'te 4., 2004'te 3., 2005'te 1. sıraya yükseldiğini, o tarihten bu yana sıralamada 1. veya 2. olduğunu kaydetti. Türkiye'nin toplam buğday ihtiyacının yıllık 18 milyon ton olduğunu, bunun üzerindeki üretimin ihraç edildiğini kaydeden Eker, 2009'da Türkiye'nin
sıralama değer olarak birinci, miktar olarak ikinci sırada bulunduğunu, geçen yıl 582 milyon dolar karşılığında 1,8 milyon ton buğday ihraç edildiğini belirtti.

"BEBEK MAMALARINDA TÜRKİYE'DE HERHANGİ BİR SORUN YOK"
Hatalar olduğunda bunların da paylaşıldığını belirten Eker, "Örneğin, laboratuar sonucu teyit edilmeden 3 vilayetimizden bebek mamalarıyla analizde bir şey çıktı. Halbuki onlar analiz sonucu teyit edilmeden referans laboratuarından ilgili vilayetlerimizden sehven konmuş. Biz onu fark ettik, düzelttik kamuoyuna da açıklama yaptık. Yani bebek mamalarında Türkiye'de herhangi bir sorun yok. Hiçbir şekilde sağlığa aykırı hiçbir madde bulunmuş değil, teyit edilmiş değil. Yanlışlıkla 3 örnekte bulunmuştu. Biz
onlarla ilgili gerekli düzeltmeyi, soruşturmaları yaptık" dedi.
Türk tarımının sorunları olduğunu da söyleyen Bakan Eker, tuta absoluta (domates güvesi) sorunu olduğunu, bunun dünyanın küreselleşmesinin etkisiyle, ticaretin artmasıyla karşılaşılan bir sorun olduğunu kaydetti. Eker, aslolan bu sorunların olmaması değil, bu sorunlarla mücadelede etkin, hızlı çözüm üretebilmek olduğ m tarım ürünleri ihracatunu, bunu yapmaya çalıştıklarını belirtti. Eker, Türk çiftçisine 5,6 milyar lira ödeme yapılacağını, bu rakamın yüzde 85'inin yılın ilk 6 ayında ödendiğini kaydetti.


GDO'LU ÜRÜNLER
GDO'lu ürünlerle ilgili soru üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, Türkiye'de GDO'lu ürünlerle ilgili bir mevzuatın olmadığını, sadece beyan usulü olduğunu belirterek, "Türkiye'nin bu alandaki açığını gidermek amacıyla biyogüvenlik yasasını çıkardık. Türkiye herhangi bir ürün geldiğinde bilim komitesi tarafından risk değerlendirmesi yapacak. Avrupa Birliği standartlarını referans alıyoruz. Biz hem dünya hem de Avrupa Birliği otoritelerini referans alıyoruz. Komite, insan, hayvan, çevre sağlığı ve
biyogüvenlik sosyo ekonomik risklerini değerlendirecekler. Bilim komisyonu risk değeri belirleyerek karar veriyor. Bakanlık olarak izin vermediğimiz, reddettiğimiz bir şey yok. AB böyle yapıyor. EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı) risksiz ürünlerle ilgili geçmiş kabul ediyor. GDO'lu ürünlerde ise mısır, soya, türündeki ürünleri, Avrupa'da kolza ürünleri bile ne hayvan ne de insana zarar verdiğini raporlarla karar veriyor" dedi.
Bakan Eker, bilim komitesinde Tarım Bakanlığı'ndan üye olmadığını da belirtti.
Geçen gün zayıflama ilacından bir kişinin ölmesiyle toplatılan ilacın hala internet ortamında satılmasıyla ilgili soru üzerine Eker, internet satışıyla ilgili bilgi olduğunu belirterek, "Tedbir konması konusunda devletin organlarıyla iletişim halindeyiz. Tedbirler alınıyor" ifadelerini kullandı.
Ayrıca Eker, ALO 174 gıda hattını geçen sene kurduklarını gıda ile ilgili şikayetlerin bu numaraya iletilebileceğini, bu sürede binlerce müracaat aldıklarını, riskli alanların denetim alanlarını genişlettiklerini bildirdi.
(AUÖ-ÖZ-E)