Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdullatif Şener Manisa'da

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdullatif Şener, "Çocuklarımızın dilini bozduğu için, çocuklarımızın ahlakını bozduğu için, çocuklarımızın huyunu bozduğu için Başbakan hakkında dava açmak gerekmektedir" dedi

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdullatif Şener, "Çocuklarımızın dilini bozduğu için, çocuklarımızın ahlakını bozduğu için, çocuklarımızın huyunu bozduğu için Başbakan hakkında dava açmak gerekmektedir" dedi.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdullatif Şener, partisinin Manisa'da verdiği iftar yemeğinde başbakan ve muhalefet parti liderlerinin üslubunu sert bir dille eleştirdi. Cafe Corner'da düzenlenen iftar yemeğine Abdullatif Şener ile birlikte il yöneticileri ve partililer katıldı. Şener, iftar yemeğinin ardından el açarak dua okudu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefet partisi liderlerinin televizyon kanallarında ve meydanlarda konuştuğu üslubu sert bir dille eleştiren Şener, yapılan siyaseti soğuk
savaş dönemi siyasetine benzetti. Şener şöyle devam etti: "Biz isteriz ki başbakan da kibar ve nezih konuşmalar yapsın, muhalefet partilerinin sayın genel başkanları da tüm siyasi partilerin temsilcileri de nezih ve temiz konuşsunlar. Kem sözden, kötü kelimelerden, çirkinliklerden, kabalıklardan, kavgadan ve küfürden uzak dursunlar isteriz. Maalesef Türkiye'de var olan siyaset, bu ülkede başbakanın ve bazı muhalefet partilerinin sürdürmüş olduğu siyaset tamamiyle bir soğuk savaş dönemi siyasetidir, kin ve
nefreti yaygınlaştırmaya yönelik bir siyasettir, kaba söze, küfürleşmeye varan, sayısız hakaretleri peşinden sürükleyen bir üslupla yapılan bir siyasettir."
Güzelliklerin yeşermesi, çirkinliklerin kaybolması gereken mübarek ramazan ayında başta başbakan olmak üzere siyasilerin kaba konuşmakta olduğunu kaydeden Şener, "Çirkin sözler söylemektedir, karşılıklı hakaretler yağdırmaktadır, kini, nefreti, ayrıştırmayı derinleştirmektedir. Ekranlarda her gün görüyoruz başbakan ve diğerlerini. Biri diyor ki 'şerefsizsin' öbürü diyor ki 'kalpazansın', diğeri diyor ki 'müfterisin', biri diyor ki 'sen işçi çocuğusun', diğeri 'memur çocuğusun', biri diyor 'boy önemli'
diğeri diyor 'soy önemli'. Siyaset böyle yapılmaz. Bu üslupla siyaset ülkeyi felakete götürür, ülkeyi bölünmeye götürür, ülkeyi daha fazla ayrıştırır, daha fazla risk altına sokar. Böyle bir siyaset tarzı olmaz. Hangi medeni ülkede siyasilerin birbilerine bu üslupla konuştuğunu görüyorsunuz? Üstelik bir ülkenin başbakanı her gün televizyon ekranlarında çirkin sözler kullanırsa, kullanmış oldugu bu çirkin sözlerle, kelimelerle her gün aile ortamında, aile fertlerinin ahlakını ve davranışını, huyunu bozuyor
demektir. Her gün yaptığı konuşmalarla çocuklarımızın ahlakını bozmaya çaba harcayan bir başbakanın bulunduğu ülke yeryüzünde hangi ülkede vardır? Türkiye dışında nerede vardır? Aslında başbakanı konuşma üslubu nedeniyle mahkum etmek gerekir, hakkında dava açılması gerekir. Çocuklarımızın dilini bozduğu için, çocuklarımızın ahlakını bozduğu için, çocuklarımızın huyunu bozduğu için dava açmak gerekmektedir. Aynı şekilde başbakanın siyaset tarzı ile yarış yapmaya kalkan, aynı siyaset tarzını kullanan bazı
muhalefet partilerinin sözcülerinin de liderlerinin de o üslupla çocuklarımızın ahlakını bozdukları için yargılanmaları gerekir. Hiçbir zaman siyasetin o ülkeye ve o ülkenin çocuklarına kötülük yapma hakkı yoktur. Manisamızdan başbakana da başbakanın üslubunu tekrar eden bazı muhalefet partilerinin genel başkanlarına çagrıda bulunuyoruz: Vazgeçin, vazgeçin, ayrıştırmadan vazgeçin, ülkeyi bölüp parçalamaktan vazgeçin, çirkin sözlerden, kaba kelimlerden uzak durun, birbirinizle nezih konuşun, temiz
kelimelerle, temiz cümlelerle, üsluplarla konuşun" dedi.
İktidara geldiklerinde değiştirecekleri en temel konunun siyasetin üslubu olacağını ifade eden Şener, "Başbakanı da değiştireceğiz, başbakanın üslubunu benimsemiş olan siyasi partilerin genel başkanlarının üslubunu da değiştireceğiz, hepsini değiştireceğiz." dedi.

"KERHEN 'EVET' DİYORUZ"
12 Eylül'de yapılacak olan anayasa değişikliği referandumu için de basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şener, "Bu paket önemli olduğu için referandumda değil, önemli olduğu için halk oylamasına sunulmuyor. Mecliste partiler sonuç almak için değil, kavga etmek için mesai harcadıklarından dolayı önümüzde referandum var. Bir işi yapmak istemeyen, bir işten sonuç almak istemeyen, 'önemli olan sonuç değil, önemli olan kavga yapmaktır' diyen siyasetin eseridir bu referandum. Pakete baktığınızda çok
önemli büyük bir değişiklik içermemekle birlikte, küçük bir adım niteliğinde görüyoruz. O nedenle kerhen 'evet' diyoruz. Ancak bir köklü değişikliği içermediği için, partilerin sırf kavga yapmak için meydanlara döküldüğünü gördüğümüz için bunu bir kampanyaya dönüştürmeyi gerekli görmedik" dedi.
(ÖND-EA-Y)